Bakacaklı İsmail Çavuş’un Bilezik Taşı
Balıkesir'in Bakacak köyünü bilirsiniz. 90'lı yıllarda türkü programlarında türkülerin hikayelerini anlatır ardından türkü dinletirdik radyo dinleyenlere. Bugün bu hikayeler arasında Bakacak köyündeki İsmail Çavuş ile ilgili birkaç kelamım olacak. Keyifli okumalar....
Balıkesir’in merkeze uzak köylerinden biri olan Bakacak, tarih boyunca nice yiğitler yetiştirmiş, Balkan Savaşları’ndan Milli Mücadele’ye kadar her cephede şehitler vermiş köylerimizden biridir. Bu köyün unutulmaz isimlerinden biri ise, sevgi ve vefasıyla anılan İsmail Çavuş’tur.
Bir Sevda Hikâyesi
Geçen yüzyılın başlarında, köyün genç delikanlısı İsmail, Fadime’ye gönül verir. Ne var ki, kızın babası bu evliliğe yanaşmaz. Israrlar sonuç vermeyince İsmail sevdiğini kaçırır. Bir süre sonra aile rıza gösterir ve evlenirler. Bu evlilikten çocukları dünyaya gelir.
İsmail, Fadime’sini çok sever; onun yorulmasına kıyamaz. Ev işlerinden tarlaya, su çekmekten odun kırmaya kadar bütün işleri üstlenir. Fadime’nin yüreği rahat etsin, üzülmesin ister.
Bilezik Taşı Üzerinde Bekleyiş
Balkan Savaşı patlayınca İsmail askere alınır. Fadime’sinden gözyaşlarıyla ayrılır. Cephede yaralanır, hava değişimi için köyüne gönderilir. Gece yarısı vardığında herkes uykudadır. Kapıyı çalıp sevdiklerini uyandırmaya kıyamaz. Evlerinin avlusundaki kuyunun bilezik taşına oturur ve sabaha kadar bekler.
Sabah bahçeye çıkan Fadime, onu taşın üzerinde görünce
sarılır:
— “Niye uyandırmadın?” der.
— “Kıyamadım.” diye karşılık verir İsmail.
O günden sonra köye her dönüşünde aynı şeyi yapar. Tam dokuz kez köyüne gelir, her seferinde bilezik taşında sabaha kadar bekler. Bu alışkanlık, Fadime için öyle bir umut olur ki; her sabah uyanır uyanmaz avludaki bilezik taşına bakar.
Son Ayrılık
Çanakkale Savaşı başlayınca İsmail köyden ayrılırken, bu kez
endişelidir:
“Bu harp diğerlerine benzemiyor… Belki geç dönerim, belki hiç
dönemem. Ama merak etme…” der.
O gidiş, dönüş olmaz.
Fadime Nene ise ömrü boyunca sabahları ilk iş bilezik taşına
bakmayı sürdürür. Hastalandığında dahi, yanına gelenlere hep aynı
şeyi sorar:
“Bir bakın… Bilezik taşında İsmailim var mı?”
Vefanın Adı
Bakacaklı İsmail Çavuş’un hikâyesi, aslında bir sevdanın, bir vefanın, bir köyün belleğinde nasıl iz bıraktığının kanıtıdır. İsmail Çavuş, Fadime’sine kıyamadığı gibi, bu topraklara da kıyamadı ve ömrünü memleketi için feda etti.
Bugün Bakacak köyünün avlusunda bir taş, sadece bir taş değildir. O taş, bir bekleyişin, bir sevdanın ve vefanın simgesidir.
Belki de Fadime Nene’nin dediği gibi; İsmail, bu kez ahirette Fadime’sini beklemektedir.