GündemHüseyin YıldırımKöşe Yazıları

Ehli Beyt Sevgisi. ..

Kur’an-ı Kerim’de Ehl-i Beyt tabiri bazı âyetlerde geçmektedir. Bunların birincisi Hz. İbrahim kıssasında (Hud, 73. Ayet) ikincisi Hz. Musa kıssasında (Kasas, 12. Ayet) üçüncüsü de Hz. Peygamberimiz sav ve ehli icin “Ey Peygamberin ev halkı! Allah, sizden ancak günah kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor” Ahzab 33. Ayette dir.
Kur’ân-ı Kerîm’de Şura Suresinin 23. Ayeti “Meveddet Ayeti” diye meşhur olmuştur. Bu ayette: “O söylenenler Allah’ın iman eden ve iyi işler yapan kullarına müjdelediği nimettir. De ki: Ben buna karşılık sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum. Kim bir iyilik işlerse onun sevabını artırırız, şüphesiz Allah bağışlayan (iyiliğe) karşılık verendir” (Şura, 23) buyurulmaktadir.
Müslim’de geçen bir hadiste Zeyd b. Erkam (ö.68/687) rivâyetinde “Mekke ile Medine arasında Hûm denilen bir su başında bulunurken Rasûlullah hutbe irâd etmek üzere ayağa kalktı; Allah’a hamd ve sena etti, vaaz ve hatırlatmalarda bulundu; sonra, ‘Haberiniz olsun ki ey insanlar, ben ancak bir insanım; Rabbimin elçisinin gelmesi ve benim ona icâbet etmem yaklaşıyor. Ben size iki ağır emanet bırakıyorum: Bunların birincisi, Allah’ın kitâbidir; onda mutlak hidâyet ve nur vardır. Bundan dolayı sizler Allah’ın kitâbına tutununuz ve ona sımsıkı sarılınız’ buyurdu. Böylece Allah’ın kitâbına teşvik edip gönülleri ona rağbet ettirdi; sonra da şöyle dedi: ‘Diğeri de ehl-i beyt’imdir. Ben, ehl-i beyt’im hakkında sizlere Allah’ı hatırlatıyorum’ (Râsûlullah bu son cümleyi üç kere tekrarlâmıştır). (Müslim, Fedâilü’s-Sâhâbe, 36; Ayrıca bk. Sahîh-i Müslim ve Tercemesi, Terc. M. Sofuoğlu İstanbul 1970, VII, 311-314)
Yine, Allah Rasûlü sallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Allâh’ı, nîmetleriyle perverde kıldığı için sevin. Beni de Allâh’ı sevdiğiniz için sevin. Ehl-i Beyt’imi de beni sevdiğiniz için sevin!”(Tirmizî, Menâkıb, 31/3789)
Bir gün Peygamberimiz Efendimiz sav, mübârek torunları Hasan ra ile Hüseyin ra’in ellerinden tutup şöyle buyurmuştur:
“Kim beni, bu ikisini, bunların baba ve analarını severse kıyâmet gününde benimle berâber olur.” (Tirmizî, Menâkıb, 20/3733
Hz. Peygamberimiz sav bir mü’minin imanının tadına varabilmesi icin “Sizden biriniz beni kendi babasından, çocuklarından ve diğer tüm insanlardan daha çok sevmedikçe tam iman etmiş sayılmaz” (Buhari, İman, 7, 8) sözü bu sevginin gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Kıyametin ne zaman kopacağını soran bir sahabiye: Peygamberimiz sav  “Onun için ne hazırladın?” diye soar. Sahabî,  “Çok fazla namaz kılıyor, çok fazla oruç tutuyor ve çok fazla sadaka veriyor değilim. Ancak Allah’ı ve Rasûl’ünü çok seviyorum ya Rasûlallah” cevabını verir.
Hemen Peygamberimiz sav,  “Kişi kimi seviyorsa kıyamette onunla beraber olacaktır” (Müslim, Birr ve’s-Sıla, 50) buyurarak, gerek ashab gerekse tüm Müslümanlar için Allah ve Peygamber sevgisinin önemini en açık bir şekilde göstermiştir.
Yunus Emre bir şiirinde,
Ayetler ile bilinen
Her yerde hazır bulunan
Cennet içinde salınan
Hasan ile Hüseyin’dir
Bundan Âşûra eyleyen
Hem ruhunu şâd eyleyen
Anda şefaât eyleyen
Hasan ile Hüseyin’dir
Muhammed’dürür dedesi
Gayet oldu ol gün ıssı
Evliyâlar serçeşmesi
Hasan ile Hüseyin’dir
Kanlı gömleğini alan
Düşmanına karşı duran
Yezid’e kılıçlar salan
Hasan ile Hüseyin’dir

Yunus eyder onda kalan
Bu dünyanın sonu viran
Kerbel’de şehid olan
Hasan ile Hüseyin’dir…
Rabbimiz bizleri burada Ehli Beyt Sevgisi ile cem eylediği gibi, kıyamette de cem eylesin. …

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu