Göz Yaşı. ..
Göz Yaşı. ..
Bismillâhihirrahmanirrahim
“İşte bunlar, Âdem’in ve Nûh ile beraber (gemiye) bindirdiklerimizin soyundan, İbrahim’in, Yakub’un ve doğru yola iletip seçtiklerimizin soyundan kendilerine nimet verdiğimiz nebîlerdir. Kendilerine Rahmân’ın âyetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı.”Meryem, 58
“Onlardan sonra, namazı zayi eden, şehvet ve dünyevî tutkularının peşine düşen bir nesil geldi. Onlar bu tutumlarından ötürü büyük bir azaba çarptırılacaklardır.”Meryem, 59
“Ancak tevbe eden, iman eden ve iyi davranışta bulunan kimseler hâriçtir. Bunlar, Hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın cennete, çok merhametli olan Allah’ın, kullarına gıyâben vâdettiği Adn cennetlerine girecekler. Şüphesiz O’nun vaadi yerini bulacaktır.” (Meryem, 60-61)
“Siz bu söze mi hayret ediyor, gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz! Ve siz gaflet içinde oyalanmaktasınız! Haydi Allah’a secde edip O’na ibâdet/kulluk edin!” (Necm, 59-62)
“De ki: ‘Siz ona (Kur’an’a) ister inanın, ister inanmayın; şu bir gerçek ki, bundan önce kendilerine ilim verilen kimselere o (Kur’an) okununca, derhal yüz üstü secdeye kapanırlar. Ve derlerdi ki: Rabbimizi tesbih ederiz. Rabbimizin vaadi mutlaka yerine getirilir. Ağlayarak yüz üstü yere kapanırlar. (Kur’an okumak) onların huşûunu/saygı ve korkularını artırır.” (Isrâ, 107-109)
“Kendilerini bindirip (cepheye) sevk edesin diye sana geldikleri zaman, senin, “Sizi bindirebileceğim bir şey bulamıyorum” dediğin; bu uğurda harcayacakları bir şey bulamadıklarından dolayı üzüntüden gözleri yaş döke döke geri dönen kimselere de bir sorumluluk yoktur. “Tevbe, 92
“Rasûl’e indirileni duydukları zaman, farkına vardıkları geçekten dolayı gözlerinden yaşlar boşandığını görürsün. Derler ki: ‘Rabbımız! İman ettik, bizi (hakka) şâhit olanlarla beraber yaz.” (Mâide, 83)
Gözyaşı anlamına gelen “dem’ ” kelimesi Kur’an’ı Kerim’de 2 yerde kullanılır (Mâide, 83; Tevbe, 92). Çok ağlayan anlamında ise “evvâh” kelimesi de Kur’ân-ı Kerim’de 2 yerde geçer (Tevbe, 114; Hûd, 75). Evvâh, keder ve acıma gösteren sesleri çok çıkaran, başkalarının acılarını benliğinde duyan, onlara duyduğu merhametten dolayı “ah!” edip ağlayan anlamlarına gelir. Bu manada Hz. İbrahim as’in sıfatı olarak kullanılmıştır. Ayrıca Kuran-ı Kerim’de “ bükâ ” kelimesi ağlama manasında geçmektedir.
Peygamberimiz sav göz yaşı için şöyle buyurmuştur.
“Eğer benim bildiğimi bilseydiniz az güler, çok ağlardınız.” (Buhârî, Küsûf 2; Müslim, Küsûf 1)
“İki göze ateş dokunmaz. Allah korkusundan dolayı ağlayan göz ve Allah yolunda nöbet bekleyen göz.” (Dârimî, Cihad 15; Nesâî, Cihad 11)
“Allah korkusundan ağlayan kişi, cehennemden âzâd edilecekitr.” (Tirmizî, Fezâilu’l Cihâd 8, 12; Nesâî, Cihad 8)
Mevlânâ Hazretleri bizlere şöyle seslenmektedir, “Nerede akarsu varsa, orada yeşillik vardır. Nerede gözyaşı dökülürse; oraya rahmet gelir, merhamet olur. Bostan dolabı gibi inleyerek gözlerinden yaşlar saç da; can bağında yeşillikler bitsin. Gözyaşı istiyorsan, gözü yaşlı olanlara acı. Merhamete kavuşmak arzu ediyorsan; zayıflara, zavallılara merhamet et.”
“Akıllı kimseler önceden ağlarlar; ahmaklar ise işin sonunda başlarına vururlar, hayıflanırlar. Sen işin başlangıcında sonunu gör de kıyâmet gününde pişman olma!”
Rabbimiz bizleri ve tüm inananları rızası için göz yaşı dökenlerden eylesin. ..