Bişnev. .. = Dinle. ..
Bişnev. .. = Dinle. ..
“Kur’an okunduğu zaman ona kulak verip dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin.”Araf, 204
“Sözü dinleyip de onun en güzeline uyanlar var ya, işte onlar Allah’ın hidayete erdirdiği kimselerdir. İşte onlar akıl sahiplerinin ta kendileridir.”Zümer, 18
Hz. Mevlana eserlerinde hep hakkın ve hakikatin yollarını insanlığa göstermiştir. Hz. Mevlânâ Şems ile tanıştıktan sonra ruh aleminin engin mânâ derinliklerine ulaşmıştır. Aynı zamanda yakîn ve hikmeti elde etmiş, “Hamdım, piştim, yandım” diyerek İlâhî aşka ulaşmıştır.
Mesnevinin ilk cümlelerinde bu İlâhî aşk ile tüm insanlığa şöyle seslenmektedir.
بشنو اين نى چون حكايت مىكند
از جدايىها شكايت مىكند
(Bişnev in ney çün hikâyet mîküned
Ez cüdâyîhâ şikâyet mîküned )
DİNLE, bu ney neler hikâyet eder,
ayrılıklardan nasıl şikâyet eder.
“Şu Ney’in neler söylediğini can kulağı ile dinle, o ayrılıklardan şikayet etmededir.” “Beni kamışlıktan kestiklerinden beri, feryadımdan, duygulu olan erkek de, kadın da inlemekte, ağlamaktadır. Şu var ki beni dinleyen her insan, benim neler dediğimi anlayamaz, benim feryadımı duyamaz. Beni anlamak, beni duymak için, ayrılık acısı çekmiş, gönlü yaralanmış, içli bir insan isterim ki, acılarımı, dertlerimi ona anlatayım. Aslından, vatanından ayrı düşmüş, oradan uzaklaşmış kişi, orada geçirmiş olduğu mutlu zamanı arar, o zamanı tekrar yaşamak ister, ayrıldığı sevgiliye tekrar kavuşmak ister..” (Tercüme eden: Şefik Can)
Mevlânâ, Mes̱nevî’nin “bişnev” (dinle) hitabıyla başlayan ilk on sekiz beytinde varlığın zuhuru konusunu işleyerek klasik tasavvufî mesnevi geleneğini takip eder.
Mesnevi şerh eden Şârihler “bişnev” kelimesindeki “be” harfinin öncelikle besmeleye ve varlığın zuhurunun başladığı hakîkat-i Muhammediyye mertebesine işaret ettiğini, zuhur eden ilâhî hakikatlerin daha çok işitmekle elde edileceğini bildirmişlerdir.
Aynı zamanda Şârihler Mes̱nevî’de ayrıntılı biçimde anlatılan gerçek tasavvufî düşüncenin ilk on sekiz beyitte özet olarak ifade edildiğini belirtirler.
İstanbul’da Galata Mevlevihanesi’nin mezarlık kısmına girmeye niyetlenip kapısına yöneldiğimizde kapıda şöyle bir ifadenin bulunduğunu görmekteyiz ‘Hamuşan, susmuşlar/Sessizler evi’. Yani Mevlevilikte ölünmez, susulur.
Rabbimiz bizlere ve tüm inananlara dinlemeyi ve Kamil bir Edebi nasip eylesin