Balya’da Siyasetin Yönü Nereye?

CHP Balya’da kongre geride kaldı. Tek listeyle gidilen seçimde Halit Eren, bir kez daha delegelerin oylarıyla ilçe başkanlığına seçildi. Kongrede söylenen sözler, yapılan konuşmalar elbette önemliydi. CHP Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı’nın “Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır” ifadesi, siyasetin özünü hatırlatması bakımından anlamlıydı. Fakat Balya’da siyasetin seyri hepimizin malumu: Yönetim listelerine baktığımızda, aile bağlarının ve yakın ilişkilerin belirgin şekilde öne çıktığını görüyoruz. Belediye Başkanı Orhan Gaga’nın eşi Sevil Gaga’nın yönetimde yer alması, Orhan Gaga’nın ise il delegesi seçilmesi bu tabloyu yeniden gündeme taşıdı.

Aile Bağları mı, Örgütlü Mücadele mi?

Burada temel soru şu: Siyasi partilerde yenilenme, farklı seslerin örgüte dahil edilmesi ve tabanın genişletilmesi mi esas alınmalı, yoksa mevcut düzenin devamı mı tercih edilmeli? Balya’daki tablo, bu ikilemin canlı bir örneğini sunuyor.

Bir yandan Halit Eren’in yeniden güven tazelemesi, örgütün istikrar arayışına işaret ediyor. Öte yandan yönetim ve delegeler listesine baktığımızda, akrabalık bağlarının siyasette hâlâ güçlü bir referans olduğunu görüyoruz. Bu durum, sadece Balya’ya özgü değil; Anadolu’nun birçok ilçesinde, hatta büyükşehirlerde bile sıkça rastladığımız bir gerçeklik.

Demokrasi İçin Sınav

Siyaset, yalnızca seçim kazanmaktan ibaret değil. Siyasetin özü, toplumun farklı kesimlerini ortak bir çatı altında buluşturabilmekte gizli. Eğer partiler, bu çeşitliliği sağlayamaz; farklı mesleklerden, yaş gruplarından ve toplumsal katmanlardan insanlara yer açamazsa, zamanla dar bir çerçeveye sıkışır.

Balya’daki CHP kongresi, işte bu açıdan bir sınavdır. Halit Eren’in önümüzdeki süreçte yapacağı en büyük işlerden biri, bu dar çerçeveyi aşmak ve “örgütlü mücadele” sözünü gerçek anlamda hayata geçirebilmektir.

Sonuç olarak Balya’da CHP, aynı isimlerle yola devam kararı aldı. Bu tercihin ilçede siyasetin geleceğini nasıl şekillendireceğini önümüzdeki günler gösterecek. Ama şurası açık ki; demokrasi, akrabalık bağlarından daha geniş bir çerçeve ister. Örgütün önünde duran en önemli ödev de bu çerçeveyi genişletmektir.