GündemHüseyin YıldırımKöşe Yazıları

Sultan Alparslan ve Duası….

“Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz (emrini tutar, dinini uygularsanız), O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.”Muhammed,7

Sultan Alparslan’ın cihadı kazanması için 26 Ağustos 1071 yılı Cuma günü camilerde hutbede okunan bu zafer duası ,

“Allah’ım İslâm sancağını yükselt ve İslâm’a yardım et. Sultan Alparslan’ın senden dilediği yardımı esirgeme. Ordusunu meleklerinle destekle. Niyet ve azmini hayır ve başarıyla sonuçlandır. Çünkü o senin ulu rızan için rahatını terk etti. Malı ve canıyla buyruklarına uymak amacıyla senin yoluna düştü. Çünkü sen “Ey iman edenler can yakıcı bir azaptan kurtaracak bir yolu size göstereyim mi?. Allah’a ve onun Peygamberine inanıyorsanız onun yolunda can ve malanızla savaşırsınız” diyorsun. Senin sözün gerçektir. Allah’ım o nasıl senin sözüne uyup şeriatının korunmasında gevşeklik göstermeden buyruğuna uymuş ve düşmanlarına bizzat karşı koyarak dinine hizmet için gecesini gündüzüne katmış ise, sen de ona zafer nasip et.

Dualarını kabul et. Kaza ve kaderini onun için iyi ve hayırlı bir şekilde tecelli ettir. Onu öyle bir koruyucu ile kuşat ki düşmanlarının her türlü hilelerini def etsin. Lütfunla güzel sıfatların için onu en emin ve sağlam ellerle korusun. Amin”. Ahbâru’d-Devlet-i Selçukiyye, s.47-49

İlgili Makaleler

Sultan Alparslan ve ordusu Malazgirt Ovasında Cuma namazını kılmış ve müteakiben kefen gibi beyaz bir gömlek giymiş olarak ordusunu topladı, önce secdeye kapanıp şöyle dua ettiği rivayet edilmektedir
“Yarabbi Seni kendime vekil yapıyor azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda savaşıyorum. Ey Allahım niyetim halistir bana yardım et. Sözlerimde hilaf varsa beni kahret”.

Sultan Alparslan ayağa kalkar ve askerlerine şöyle hitap  eder,

“Burada Allahtan başka bir sultan yoktur, emir ve kader tamamiyle onun elindedir. Bu sebeple benimle birlikte savaşmakta veya savaşmamak için uzaklaşmakta serbestsiniz.” Sözlerini bitirdiğinde büyük bir uğultu halinde şu cevap yükseldi; “Asla emrinden ayrılmayacak ve Allah yolunda birlikte savaşacağız.” Sultan, beyler, komutanlar ve askerler gözyaşları içinde birbirlerine sarılarak vedalaşıp helalleştiler. Sonra Sultan Alparslan atına bindi ve askerlerine son kez hitaben; “Ey askerlerim eğer şehid olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. O zaman ruhum göklere çıkacaktır. Melikşah’ı yerime tahta çıkarınız ve ona bağlı kalınız. Zaferi kazanırsak önümüzde çok hayırlı günler olacaktır.” Ahbâru’d-Devlet-i Selçukiyye, s.49; İbü’l-Esir, Cilt 10, s.23

İşte Malazgirt meydan muharebesi ihlas sayesinde Hz. Allah cc’ nün yardımıyla kazanılmıştır.

Sultan Alparslan  bu zaferden bir yıl sonra 1072’de şehit oldu. Zaferden sonra 1072 yılında Anadolu fethine devam ederken, Türkistan’da Batınilerce çıkarılan huzursuzluk ve ayaklanmalara son vermek üzere Maveraünnehir seferine çıkmak zorunda kalmış, şikayetini dinlemek için huzuruna kabul ettiği bir asi-Batıni esir tarafından bıçaklanarak şehit edilmiştir. Ağır yaralı halde üç gün yaşamış ve vefatından önce bizlere ve gelecek kuşaklara ibretlik şu nefis muhasebesini yapmıştır.

“Bir tepe üzerine geldiğimiz zaman ordunun azametinden ve askerin çokluğundan dolayı altımda yerin titrediğini hissediyor ve kendi kendime “ben Dünya Sultanı’yım (Melikü’d-Dünya) bana kimsenin kudreti yetmez, bu ordu ile Çin’i dahi fethederim” dedim. Bu gurur yüzünden şimdi bu âciz duruma düştüm. Halbuki herhangi bir sefere girişirken daima Allah’tan yardım dilerdim. Allah beni affetsin” İbnü’l-Esir, Cilt 10, s.25. Ahbâru’d-Devlet-i Selçukiyye, s.54

Rabbimiz bizlere ve neslimize Sultan Alparslan’ın şuurunu nasip eylesin..

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu