Duygusal Regülasyonda Ergoterapinin Önemi
Duygularımızın yoğunluğu, değişkenliği ve iniş çıkışları yaşamın doğal bir parçasıdır. Ancak bu duyguları tanımak, ifade etmek ve yönetebilmek; yani duygusal regülasyon, özellikle çocukluk döneminde gelişmesi gereken temel bir beceridir.
İşte bu noktada ergoterapi, yalnızca fiziksel becerileri değil, aynı zamanda duygusal işleyişi de hedef alarak bireyin iç dünyasında denge kurmasına yardımcı olur.
Ergoterapi Neden Duygularla Çalışır?
Ergoterapi, bireyin günlük yaşam aktiviteleri yoluyla işlevselliğini artırmayı amaçlar. Ancak bu aktiviteler aynı zamanda bireyin duygusal sistemini de etkiler:
- Rutinler güven duygusu sağlar.
- Anlamlı uğraşlar aidiyet hissi kazandırır.
- Başarı deneyimi öz-yeterlik hissini güçlendirir.
- Duyusal bütünleme çalışmaları sinir sistemini düzenler.
Bu sayede birey hem bedeninde hem de ruhunda bir denge deneyimler.
Duygusal Regülasyona Ergoterapi Nasıl Katkı Sağlar?
- Duyusal Düzenleme Yoluyla Sakinleşme
Ergoterapi seanslarında uygulanan dokunsal, vestibüler ve proprioseptif uyarılar (örneğin salıncakta sallanmak, ağırlıklı battaniye kullanımı, kumla oynama vb.) beyindeki limbik sistemi ve otonom sinir sistemini etkileyerek çocuğun aşırı uyarılmış hâlinden çıkmasına yardımcı olur. Bu, özellikle öfke nöbetleri, kaygı ve huzursuzluk yaşayan çocuklar için bir nevi “duygusal frene” dönüşür.
- Rutin ve Yapı ile İçsel Güven
Duygular kaotiktir; ancak düzenli rutinler ve yapılandırılmış aktiviteler çocuğa bir öngörülebilirlik hissi sunar. Bu da çocuğun belirsizlikle baş etme kapasitesini artırır.
- Aktivite Yoluyla Kendini İfade
Özellikle duygularını sözel olarak ifade etmekte zorlanan çocuklar için oyun, sanat, drama gibi ergoterapik yaklaşımlar alternatif ifade yolları sunar. Birey kendini ifade ettikçe regülasyon kapasitesi artar.
- Başarı Deneyimi ile Güçlenen Öz Kontrol
Her tamamlanan görev, çocuğun “yapabiliyorum” algısını destekler. Bu başarı duygusu, içsel motivasyonu artırır ve kriz anlarında duygularını düzenleyebilme becerisine katkı sağlar.
Kimler İçin Özellikle Önemlidir?
- Duygusal taşmalar yaşayan çocuklar
- Öfke kontrolü zayıf bireyler
- Duyusal hassasiyet gösteren çocuklar (SPD, Otizm spektrumu)
- Travma sonrası stres bozukluğu yaşayanlar
- Anksiyete bozukluğu veya depresyon tanısı almış bireyler
- Korkuları / fobileri olan bireyler
Ergoterapi, yalnızca el becerileri ya da günlük yaşam faaliyetleriyle değil; bireyin duygularına da temas eden, derinlemesine bir terapötik süreçtir. Özellikle çocuklukta duygusal regülasyon sorunlarıyla baş etmekte zorlanan bireyler için, ergoterapi seansları hem bedenle barışma hem de duygularla uzlaşma fırsatıdır.