Balıkesir Gözlemim Sessiz Huzur Ören

Balıkesir Gözlemim Sessiz Huzur Ören

Betonlaşan sahil kentlerinin aksine, Ören gibi yerler bize hâlâ neyin önemli olduğunu hatırlatıyor: Gökyüzüne bakmak, ayağımızın altındaki kumu hissetmek ve yavaşlamak. Bazı şehirler insanı yorar, bazı şehirler ise iyileştirir… Balıkesir, iyileştirenlerden. Hele bir de yolunuz Burhaniye Ören’e düşerse, yorgunluğunuzun yerini huzura bıraktığını fark edersiniz. Temmuz güneşi teninize işlerken, bir çınar gölgesinde denizin sesine kulak vermek... Balıkesir işte tam da böyle bir yer: Hem yaşamın içinde hem zamanın dışında.

Gözlemlerim beni hep Balıkesir’in iki yönüne götürür: Kalabalığın koşuşturması ve doğanın dinginliği. Bir yanda şehir merkezinde akan hayat, diğer yanda kıyı kasabalarının sükûneti. Bu zıtlık gibi görünen denge, aslında Balıkesir’in tam da kendisi.

Ören Sahilinde Dinginliğin Ferahlığı Var

Ören, Balıkesir’in belki de en saklı cennetlerinden biri. Sahil boyunca yürürken burnunuza lavanta kokuları, çam ağaçlarının serinliği ve deniz tuzu karışıyor. Plajları, çocuk sesleriyle dolu; ama yine de sessizliğin bir ritmi var burada. Ne bağıran bir korna sesi, ne de aceleye getirilmiş bir hayat.

Deniz kenarında oturan yaşlı bir amcanın anlattığı, “Buralar 80’lerde de güzeldi ama şimdiki huzuru başka,” sözü kulağımda kaldı. O günden bugüne değişen ne çok şey olmuş; ama Ören’in ruhu sanki hiç değişmemiş.

İnsan, Doğaya Karışınca

Balıkesir’in en kıymetli yönlerinden biri, insanın doğayla olan ilişkisini koparmamış olması. Ören’de sabah pazarı kurulurken üreticiyle tüketici arasında hâlâ selamlaşmalar var. Bir zeytinin hikâyesini anlatan teyze, sadece ürününü değil, geçmişini de sunuyor tezgâhta.

Ve bu samimiyet sadece yerli halkta değil, tatilcide de görülüyor. İstanbul’dan kaçanlar, İzmir’den nefes almaya gelenler... Herkes burada bir şey arıyor: Sadelik.

Sıcaklık, Pil Ömrünü Nasıl Etkiliyor? Esnaf Uyardı!Gündem