Sahabe İnfakı…..
“ Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir. “Ali İmran, 92
Bizansa karşı Tebuk seferine çıkılacağı zaman Allâh Resûlü sav ordunun ihtiyaçları için ashabı önce infak seferberliğine davet etti. Fakat o yıl Medîne’de büyük bir kıtlık yaşanıyordu. Buna rağmen ashâb-ı kirâm, fânî ve dünyevî bütün menfaat düşüncelerini bertarâf edip büyük bir infak ve fedâkârlıkta yaristilar.
Hz. Ebu Bekir malının tamâmını getirdi. Hz. Peygamberimiz sav
“Ebûbekir’in malından istifâde ettiğim kadar başka hiçbir kimsenin malından faydalanmadım…” ifâdesi karşısında, gözyaşları içinde kalan Ebûbekir ra. “Ben ve malım, yalnızca Sen’in için değil miyiz yâ Resûlallâh?!” demiştir. Ibn-i Mâce, Mukaddime, 11.
Allâh Resûlü sav “Çoluk çocuğuna ne bıraktın yâ Ebubekir?” suâline, büyük bir Îmânla,
“Allâh ve Resûlü’nü (bıraktım yâ Resûlallâh)!..” şeklinde cevap verir. Tirmizi, Menâkıb, 16.
Hz.Ömer, malının yarısını getirmişti.
Hz.Osman da, 300 deveyi tam techîzatlı bir şekilde hazırlayarak orduya hibe etti ve ayrıca 1000 dinar bağışta bulundu. Hz. Peygamberimiz sav onun hakkında, “Osmân’a (bu fedâkârâne infâkı sebebiyle) bundan sonra yapacağı hiçbir şey zarar vermez!” der. Tirmizi, Menâkıb, 18; Ahmed, V, 63
Ayrıca Hazret-i Osmân’ın âilesi de bütün mücevherlerini Allâh yolunda infâk etti. Bütün hanım sahâbîler de, ne kadar takıları ve ziynet eşyâları varsa, Hz. Peygamberimiz sav’in önüne getirdiler.Vakidi, III,992
Ukbe bin Amr şöyle rivayet eder.
“(Rasûlüm!) Onların mallarından sadaka al ki, onunla kendilerini temizlersin, tezkiye edersin. Bir de haklarında hayır duâ et. Çünkü Sen’in duân onlar için sekînet kaynağıdır. Allâh işitendir, bilendir.”Tevbe, 103
Bu sadaka âyeti nazil olunca, sırtımızda yük taşıyarak kazancımızdan infâk etmeye başladık.
Abdurrahman bin Avf geldi ve malinin yarisini çokça sadaka verdi. Münâfıklar; «Gösteriş yapıyor.» dediler. Ebu Akîl, bütün bir gün çalışarak iki ölçek hurma kazanmıştı. Bir ölçeğini ev halkına, bir ölçeğini de orduya bağışladı. Resûl-i Ekrem sav
“Allâh senin getirip verdiğini de alıkoyduğunu da bereketlendirsin!” buyurdu ve getirilen hurmanın toplanan yardımlar içine dökülmesini emretti. Taberî ,Tefsir,X, 251
Münâfıklar ise bu tür bağışları dillerine dolayıp Ebû Akîl’i de riyâkârlıkla suçladılar, «Allâh’ın bunun bir ölçek hurmasına ihtiyâcı yoktur.» dediler. Bunun üzerine,
«Sadaka husûsunda mü’minlerden gönüllü verenleri ve güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip alay edenler var ya, Allâh, işte onları maskaraya çevirmiştir. Ve onlar için elem verici bir azap vardır.» Tevbe, 79 âyeti nazil oldu.” Buhari , Zekât, 10; Müslim, Zekât, 72
“Size ne oluyor da, Allah yolunda harcama yapmıyorsunuz? Hâlbuki göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. İçinizden, fetihten (Mekke fethinden) önce harcayanlar ve savaşanlar, (diğerleri ile) bir değildir. Onların derecesi, sonradan harcayan ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah, hepsine de en güzel olanı (cenneti) va’detmiştir. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”Hadid,10
“Kim Allah´a güzel bir ödünç verecek olursa, Allah da onun karşılığını kat kat verir ve ayrıca onun çok değerli bir mükâfatı da vardır.”Hadid, 11
Yine bir rivayette müslümanlardan Utbe bin Zeyd, gecenin bir kısmı geçince kalktı, namaz kıldı ve şöyle yalvardı: “Ey Allâh’ım! Sen cihâda çıkmayı emir ve teşvik buyurdun. Hâlbuki benim, üzerine binip Resûlün ile birlikte cihâda çıkabileceğim bir hayvana sâhip kılmadın! Ey Allâh’ım! Kulların içinde bana nasîb ettiğin şu bir parça malımı tasadduk ediyorum!”
Sabah olunca Resûlullâh’ın yanına gelip:
“Yâ Resûlallâh! Elimde sadaka olarak verebileceğim bir şey yok. Şu bir parça eşyâmı tasadduk ediyorum! Bundan dolayı beni üzen veya bana kötü söyleyen, ya da benimle alay eden kimseye de hakkım helâl olsun!”dedi. Nebî sav
“Allâh sadakanı kabûl etsin!” buyurdu ve başka bir şey söylemedi. Ertesi gün de ona:
“Ben senin sadakanı kabûl ettim. Seni müjdelerim! Muhammed’in varlığı kudret elinde bulunan Allâh’a yemin ederim ki, sen sadakası kabûl olunanların dîvânına yazıldın.” buyurdu. Ibn-i Hacer,Isabe, II, 500; İbn-i Kesîr,SireIV, 9.
Rabbimiz bizlere ve tüm ümmete sahabenin infak şuurunu nasip eylesin. ..