İlk Zil Çaldı: Bir İsim, Bir Miras, Bir Gelecek

Macit Ermiş

Macit Ermiş

Tüm Yazıları

İlk Zil Çaldı: Bir İsim, Bir Miras, Bir Gelecek

Sabahın serinliği, okul bahçesine dolan heyecanı bastıramıyordu. Balıkesir’in Altıeylül ilçesi Dinkçiler Mahallesi’nde, Göçmen Konutları’nda bulunan Naim Süleymanoğlu İlkokulu bu sabah kapılarını yeni eğitim-öğretim yılına açtı. İlk zil çaldığında, sadece çocukların değil, ailelerin de kalbi daha hızlı atmaya başladı.

Bahçede ellerinden sımsıkı tutulan minik öğrenciler vardı. Yanlarında anneler, babalar, dedeler, amcalar, halalar, teyzeler… Yani bir milletin geleceğine umutla bakan, geçmişiyle gurur duyan herkes oradaydı. Bir an için çocukların gözlerindeki merakla büyüklerin gözlerindeki gurur birbirine karıştı. İşte eğitim dediğimiz şey tam da bu bağın kendisi değil mi?

O sırada torununu okula getiren Avni Dinç’in sözleri herkesi derinden etkiledi:
“Rüzgar torunum okula başladı. Vatanına, milletine faydalı bir evlat olması için dua ediyorum.”

O cümlede hem bir dedenin duası vardı hem de nesilden nesile aktarılan bir sorumluluğun ağırlığı…

Neden Naim Süleymanoğlu?

Aslında bu okulun bir hikâyesi de var. Mahalledeki eski Edip Gürcü İlkokulu, depreme dayanıksız olduğu için yıkılmıştı. Yeniden yapıldığında, sadece bir bina değildi; bir mirasın taşıyıcısı olacaktı. Halkın talebiyle bu yeni okula Türk sporunun efsane ismi “Cep Herkülü” Naim Süleymanoğlu’nun adı verildi.

Bu tercih, sıradan bir isim seçimi değildi. Çünkü Naim Süleymanoğlu yalnızca bir halterci değildi.
Üç kez olimpiyat şampiyonu oldu, yedi kez Dünya Halter Şampiyonu… Bayrağımızı defalarca göndere çektirdi. Bulgaristan’dan Türkiye’ye uzanan hikâyesiyle bir sporcu olmanın ötesinde, mücadelenin, inancın ve gururun adı oldu.

Bugün bu okulda eğitim görecek her çocuk, adını taşıdığı o büyük mirasla büyüyecek. Belki biri sporcu olacak, belki bir bilim insanı, belki de bir öğretmen… Ama hepsi, bir ismin gölgesinde değil; bir mücadelenin ışığında yürüyece.

Bir İsimden Fazlası

Bir okulun duvarlarına verilen isim, aslında çocukların ruhuna yazılan bir yol haritasıdır. Naim Süleymanoğlu İlkokulu’nun tabelası, yalnızca bir tabeladan ibaret değil. O isim, çocuklara “sen de başarabilirsin” diyen bir ses olacak.

Ve belki yıllar sonra bu okuldan mezun olan bir genç, dönüp bakacak ve diyecek ki:
“Benim okulumun adı Naim Süleymanoğlu’ydu. Ben de onun gibi mücadele etmeyi öğrendim.”

okul ders heyecan