Fahri SağlıkGündemKöşe Yazıları

DEĞERLER EĞİTİMİNDE HZ. MUHAMMED ÖRNEKLİĞİ

Müslümanlar için Hz. Muhammed üsve-i hasene (örnek alınması gereken en önemli şahsiyettir.) (Ahzab Suresi,21) Günümüzde önemi oldukça artan değerler eğitimi alanında da Hz. Muhammed’in örnek alınması gerekir. Değerler, toplumların iskeletidir ve onların sürekliliğini sağlayan en önemli ölçülerdir.

Şüphesiz tarih boyunca Müslümanlar, herhangi bir şeyin doğru-yanlış, güzel-çirkin, iyi-kötü olduğunu ifade eden değer ölçülerini Kur’an-ı Kerim ve Sahi Sünnet ölçülerine göre şekillendirmişlerdir. Bu açıdan Kur’an ve sünnet, Müslümanların dinî, ahlaki, sosyal, sanatsal vb. değer ölçülerinin kaynağını oluşturur. Müslüman toplumların çağlar boyu nesilden nesile taşıdıkları değer ölçüleri, hala eskimeden tazeliğini korumalarının ana nedeni Kur’an ve sünnet kaynaklı olmalarıdır.

Değerler Açısından Hz. Peygamber’in Peygamberlik Öncesi Durumu:

Yüce Allah, Hz. Peygamberi değerlerin değersizleştirildiği bir toplumda öncelikle olumlu değerlere büründürmüş, olumsuz değerlerden uzak kılarak onu örnek insan olarak hazırlamıştır. Hz. Peygamber peygamberlikle görevlendirilmeden önce içerisinde yaşamış olduğu toplumda gıpta edilebilecek güzel özelliklere sahip bir kimseydi. Onun Peygamberlik öncesi hayatına baktığımızda vefalı, sözünde duran, doğru sözlü ve güvenilir bir kişi olarak tanındığını görmekteyiz. Hatta Mekke’de “el Emîn” olarak anılmaktaydı.

Hz. Hatice’nin, vahyin başlangıcı sırasında Hz. Peygambere söylediği “şüphesiz sen akrabanı gözetirsin. Sözü doğru söylersin. İşini görmekten âciz olanlara ve fakirlere destek olursun. Misafiri ağırlarsın” ifadeleri, Hz. Peygamber’in risâlet öncesinde güzel değerlere sahip olduğunu göstermektedir. Hz. Peygamber, Mekkelilere İslam’ı tebliğ etmeye başladığı ilk yıl Safâ tepesine çıkarak ‘Ey Kureyş topluluğu, ben size şu dağın ardında bir düşman ordusu var desem bana inanır mısınız?’ diye sorduğunda, Mekkeliler, ‘Evet inanırız, çünkü senin yalan söylediğini hiç görmedik!’ diye cevap vermişlerdi.

Hz. Peygamber’in Değerleri Yeniden Yapılandırması ve Yöntemi:

Hz. Muhammed, peygamberlik öncesi sahip olduğu olumlu değer yargılarını, peygamber olduktan sonra da sürdürmüş hem kendisinde bulunan hem de Kur’an’ın emrettiği değerleri toplumda yaşatmaya gayret göstermiştir. Cahiliye devrinden kalma her türlü çirkin adetleri ayağının altına alan Hz. Peygamber, gönderildiği toplumun birçok değerlerini reddetmiş ve yasaklamıştır. O, sürekli olarak ashabının iyi ve güzel değer yargılarını geliştirmiş, olumsuz ve çirkin değer yargılarını ise kontrol altına alarak düzeltmeye, ıslah etmeye çalışmıştır.

Habeşistan’a ikinci hicret esnasında Câfer b. Ebî Tâlib’in şu sözleri, Hz. Peygamber’in toplumda ilk planda yaptığı olumlu değer değişiklikleri hakkında bilgi vermektedir: “…Peygamberimiz, bizi, putları bırakarak Allah’ın birliğine inanmaya ve yalnız O’na ibadet etmeye davet etti. Doğru söylemeyi, emaneti sahibine vermeyi, akraba haklarını gözetmeyi, komşulara iyi davranmayı, haramlardan uzak, kan dökmekten geri durmamızı bize emretti. O, bizi her türlü çirkin, yüz kızartıcı söz ve işlerden, yalan söylemekten, yetim malı yemekten, iffetli kadınlara dil uzatmak ve iftira etmekten de yasakladı. Bunlara ilaveten yalnız Allah’a ibadet etmemizi, namaz kılmamızı, zekât vermemizi, oruç tutmamızı emretti…” Konuşmanın devamından da anlaşılacağı üzere Hz. Peygamber’in yaptığı böylesi değer değişiklikleri, toplum tarafından da tasvip görmüştür. Hatta bu dönemde Müslümanlar, eski kötü davranış ve olumsuz değerlerine geri dönmeleri için baskı bile görmüşlerdir. Hz. Peygamber, değer yargılarını değiştirirken  Kur’an’ın ve kendisinin örnek alınmasını istemiştir.

Hz. Peygamber, toplumun değerlerini yeniden yapılandırırken köklü değişikler yapmış ve büyük yenilikler getirmiştir. Bunların en önemlisi Allah inancını yerli yerine oturtup işlevsel hale getirmesidir. O, Allah inancını, insan hayatının merkezine yerleştirmiştir. Bu inancın, insan üzerindeki en önemli yönü, “Allah, benim her yaptığımı görüyor, her söylediğimi duyuyor, her aklımdan geçeni de biliyor” duygusudur. Bu duyguya sahip bir insan, kuşkusuz davranışlarında oldukça titiz davranacaktır. Yüreğindeki güçlü inanç, kişiyi hem olumlu değerlere yönlendirecek hem de olumsuzluklardan uzaklaştıracaktır. Bu inanç aynı zamanda insana yaptıklarından dolayı sorguya çekileceği fikrini aşılar. Böylece insan, hesabını veremeyeceği olumsuzluklardan  uzaklaşır. Mekke ve Medine dönemi incelendiğinde, Hz. Peygamber’in değerleri yapılandırırken kademeli bir yaklaşım izlediği görülmektedir. Özellikle Mekke döneminde itikadî ve ahlakî değerler üzerinde durmuş, eski değer anlayışlarını değiştirmeye çalışmış ve yeni yaklaşımlar sergilemiştir. Medine döneminde ise daha çok ahlakî değerleri tekrar etmiş, ilave olarak ibdetler ve hukukî değerler üzerinde durmuştur.

Hz. Peygamber, değerler eğitiminde aşırı sert ve katı olmamıştır. Böyle yapması halinde, Kur’an’ın da belirttiği gibi, etrafında kimse kalmazdı. Hz. Peygamber’in değerler eğitiminde çocuklar ayrı bir yer ve öneme sahipti. Hz. Peygamber, kız çocukları ile ilgili değerlerin ayaklar altına alındığı bir asırda ister erkek olsun isterse kız olsun çocuklara karşı şefkat ve merhametle davranılmasını istemiştir. O, “Küçüklerine karşı merhamet etmeyen ve büyüklerine karşı saygı göstermeyen bizden değildir” diyerek çocuklarla ilgili şefkat ve merhamet değerini ortaya koymuştur. Hz. Peygamber değerler eğitiminde muhatabının his ve duygularını, akıl ve anlama yeteneklerini daima göz önünde bulundurmuştur.

Değerler eğitiminde   Hz. Peygamberi başarıya götüren en önemli etken; değerleri, gerek peygamberlik öncesi ve gerekse sonrasında bizzat kendi hayatında yaşamasıdır. İlk önce kendisi Kur’anî değerlere sıkıca bağlanmış ve onları kendi hayatında uygulamıştır. Bu değerlerin uygulanışında en yakınlarını bile koruma altına almamıştır. Değerler eğitiminde örnek insan modellerinin önemi büyüktür. Tarih boyunca toplumlara yön veren ve onları şekillendirmeye çalışan örnek şahsiyetler var olmuştur. Şüphesiz bu şahsiyetler, gerek kendi toplumlarının ve gerekse diğer toplumların bireyleri tarafından ilgi görmüş ve örnek alınmışlardır. Hz. Peygamber de toplumu yeniden şekillendirmek, yeni ve olumlu değerleri ortaya koymak ve tamamlamak için gönderildiğine göre  her sahada Müslümanlar tarafından örnek alınmıştır.

Bugün değerler eğitiminde bulunanlar için Hz. Peygamber’in metotlarının örnek alınması elzemdir. Bunu yaparken değerleri onun gibi hayatın bütününe hâkim kılmak gerekir. Ayrıca değerler eğitiminde O’nun kullandığı sevgi dili ihmal edilmemesi gereken en önemli husustur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu