GündemKöşe Yazıları

Zeytin ve Meyve Ağaçları Çam Ağaçlarına Alternatif Olabilir mi?

Zeytin ve Meyve Ağaçları Çam Ağaçlarına Alternatif Olabilir mi?

Son günlerde ülkemizin her köşesinde meydana gelen orman yangınları hepimizin ciğerlerini dağladı. Ormanlarımızın ve içerisindeki nice canlıların yok oluşu bizleri derinden etkiledi. Şimdi yaraları sarma ve geç kalmadan bu sahaların rehabilitasyonu için gerekenleri yapma zamanı. Bu arada bu felaketten dersler çıkartmayı ve sorumluları bir an önce tespit edip kanun önünde yargılamayı da ihmal etmemeliyiz tabi ki.

Şimdi gelelim esas konumuza. Her orman yangın sonrasında orman alanlarına çam yerine zeytin gibi meyve ağaçlarının dikilmesi önerileri dolaşıp durur. Hatta bu kızılçamların ABD tarafından ülkemize sokulduğu insanların bu çamları zeytinliklerin yerine diktiği gibi paylaşımları da sıkça duyarız. İşte bu haftaki yazımızda aşağıdaki iki soruya cevap arayacağız:

  • Gerçekten kızılçamlar bu topraklara insan eliyle sonradan mı getirildi?
  • Çam yerine yanan ormanlara zeytin ağacı dikilebilir mi?

Öncelikle şunu bilmeliyiz ki Kızılçamlar Akdeniz bölgesinin asli ağaç türüdür. Kızılçamlar, Akdeniz iklim şartlarının hüküm sürdüğü sahalarda en iyi yetişen biyokitle verimi en fazla olan bir ağaçtır. Yani bölgenin ekolojik özellikleri ile kızılçamın ekolojik istekleri arasında tam bir uyum ulunmakta olup bölgenin klimaks ağacıdır. Milyonlarca yıldır bu coğrafyanın doğal bitkisi olarak yayılış gösterir. Yani sanıldığı gibi sonradan insan eliyle dikilmiş bir ağaç değildir.

1308530

***

Çam ormanları yerine zeytin ağacı dikme önerisi iyi niyetli görünse de ekositem mantığını çok da uygun bir teklif değildir. Ağaçlandırma konusu uzmanlık ister. Çam yerine meyve ağacı dikmek her zaman doğru olmaz. Çünkü her ağacın yükseklik, toprak, sıcaklık vb. gibi belirli ekolojik istekleri vardır. Meyve ağaçlarının ekolojik istekleri ise çok daha özeldir, bakım ister, su ister, gübre ister vs. Ama son derece kanaatkâr olan kızılçamlar hemen hemen bütün toprak türlerinde yetişebilmektedir. Ayrıca kızılçamlar sıcaklık ve kuraklığa en çok dayanan bir çam türüdür. Özel bir bakım da istemez.

Akdeniz iklim kuşağında yetişen zeytin ağacı ise toprak istekleri bakımından seçici olmasa da toprak yapısının tınlı, killi-tınlı bünyeye sahip, hafif kireçli ve çakıllı olması istenir. Toprak derinliği en az 1,5-2 m, organik madde ve besin elementleri bakımından zengin, su tutma kapasitesi iyi, pH’sı 6-8 civarında olmalıdır. Bu arada zeytinler iklim istekleri bakımından da çok toleranslı değildir. Mesela rakımı 800 m’den yüksek olan yerler ekonomik anlamda yetiştiricilik için uygun değildir.

Netice olarak, tüm bunlar göz önünde bulundurursak uygun alanlarda zeytin gibi o araziye uygun meyve ağaçları dikilebilir ama bu çok maliyetli ve zahmetli olur tutma oranı da düşük olur. Bizler ağaçlandırma yaparken doğayı taklit etmeliyiz. Oranın doğal ağaç türleri neyse ona yakın türleri dikmeliyiz. Evet her yerin çam olması hoş değil ama dikilen çamın da tutma ihtimalinin diğer türlere göre daha yüksek olduğunu unutmamak gerekir. Zeytin gibi öyle sulanmak istemez, kuraklığa da dayanıklıdır.

Şunu unutmamak gerekir hiçbir ağaç meyvesiz değildir. Yani çam ağaçlarını meyvesiz bir ağaç olarak düşünmek hatadır. Ağaçların kimisi; kurdu kuşu, kimisi insanı, kimisi de tabiatı beslemekle vazifelidir. Yeter ki dikelim, sadaka olsun!

 

 

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu