İnsanlar Neden Artık Daha Az Çalışmak İstiyor? Yeni Neslin İş Hayatına Bakışı

Yusuf Akpınar

Yusuf Akpınar

Tüm Yazıları

İnsanlar Neden Artık Daha Az Çalışmak İstiyor? Yeni Neslin İş Hayatına Bakışı

Eskiden başarılı bir kariyer, uzun saatler çalışmak ve işine kendini adamak anlamına geliyordu.

Ancak son yıllarda “daha az çalışmak ama daha iyi yaşamak” felsefesi giderek yaygınlaşıyor. Yeni nesil, klasik çalışma anlayışına karşı çıkıyor ve hayat-iş dengesine daha fazla önem veriyor. Peki, insanlar neden artık daha az çalışmak istiyor? İşte bu değişimin arkasındaki nedenler…

İnsanlar Neden Artık Daha Az Çalışmak İstiyor? Yeni Neslin İş Hayatına Bakışı
İnsanlar Neden Artık Daha Az Çalışmak İstiyor? Yeni Neslin İş Hayatına Bakışı
  1. Eski Çalışma Kültürü Artık Cezbedici Değil

Önceki nesiller için kariyer, hayatın en önemli parçalarından biriydi. “Ne kadar çok çalışırsan, o kadar başarılı olursun” anlayışı hâkimdi. Ancak genç nesil için çalışmak sadece bir zorunluluk, hayatın merkezinde yer almıyor.

🔹 Önceki nesil (Baby Boomers, X Kuşağı): İş yerinde uzun saatler geçirmek ve kariyerde yükselmek öncelikliydi.

🔹 Yeni nesil (Y ve Z Kuşağı): İşin yanı sıra kişisel gelişim, seyahat, hobiler ve sosyal hayat daha önemli.

Artık insanlar, “çalışmak için yaşamak” yerine, “yaşamak için çalışmak” fikrini benimsiyor.

  1. Pandemi ve Uzaktan Çalışmanın Etkisi

COVID-19 pandemisi, iş dünyasını kökten değiştirdi. İnsanlar evden çalışarak, daha az saat çalışmanın da mümkün olduğunu gördü.

Trafikte kaybedilen saatler ortadan kalktı. İş yerindeki gereksiz toplantılar azalınca, iş verimi arttı. Evden çalışma sayesinde kişisel zamana daha fazla vakit ayrılabildi.

Pandemiden sonra birçok çalışan, ofise geri dönmek istemedi ve daha esnek çalışma saatlerini tercih etti.

  1. “Sessiz İstifa” ve İşe Karşı Soğukluk

Son yıllarda popüler olan “sessiz istifa” (quiet quitting) kavramı, çalışanların sadece zorunlu işleri yapması, fazladan çaba harcamaması anlamına geliyor.

💬 “Neden fazla çalışayım ki? Maaşım değişmiyor, terfi yok, ekstra çaba sadece patronuma yarıyor.”

Bu bakış açısı, özellikle şirketlerin çalışanlarına sunduğu olanakları artırmaması ve iş güvencesinin azalması nedeniyle güçleniyor.

🔹 Önceden: Şirket sadakati önemliydi, insanlar tek bir iş yerinde yıllarca çalışırdı.

🔹 Şimdi: “Kendi hayatımı yaşamalıyım” anlayışı var. Çalışanlar artık daha sık iş değiştiriyor.

  1. Ekonomik Zorluklar: Çalışmak Artık Yetmiyor!

Birçok ülkede enflasyon yükseldi, yaşam maliyetleri arttı. İnsanlar, daha fazla çalışmanın finansal olarak pek bir fark yaratmadığını fark etti.

💰 Önceden: 9-5 çalışarak ev, araba almak mümkündü.

💰 Şimdi: Aynı saatlerde çalışarak, temel ihtiyaçları karşılamak bile zorlaşıyor.

“Ne kadar çalışırsam çalışayım, birikim yapamıyorsam neden kendimi tüketeyim?” düşüncesi giderek yaygınlaşıyor.

  1. “İş Beni Tanımlamıyor” Anlayışı

Önceki nesiller için meslek, kimliğin bir parçasıydı. Doktor, mühendis, öğretmen olmak büyük prestij getirirdi.

📌 Yeni nesil için ise iş, sadece para kazanma yolu.

“Ben işim değilim. Ben bir insanım ve işim sadece hayatımı devam ettirmek için bir araç.”

Bu nedenle birçok genç artık freelance çalışmayı, kendi işini kurmayı ya da daha esnek meslekleri tercih ediyor.

  1. 4 Günlük Çalışma Haftası ve Esnek Çalışma Modelleri

Bazı ülkelerde 4 günlük çalışma haftası test edilmeye başlandı. Sonuç?

Verimlilik düştü mü? Hayır, aksine arttı!

Çalışanlar daha mutlu mu? Evet!

Şirketler zarar mı etti? Hayır, birçok şirket çalışan bağlılığının arttığını gördü.

Bu nedenle büyük şirketler bile esnek çalışma saatlerini ve daha kısa çalışma günlerini değerlendirmeye başladı.

Günün Kelimesi: Fotoğraf

“Fotoğraf” kelimesi, Fransızca photographe kelimesinden geliyor. Anlamı ise basitçe “ışıkla yazmak” ya da “ışıkla çizmek”. Peki neden böyle? Çünkü kelimenin kökeni Eski Yunanca phôs (ışık) ve grapheús (yazmak, çizmek) kelimelerinin birleşimi. Yani fotoğraf aslında ışığın yardımıyla görüntüleri kaydetme sanatı.

İlk kez 1839’da İngiliz fizikçi Sir John Herschel tarafından kullanılmış. O dönemlerde fotoğrafçılık yeni yeni ortaya çıkıyordu ve insanlar “görüntüyü kağıda hapsetmek” fikrine hayran kalmıştı. Eskiden bir portre yaptırmak için saatlerce ressamlara poz vermek gerekirken, fotoğraf sayesinde bu işlem birkaç dakikaya inmişti.

Bugün sizlerle paylaşmak istediklerim bu kadar, hepinize sağlıklı günler diliyorum.

Yusuf Emir Akpınar

Kayıp Çocuklar Vakası: Dünya Genelinde Ortadan Kaybolan Binlerce Kişi Nereye Gidiyor?

iş hayatı çalışmak Yusuf Emir Akpınar