GündemKöşe Yazıları

Hakk Üzere Olmak. ..

Hakk Üzere Olmak. ..

 

“De ki: “Şefaat tümüyle Allah’a aittir. Göklerin ve yerin hükümranlığı O’nundur. Sonra yalnız O’na döndürüleceksiniz.” Zümer, 44

“Allah, bir tek (ilâh) olarak anıldığında ahirete inanmayanların kalpleri daralır. Allah’tan başkaları (ilâhları) anıldığında bakarsın sevinirler.” Zümer, 45

“De ki: “Ey göklerin ve yerin yaratıcısı olan, gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah’ım! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında sen hükmedersin.”Zümer, 46

“Eğer yeryüzünde bulunan her şey tümüyle ve onlarla beraber bir o kadarı da zulmedenlerin olsa, kıyamet günü kötü azaptan kurtulmak için elbette onları verirlerdi. Artık, hiç hesap etmedikleri şeyler Allah tarafından karşılarına çıkmıştır.”Zümer, 47

Peygamberimiz sav buyurmuşlardır

“İnsanlar arasında hükmeden herkes kıyamet günü mutlaka elleri boynuna bağlanmış olarak getirilecektir! Hakimleri ancak adalet kurtaracak; zulüm ise (ateşe) teslim edecektir!” (Terğib, III, 440)

Bir rivayete göre Emeviler döneminde  Ebû Hanîfe’ye Kûfe kadılığı veya beytülmâl eminliği teklif edilmiş, her türlü baskıya rağmen kabul etmeyince de hapsedilmiş ve dövülmüştür. Hicri 130 (Miladi 747-748) yılında cereyan eden bu olayda Ebû Hanîfe’nin durumunun ağırlaştığı, sağlığının kötüye gittiği görülünce valiye haber verilmiş, vali de arkadaşlarıyla istişare etmesi için Ebû Hanîfe’ye zaman tanıyarak onu hapisten çıkarmıştır. Bunun üzerine Ebû Hanîfe Mekke’ye gitmiş ve hilâfet Abbâsîler’e gecinceye edinceye kadar orada kalmıştır. Bu arada Zeyd b. Ali’nin Tâlibü’l-Hak diye tanınan torunu Abdullah b. Yahyâ, atalarının hakkını aramak amacıyla Yemen’de ayaklanmış ve II. Mervân’ın buraya gönderdiği ordu tarafından şehid edilmiştir (Miladi748). Bütün bunlardan sonra Ebû Hanîfe, Hz. Ali evlâdının haklarını koruyacağını söyleyen Abbâsîler’in kuruluşundan memnun olur. Abbasi  hânedanından ümitvar olduğu için Kûfe’ye dönerek arkadaşlarıyla birlikte Ebü’l-Abbas es-Seffâh’a biat etmiş, fakat Irak’taki karışıklığın sürdüğünü görünce tekrar Mekke’ye gitmiştir. Halife Mansûr zamanında ortalık yatışınca Kûfe’ye gelmiş ve eskisi gibi ders vermeye devam etmiştir. (Islam Ansiklopedisi, Mustafa Uzunpostalcı, X,131 -138)

Başka bir rivayete ise “Emeviler döneminde  Ömer b. Hübeyre, Mervan b. Muhammed devrinde Irak ve Horasan emîri idi. Ebû Hanîfe hazretlerini  üç kez kadılık görevine dâvet etti. Ebû Hanîfe ise imtinâ etti ve kabul etmedi. Bunun üzerine onu kamçılatacağına ve zindana attıracağına yemin etti ve dediği gibi de yaptı. Öyle ki Ebû Hanîfe hazretlerinin yediği dayaktan yüzü ve kafası şişti. Fakat o bu halde iken bile şöyle diyordu,

 “Dünyada yediğim bu kamçılar, ahretteki o demir kamçılardan daha hafifitir! (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân Tefsîri, XVII, Erkam Yay.)

Rabbimiz bizleri ve tüm inananları Hakk’da daim eylesin. ..

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu