Orhanlı Çerkes Festivali

Orhanlı Çerkes Festivali

Balıkesir’in Orhanlı köyü, sakin yapısıyla tanınan, küçük ama derin bir kültür mirasına sahip bir yer. Bu hafta sonu ise bu köy, tarihine altın harflerle yazılacak bir an yaşadı. On binlerce insanı ağırlayan Orhanlı, bir anda bir kültür başkentine dönüştü. Herkesin ortak paydası: Orhanlı Çerkes Festivali. Bu etkinlik, yalnızca bir kültür şöleni değil, aynı zamanda farklı kökenlerden gelen insanların, bir arada huzur içinde yaşamanın ne demek olduğunu gösteren bir anlam taşıyor.

Festivalin en büyüleyici yönü, tüm siyasi ayrımlardan uzak durarak halkları birleştiren ruhuydu. Ak Partili, CHP’li, köylü, kentli… Hepsi aynı meydanda buluştu. Bir yanda Çerkesya’dan gelen sanatçılar, diğer yanda Orhanlı’nın sakinleri… Herkes aynı şarkıya alkış tuttu, aynı halaya durdu. Bu birliktelik, günümüzün ayrışan toplumsal yapısında, kültürün gücünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Çerkes halkı, festivalin her anında kendi kültürünün ne kadar değerli olduğunu hatırlattı. Sadece sahne gösterileriyle değil, dansları ve şarkılarıyla da kimliklerine sahip çıktılar. Çerkesler, sadece folklorik bir etkinlik sunmaktan öte, halklarını ve geleneklerini yaşatma çabası içindeydiler. Asimilasyona karşı, tarihlerini ve kültürel miraslarını canlı tutarak bu topraklarda varlıklarını sürdürme iradesini bir kez daha ortaya koydular.

Bu festival, Orhanlı'da başlayan bir coşkunun ötesinde, tüm Anadolu'nun ortak bir türküsü hâline geldi. Toplumsal barışın, dayanışmanın ve kültürün birleştirici gücünün ete kemiğe büründüğü bir etkinlikti. Çerkes yemeklerinin kokusu, davulun kalbe vuran sesi ve kemençenin yürek titreten melodileriyle Orhanlı’nın daracık sokakları renk buldu. Yaşlılar ve gençler birlikte şarkılara eşlik etti, sofralar paylaşıldı. Orhanlı, köyün sessizliğinden çok daha fazlasını sundu; bir tarih, bir kültür ve bir yaşam biçimini.

Orhanlı Çerkes Festivali, sadece bir kültürün yaşatılması değil, bir toplumun ortak bir bilinçle, kültürüne sahip çıkma mücadelesiydi. Bu festival, aynı zamanda geleceğe güçlü bir mesaj gönderdi: Kültürler bir arada yaşadığında, huzur ve barış daha kalıcı olur. Bu tür etkinlikler, ayrımcılıkla değil, kültürlerin buluştuğu, el birliğiyle daha güçlü bir toplum yaratmanın en güzel örneği.