Mavilikten Sessizliğe: Mısır’ın İki Yüzü
Balıkesirli iş insanı Yüksel Taşaltı, sigortacılıktaki başarılarının ödülünü unutulmaz bir seyahatle taçlandırdı. Ankara Sigorta’nın davetlisi olarak Sharm El Sheikh’te 6 gün süren tatil yapan Taşaltı, hem denizin maviliğini hem de çölün sessizliğini yaşayarak Mısır’ın iki ayrı yüzüne tanıklık etti.
Deveyle Çöl Turu
Gezi boyunca en çok hafızalarda kalan an ise çöl turu oldu. Deveye binerken Semra Hanım’ın esprili sorusu yüzlerde tebessüm bıraktı:
— “Deveye binerken sigorta yaptırmış mıydınız?”
Taşaltı, gülerek cevapladı:
— “Deveye özel sigortamız yoktu ama ferdi kaza ve hayat poliçemiz var.”
Gün batımında çölde ilerleyen Taşaltı, yerel halkın yaşamına da yakından tanıklık etti. Çadırlarda süren hayatı, deve yetiştiriciliğiyle geçim mücadelesini gözlemledi ve duygularını şu sözlerle dile getirdi:
— “Bir yanda denizin büyüleyici maviliği, bir yanda çölün sessizliği… Bu tezat Mısır’ı bambaşka kılıyor.”
Sina Dağı’nda Manevi Yolculuk
Taşaltı’nın rotası Sina Dağı’na da uzandı. Hz. Musa’nın izlerinin hissedildiği kutsal mekânda derin bir manevi atmosfer yaşadı:
— “Kızıldeniz’in içinden yükselen bu dağda olmak tarifsiz bir duygu. İnsan kendini tarihin en eski çağlarına yolculuk etmiş gibi hissediyor.”
Çölün Sessizliği ve Halkın Sıkıntıları
Taşaltı, tatilin sadece güzelliklerle sınırlı kalmadığını da vurguladı. Çöl yaşamının ağır koşullarına, halkın sıkıntılarına ve bölgedeki güvenlik sorunlarına dikkat çekti:
— “Burası adeta ayrı bir eyalet gibi. Mısırlı vatandaşların bile giremediği bölgeler var. Hatta silah ve uyuşturucu kaçakçılığının yapıldığı söyleniyor.”
Bir tatilden çok daha fazlası…
Yüksel Taşaltı için Mısır gezisi, yalnızca deniz ve çöl manzaralarının değil; halkın yaşam mücadelesinin, kültürel farklılıkların ve tarihin derin izlerinin tanığı olma fırsatı sundu.