Balıkesir’in Milletvekilleri

Balıkesir’in Milletvekilleri

Bugünkü yazımda Balıkesir Milletvekillerinin hepsinin adı var ancak;

AK Partili Adil Çelik ve CHP’li Fikret Şahin hakkında halkın ne söylediklerini bulacaksınız.
Balıkesir’de seçime ilerlenen süreç ,her ilde olduğu gibi sessiz görünen ancak dilde çok konuşulan bir konu. Öncelikle bugün hafta sonu çıktığım yoğun bir kulisin içinden arda kalanlar yazımda.
Hatırlatmakta fayda var. Zira Balıkesir’de hala milletvekillerinin tümünü tanımayanlar da var.

Bugün AK Parti’nin milletvekilleri Balıkesir’de Adil Çelik, Belgin Uygur, Yavuz Subaşı, Mustafa Canbey ve Pakize Mutlu Aydemir. Ve MHP, İyi Parti ve son olarak AK Parti’de milletvekili olarak soluklanan İsmail Ok. Hani şu; 2009 seçimlerinde “ Asfaltın parasına Akın karasına son” diyerek yaptığı manevralarla kazandığı belediye başkanlığı döneminden…

CHP’li vekiller

Ensar Aytekin, Ahmet Akın, Fikret Şahin
CHP’li vekiller Neredeler ne yapıyorlar kendi ilçelerinde konuşanlar var ancak yok denecek kadar az. Sosyal medyada fotoğrafları var ancak Ahmet Akın hariç halk tarafında pek memnuniyet gözükmüyor. Geçtiğimiz gün Fikret Şahin’in CHP il binasında yaptığı bir toplantıya katıldım. Çok heyecansız. Kendisine iki sorum sordum. Heyecansız, rutin, siyasetçi olarak fazla sakin… İyi ki bir ameliyatta yada karşısında hastası yok.

**
Adil Çelik kısa süre önce bir açılışta ‘Kibri olanı tutmazlar’ diyerek, gelmişini geçmişini hatırlattı birilerine. Fakat bu sözler Karaoğlan Mahalle Muhtarı Ali Haydar Temel’inde kulağına gelmişti. Oldukça kızgındı.
“Balıkesir’in Belediye Başkanı, Yardımcısı, Kaymakamı geliyor da sen niye gelmiyorsun. Ben mahallemin muhtarıyım. Mahallemde esnaf açılışı var. Sende benim mahallemde oturup çay içiyorsun da hemen karşındaki açılışa katılmıyorsan kibrin alayını taşıyorsun” diyordu…
Paşacami civarındaki bazı esnaflarda kızgındı kendisine. Cümlelerin daha hafifini yazabileceğim. “ Siz onun oturuşunu görmüyor musunuz ? Buraya gelir üstten herkese göz gezdirir. Çevresinde belirli kişileri ister siz zaten yaklaşıyorsanız bir şekilde sizi bakışlarıyla uzak tutar diyerek ayrım yapmayı pek bilir diyordu…”
Şimdi açıkçası Adil Çelik’i epeydir tanırım. Davet edilmediği yere asla kolay kolay gitmez. Hatta İl’de yapılan her türlü açılış için davet edilmeyi önemser. Öncesinde bir davet olmadığı içinde bu açılışa katılmamıştır. Katılmama nedeni siyasi olabilir mi ? Diye sordum. Oda değilmiş. Öyleyse dediğim gibi davetsiz yere… gider sözünü işletmiş. Ancak bana göre yanlış yapmış. Farklı bir gerekçesi var mı bilmem ama o çayı yalnız içmiş. İçine halkı katmamış. Çayı şekersizmiş!
Her şeyin azı karar çoğu zarar. Bu davranışta kim karlı çıkar?