PEYGAMBERİMİZ SAV'E VE MÜMİNLERE BOYKOT KARARI
Müşriklerin Mekke’de Hz. Peygamberimiz sav’e ve Müminlere boykot kararı…(Ekonomik harbe bir örnek..) “Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar....
Müşriklerin Mekke’de Hz. Peygamberimiz sav’e ve Müminlere boykot kararı…(Ekonomik harbe bir örnek..)
“Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.”Saff,8
“Müşrikler istemeseler de dinini bütün dinlere üstün kılmak için Peygamberini hidayet ve hak ile gönderen O´dur.”Saff,9
Miladi 617 tarihine kadar İslâmın yayılmasına mani olmak
gayesiyle müşrikler tarafından her türlü eziyet yapılıyordu. Fakat,
Müslümanların sayısı günden güne her türlü şiddete rağmen
artıyordu.
Hz. Ömer ve Hz. Hamza gibi iki yiğit Müslüman olmuştu. Bu
Müslümanlara cesaret ve moral vermişti.
Müşrikler, işkence yapmakla, şiddet göstermekle kimseyi dininden
çevirememişlerdi. İslâmın yayılmasına engel olamayacaklarını
anlamış, işkence ve zulümlere rağmen tek bir Müslüman dininden
dönmemişti.
Müşriklerin ileri gelenleri bir toplantı yaparak Müslüman ve gayri
müslim olan Haşimoğullarından tamamıyla münasebetlerini kesmeye
karar verdiler.
İttifakla aldıkları boykot maddelerini bir sahife üzerine
yazdılar.
1) Haşim ve Muttalib oğulları ailelerinden kız alınmayacak.
2) Haşim ve Muttalib oğulları ailelerine kız verilmeyecek.
3) Haşim ve Muttalib oğullarına hiç bir şey satılmayacak.
4) Haşim ve Muttalib oğullarından hiç bir şey satın alınmayacak. İbni Hişam, Sire,I,375; İbni Sa’d, Tabakât, I,208-209; Belâzurî, Ensab, I,229-230
Bu antlaşmaya ilahi bir mahiyet vermek için yazılı sahifeyi Kâbe’nin duvarına astılar. Ayrıca, bu anlaşmaya aykırı davranmayacaklarına dair and içtiler. Bu boykot, Hâşim ve Muttalib oğullarını ortadan kaldırmaya ve yok etmeye yönelik idi. Mekke’nin kuzey tarafında bulunan Şi’b-i Ebu Talib (Ebu Talib Mahallesi) denilen yerde yaşıyorlardı.. İbni Hişam, Sire,I,375; İbni Sa’d, Tabakât, I,209; Taberî, Tarih, I,225
Ebu leheb Haşimoğullarından olmasına rağmen, öz kardeşlerinin ve akrabalarının açlıktan ölmesini istiyor ve elinden gelen her türlü zulmü yapıyordu. Mekke’ye yiyecek maddeleri getiren kervanları şehrin dışında karşılıyor. “Ey tacirler! Haşimoğullarına bir şey satmayın! Fiyatları yüksek söyleyin ki almaya güçleri yetmesin. Benim, servet sahibi olduğumu bilirsiniz. Söz verdiğim zaman da mutlaka sözümü yerine getiririm. Yiyecek, giyecek mallarınızın kıymetini bir kat arttırın. Üst tarafını ben öderim!” diyordu. Halebi, İnsanı’l Uyun,II,25-26
Bazı müşrikler yakın akrabaları olan Müslümanlara acıyordu. Bir
gün Hz. Hâtice’nin kardeşinin oğlu Hakim bin Hizam, bir deve yükü
un göndererek onu Şi’b’deki sıkıntıdan kurtarmaya çalışmıştı. Yine
bir gün, kölesinin sırtına buğday yükletip halası Hz. Hâtice’ye
götürüyordu. Yolda Ebû Cehil gördü. Ebû Cehil, ona, “Sen,
Haşimoğullarına yiyecek götürüyorsun öyle mi? Vallahi, gidemezsin.
Gitmeye kalkarsan, bu hareketini Mekke’de açıklayıp seni rezil
ederim.” dedi.
O sırada Ebü’l Bahteri çıkageldi ve Ebu Cehil’e kızarak, “Sana ne
oluyor? Halasına bir miktar buğday götürmek isteyen bir insana mani
olmak doğru değildir.” diye konuştu. Ancak, Ebû Cehil inad ve
ısrarından vazgeçmiyordu. Bunun üzerine Ebü’l Bahteri ile
birbirlerine girdiler. Ebü’l Bahteri, eline geçirdiği bir deve
kemiği ile vurup onun başını yardı.
Yine akrabalık bağıyla Haşimoğulları ve Müslümanlara yardım
edenlerden biri Hişam bin Amr bin Hâris idi. Bir kaç kere
müşriklerden habersiz Şi’b’de bulunanlara develerle yiyecek
götürmüştü. Halebi, İnsanu’l Uyun,II,34
Boykot yıllarında başta Peygamberimiz sav olmak üzere Ebu Talib
ve Hz. Hatice varlıklarını harcadılar. Şi’b mahallesinde korkunç
bir açlık hüküm sürmeye başlamıştı.Yakubi,Tarih,II,31
Boykot uygulamasının üçüncü senesiydi. Hz. Allah cc
müşriklerin Kâbe’ ye astıkları sahifeye bir kurt musallat etti ve
bunu vahiy ile Resûlüllah sav bildirdi. Sahifede, güvenin yemediği
sadece “Bismike Allahümme (Allah’ım senin isminle başlarım)” yazısı
kalmıştı.
Peygamberimiz sav amcası Ebû Talib’e anlattı. Bunun üzerine Ebû
Talib gidip müşriklere bir teklifte bulundu.”Kardeşim
oğlunun bana haber vermesine göre, Allah sizin Kâbe’de astığınız
sahifeye bir kurt musallat etmiş ve (Allah) lafzı dışında bulunan,
zulüm, akrabalarla münasebeti kesme gibi ifadeleri yiyip
bitirmiştir. “Kâbe’ye gidip sahifeye bakınız. Eğer yeğenim
doğru söylemişse, bu zulüm ve kötü davranışınızdan vazgeçiniz. Eğer
-hâşâ- yalan söylemişse, ben onu size teslim edeceğim dedi.” . İbni
Hişam, Sîre, I,16-17; İbni Sa’d, Tabakat,
I,209-210;Taberi,Tarih,II,228-229
Kâbe’ye giden müşrikler Ebû Talib’in anlattıklarını gözleriyle
gördüler. Hayret içinde kalmalarına rağmen inanmadılar ve “Bu da
bir sihirdir” dediler
Fakat bu mucize boykotun şiddetini kırdı. Boykot kararının
aleyhine bir kaç kişi ortaya çıkınca, bi’setin 10. yılı, Miladi 619
senesinde, Kureyş müşriklerinin inad ve küfürlerinin eseri olan bu
uygulama ortadan kaldırıldı. Anlaşmanın feshedildiği halka
duyuruldu ve boykot kararlarının yazılı bulunduğu sahife yırtılıp
atıldı.
Rabbimiz bizlere hakikî ümmet olma şuuru nasip eylesin.