Sizden Olan Ulu'l Emr ve İtaat. ..
Ulu’l-emr ifadesi Ku ‘ ân-ı Kerim’de “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan ulu’l-emre (idarecilere) de. Herhangi bir...
Ulu’l-emr ifadesi Ku ‘ ân-ı Kerim’de
“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat
edin ve sizden olan ulu’l-emre (idarecilere) de. Herhangi bir
hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah’a ve ahiret gününe
gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resûlüne arz edin.Bu, daha
iyidir, sonuç bakımından da daha güzeldir” Nisa suresi ,
59
Ayette geçen “ulu’lemr” emir sahipleri’nin kimler olduğu sahabe ve
tabiun ile müfessirlerin bu konudaki görüşleri beş maddede
toplanabilir:
- a) Ulu’l-emr, raşid halifelerdir.
- b) Ulu’l-emr, ordu komutanlarıdır.
- c) Ulu’l-emr, şer’i hükümler konusunda fetva veren müctehid bilginlerdir.
- d) Ulu’l-emr, ehl-i hall ve’l-akd denilen müctehid bilginlerin icmalarıdır.
- e) Ulu’l-emr, imamlar, fazıl ve adil fakihlerdir.
Fakat çoğunlukla ehl-i sünnet bilginleri, âyetteki ulu’l-emri
YÖNETİCİLER olarak yorumlamis ve buradaki itaatı tanımlayıp
sınırlandırmışlardır.
Genel ilke olarak, yöneticilere itaat farzdır.
Fakat yöneticiden Allah’a isyan anlamına gelecek bir emir çıkması
durumunda, müminlerden itaat yükümlülüğü düşer. Yine yöneticinin
Kur’an ve Sünnet’e uygun emirlerine uyulması gerekir.
Ülü’l Emr ifadesini merhum Hamdi Yazır şöyle anlatır ,
“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resulüne arz edin. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir.” Nisa Suresi, 59
Ey iman edenler! Allah’a itaat ediniz ve Allah’ın elçisine (Hz. Muhammed sav) itaat ediniz. Sizden olan emir sahibine (idarecilere) de itaat ediniz. Dikkat etmek gerekir ki Allah ve Resulü hakkında “İtaat ediniz” diye mutlak itaat açıkça söylendiği halde, emir sahipleri (idareciler) hakkında “Ülü’l emre itaat ediniz” buyurulmayıp bunlara itaat etmek Peygambere itaata atfedilmiş ve yalnız Peygambere itaat etmeye tabi olarak emredilmiş ve bu şekilde tabi olma altında itaat etmenin hem aynı kuvvetle kayıtsız olarak gerektiği gösterilmiş, hem de isyan edilen şeyler de bu hükmün dışında bırakılmıştır. “Allah’a isyan hususunda hiç bir mahlukata itaat edilmez”.
Dikkate değer kayıtlardan birisi de müminlere hitap edilerek “sizden” kaydıdır ki, mânâsı apaçıktır. Müminlerden olmayan idarecilere itaat etmek dinen vacib kılınmamıştır. Bu hususta itaat değil, varsa bir anlaşmaya riâyet etmek söz konusu olacaktır. Fakat itaat etmenin vacib olmamasından mutlaka isyan etmenin gerekli olduğunu anlamaya kalkışmamalıdır.
Taberî tefsirinde zikredildiği gibi Ebu Hüreyre’den rivayet
olunduğu üzere Hz. Peygamberimiz sav buyurmuştur: “Benden
sonra size bir takım valiler valilik edecek iyi iyiliği ile velâyet
edecek, günahkar da günah işlemekle velâyet edecek; hakka uygun
olan her konuda bunları dinleyin ve itaat edin ve arkalarında namaz
kılın, iyilik yaparlarsa hem sizin, hem onların lehinedir. Kötülük
yaparlarsa sizin lehinize (menfaatinize), onların
zararınadır.” Aynı şekilde Abdullah b. Ömer hazretlerinden
rivâyet olunduğu üzere Hz. Peygamberimiz sav buyurmuştur ki:
“Müslüman olan kişinin itaat etmesi onun vecibesidir,
hoşlandığında da hoşlanmadığında da. Ancak günah işlemesi
emredilmiş olursa başka. Günah işlemeyi emredene itaat
yok.” Şuara sûresinde: “O aşırıların emrine uymayın. Onlar
yeryüzünde bozgunculuk yaparlar, ıslah etmezler.” Şuarâ,151-152
âyetleri de bu hususu apaçık ifade ediyor.
Ebu’s-Suûd, tefsirinde bütün bunları şu şekilde özetlemiştir.
Ayette geçen “sizden olan ülü’l emr”den maksat raşid halifeler ve
onlara uyan ve doğru hareket eden hakkı emreden idareciler ve adil
davranan valilerdir.
Rabbimiz bizlere mümin amirlere itaat eden hakikî ümmet olmayı
nasip eylesin…