Soluduğumuz Hava Temiz mi ? Ne Soluyoruz? İşte Yanıtı
Soluduğumuz Hava Temiz mi Zehir mi Soluyoruz?
Sabahları pencerenizi araladığınızda, o gri örtü size hâlâ sis gibi mi geliyor?
Oysa Balıkesir’in semalarında dolaşan bu pus, artık sıradan bir doğa olayı değil gibi görünüyor.İklim değişikliği, yalnızca buzulları eritmedi. Tropikal bölgelerde yaşam süren ölümcül mantar türleri de artık yön değiştirdi.
Dünya ısındıkça, bu mikroorganizmalar da kuzeye doğru “göç” etmeye başladı. Bilim insanları, bu yeni yaşam alanlarının başında Avrupa’nın ılıman şehirlerini gösteriyor. Okuduğum bilgilere göz attığımda ne yazık ki Balıkesir'de bence bu konuda savunmasız görünüyor.
Manchester Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, aspergillus adı verilen ve her yıl yaklaşık 1,8 milyon kişinin ölümüne neden olan bir mantarın artık sadece toprakta değil, soluduğumuz havada da bulunabileceğini ortaya koymuş. Üstelik bağışıklık sistemi zayıf bireylerde, bu mantar akciğerlere yerleşerek ölümcül enfeksiyonlara neden olabiliyor deniyor.
Hava Kirliliği + Bağışıklık Düşüklüğü = Mantar İçin Davetiye
Balıkesir’deki hava kirliliği seviyesi özellikle son aylarda incelenmeli. Partikül madde oranı yükseldikçe, yalnızca nefes alıp vermek zorlaşmıyor, aynı zamanda vücudumuzun savunma sistemi de zayıflıyor. İşte tam bu noktada, “zararsız” sanılan mantar türleri devreye giriyor.
Bu konuda örneğin mantarlar sadece ciltte kaşıntıya neden olan basit canlılar değil. Kana, beyne ve akciğerlere saldırabilecek kadar güçlü yapılar.
Belki bir sabah bilim kurgu filmlerindeki gibi zombilerle uyanmayacağız. Ama o sabah, akciğerlerimizde sporların filizlendiği gün olabilir.
Maskeler bu sporları filtreleyemiyor. Havanın içindeki bu görünmez düşman, her nefeste içimize işliyor. Artık mesele yalnızca kirli hava değil; bu kirli havanın taşıdığı biyolojik tehditler. Ne Yapmalı? Bu yeni tehdide karşı hem bireysel hem de yerel yönetim düzeyinde adımlar atılmalı. Şehirdeki hava kalitesi düzenli olarak denetlenmeli, vatandaşlar hava kirliliği konusunda daha bilinçli hale getirilmeli. Sağlık sistemimiz, bu biyolojik risklere karşı hazırlıklı olmalı.