Köşe YazılarıProf. Dr. Fatih SATIL

Baharın Gelişini Müjdeleyen Cemreler Bir Bir Düşüyor

Baharın gelişini, doğanın uyanışını müjdeleyen cemrelerden biri geçtiğimiz hafta havaya düştü. Henüz hava sıcaklıklarında belirgin artışlar olmasa da doğa uyanmaya başlıyor artık. Doğada başlayan bu hareketlilikle birlikte ileriki günlerde ağaçlar yeşillenecek, çiçekler tomurcuklanacak ve baharın renkleri ortaya çıkacak. Her ne kadar “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişse de atalarımız biliyoruz ki cemreler düştükçe havaya, suya, toprağa her yer ısınacak ve bahar gelecek.

İnsanlar tarih boyunca doğayı gözlemlemiş, doğada belli aralıklarla gerçekleşen iklim olaylarından yola çıkarak, temel uğraşlarının ve yaşam şekillerinin de etkisiyle doğal takvimler meydana getirmişlerdir. Halk takviminde yer alan cemre olayı da ekonomisi hayvana ve tarıma bağlı toplumlarda karşımıza çıkmaktadır. Özellikle Arap, Fars ve Türk kültüründe yer etmiş, doğanın canlanmasını ve baharın gelişini müjdeleyen cemre, havaların ısınacağını haber veren, halk arasında çok yaygın olan bir kavramdır.

Arapça kökenli bir kelime olan “Cemre”, “Kor Ateş” anlamına gelmektedir ki baharın gelişiyle birlikte güneş ışınlarının hava, su ve toprağa etki etmesiyle ısınmanın gerçekleşmesi kastedilir. Yani, artık ateşe gerek kalmadı, yanan ateşler söndürüldü manasındadır.

İlgili Makaleler

Cemre tabiri halk tarafından genellikle “cemre düştü” şeklinde kullanılır, ama gerçekte toprağa, havaya ya da suya düşen herhangi bir şey yoktur. Bu mecazi bir kavramdır ve asırlardır mevsimsel bir doğa olayının halk kültüründeki anlatımıdır.

Cemre, İlkbahar başlangıcında yedişer gün arayla; önce havada sonra su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık artışıdır. İlk cemre 19–20 Şubat tarihlerinde havaya düşer ve sıcaklık artmaya başlar. İkinci cemre 26–27 Şubat tarihinde suya düşer ve sular, göller, denizlerin ısınmasını sağlar, üçüncü ve son cemre ise 5–6 Mart tarihinde toprağa düşer. Cemrenin toprağa düşmesiyle toprak ısınır ve baharın belirtisi olan güzellikler orataya çıkar. Doğa yeşillenir çiçekler açar.

Ama nerde o eski cemreler, insanoğlunun doğa üzerindeki baskısı ile son yıllarda küresel ısınma ve mevsim kaymaları cemreleri de şaşırtmış olsa gerek ki ne zaman nereye düşeceğini bilemez olmuşlar.

Yazımı Şenol Yazıcı’nın şu dörtlüğü ile tamamlamak istiyorum:

…Bekle!

Gök ılınır, toprak ılınır, su ılınır,

Hep sürmez bu zemheri,

Düşer cemre…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu