Köşe Yazıları

Engellilerin Hamsi

Engellilerin Hamsi

Bismillâhihirrahmanirrahim

 “Biz insanı en güzel şekilde yarattık” Tin, 4

“Allah, yeryüzünü sizin için karar kılma yeri, göğü de binâ yapan; size şekil verip de şekillerinizi güzel kılan ve sizi temiz şeylerle rızıklandırandır. İşte Rabbiniz Allah! Âlemlerin Rabbi Allah ne yücedir! ”Mü’min , 64

Peygamberimiz sav  özürlülere iltifatta ve ikramda bulunmuş, onlarla şakalaşmış, onların sosyal hayata katılımlarını sağlayan kolaylıklar getirmiştir. Ayrıca meslek ve iş   imkânları sağlamıştır.

Âmâ olan Abdullah bin Ümmi Mektûm ra; Hz. Peygamberimiz sav Mekke’de iken ilk iman edenlerden biridir. Daha sonra Peygamberimiz sav Ümmü Mektumu  Medîne’ye halka Kur’an-ı Kerim öğretmesi için göndermiştir. Medîneli Berâ bin Âiz ra anlatıyor,  “Bize (Medine’ye )  ilk hicret eden kimseler Mus‘ab bin Umeyr ile İbn-i Ümmi Mektûm’dur. Bunlar (Medîne’de) halka Kur’an öğretiyorlardı.” (Buhârî, Menâkıbu’l-Ensâr, 46)

Yine Hz. Peygamberimiz sav değişik vesilelerle Medîne-i Münevvere dışına çıktığı zaman, İbn-i Ümmi Mektûm’u yerine cemaate namaz kıldırması için vekil olarak bırakmıştır. Bu görevin kendisine on üç defa verildiği nakledilmektedir. (İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ğâbe, IV, 264)

Bedenî kusurları yüzünden çölde yaşamayı seçen Zahir isimli sahabi, Medine pazarında Peygamberimiz sav’i bir köşede beklerken, Peygamberimiz sav ona arkadan sesizce yaklaşır ve gözlerini kapatarak şakalaşır. Peygamberimiz sav’in o güne kadar hiç kimseye bu denli mesafesiz davranmadığını gören etraftaki Müslümanlar, bu ilginç manzarayı seyrederler. Peygamberimiz sav, bunu fırsat bilerek, çevreye yüksek sesle: “Bir kölem var. Satıyorum. Onu benden kim alır?” diye şakasını sürdürür. Zahir, “Ey Allah’ın elçisi, beş para etmez bir sakat köleyi kim satır alır?” deyince şaka bu andan itibaren biter. Peygamberimiz sav bütün ciddiyetiyle kendilerini sarmış olan kalabalığa seslenerek, şöyle der; “Ya Zahir, and olsun ki Allah ve Allah’ın Rasulü katında senin değerin paha biçilmez! Bunun için biz de seni seviyoruz.”  Demiştir.  Yine birgün  Zahir ra’e Peygamberimiz sav  çölden bazı bitkileri toplayıp, Medine pazarında beraberce pazarlamayı önermesi ilginçtir. Pazardaki alışverişlerde Zahir’e yardımcı olan Peygamberimiz sav  etrafına da “Zahir bizim çölümüzdür, biz de onun şehriyiz.” diyerek sürekli iltifatlarda bulunmuştur.

Hz. Imran bin Husayn ra Basra da iken bir hastalık ile imtihan olur ve son nefesine kadar bedenine giren müzmin illet ile yatalak ve bakıma muhtaç halde otuz yıl yaşar.  Hz. İmran bin Husayn, “Nasıl dayanıyorsun bu acılara?” diyen arkadaşına, “Benim için sağlık ve hastalıktan hangisi Allah’ın hoşuna giderse, benim hoşuma giden de odur! Otuz yıldır kendimde büyük bir huzur buldum.” Demiştir. Bu sabır sayesinde Hz. İmran öyle manevi makamlara erişir ki, meleklerin tesbihlerini işitir hâle gelir. Meleklerin de teselli olsun diye kendisine her gün selam getirdiği söylenir. (Ibni Sad,Tabakât, IV,288; Ibnul Esir,Üsdü’l-Gàbe, IV,138)

  Yine Nesibe Hanım, Uhud muharebesinde  hemşirelik hizmetleri yapan bir sahabiydi. Ama Peygamberimiz sav’in  müşkül durumunu görünce, kadın hâliyle onu korumaya koşmuş ve müşriklerle çarpışırken birkaç yerinden yara almıştı. Medine’ye döndükten sonra aldığı ağır yaranın tedavisi bir yılda ancak kapanmıştır  Peygamberimiz sav onu sık sık ziyaret etmiş, ona iltifatta ve özel dualarda bulunmuştur.

Dahası Nesibe Hanım, Hz. Ebû Bekir ra zamanında ileri yaşına rağmen Yemame savaşına aktif olarak katılmış, bu kez on iki yerinden yara alarak bir kolunu kaybetmiştir. Ordu Medine’ye döndüğünde, Hz. Ebû Bekir ra bu kahraman hanımı ziyaret etmiş ve ona beytü’l-maldan maaş bağlanmış tır.

 

Kısaca Peygamberimiz sav engelli sahabeleri âtıl ve işsiz  kalmaya mahkum bir kitle olarak görmemiştir. Problemlerini çözmeye yönelik tavsiye ve uygulamalarda bulunmuştur. Her birinin  durumlarına göre engelli insanlara vazife vermiş, ayrıca onları dünya ve ahiret saadeti bahşeden müjdeli haberlerle de tesselli etmiştir.

Rabbimiz bizlere ve tüm inananlara özellikli kardeşlerimize Peygamberimiz sav gibi davranmayı nasip eylesin.

Hüseyin Yıldırım

Bir Mayıs ve Ücretler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu