KESK’ten Seyyanen Bin Lira Zam Talebi
KESK adına açıklamada bulunan Eğitim Sen Balıkesir Şube Başkanı Halil İbrahim Kilciler “Sadece geçtiğimiz yılın kayıplarını telafi etmek için maaşlarımızın 2021 yılının başından itibaren geçerli olmak üzere seyyanen bin lira arttırılmasını istiyoruz.” dedi.
“BİZİM PAYIMIZA SAHTE ENFLASYONLA BELİRLENEN ZAMLAR DÜŞTÜ ”
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) adına Eğitim Sen Balıkesir Şube Başkanı Halil İbrahim Kilciler kamu çalışanlarının maaşlarına yönelik değerlendirmelerde bulunduğu bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Kilciler açıklamasında ülkedeki her krizin faturasının kamu çalışanlarına kesildiğini iddia etti. Konuyla ilgili iktidarın ekonomi politikalarını değerlendiren Kilciler, “Ülkeyi yönetenler “Büyümede rekor kırdık” dediler. “Ama büyüyen Türkiye’den” bizim payımıza hep sahte enflasyon rakamlarına göre belirlenen maaş zamları, daha adaletsiz hale getirilen vergiler, gittikçe güvencesiz hale getirilen bir çalışma yaşamı düştü. Biz ne zaman hakkımızı istesek “kriz var” dediler. “Aynı gemideyiz, batarsak hep beraber batarız” dediler. ”dedi.
“RESMİ ENFLASYON SANKİ GERÇEKMİŞ GİBİ”
“Ama bize hep o geminin kazan dairesi reva görüldü. Bir avuç mutlu azınlık ise bizim alın terimizle, emeğimizle su yüzünde tuttuğumuz geminin lüks kamaralarında keyif çatmaya devam etti. ” diye sözlerine devam eden Kilciler kamu çalışanlarının cebinden alınanlar olduğunu belirterek bu alınanların teşvik, vergi affı, vergi yapılandırması olarak sermayeye ve işverenlere geri verildiğini iddia etti. Kilciler, “ Yıllardır çarşıda, pazarda yaşadığımız enflasyon ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmadığını çocukların dahi bildiği resmi enflasyon sanki gerçek enflasyonmuş gibi gösterildi. Ayrıca Maaş artışlarımız bu sahte rakamların temel alındığı enflasyon hedeflerine göre belirlendi.” dedi.
Yetkili sendikalar sahte enflasyon rakamlarının yarım puan üstündeki mutabakatların altına imza attılar diyen Halil İbrahim Kilciler “Hükümetin teklif ettiği rakamların daha altına imza attıkları bile oldu. Üstelik sözleşmeli güvencesiz çalışanlarının kadroya alınması. Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, gelir vergisi ve ek gösterge adaletsizliğinin giderilmesi başta olmak üzere yıllardır biriken sorunlarımızı görmeyen mutabakatları “tarihi başarı” diye yutturmaya çalıştılar. Sıkıştıklarında danışıklı dövüş oyunları ile topu hakeme attılar. “İtibardan tasarruf olmaz” diyerek üyelerinden beş, altı kat fazla maaşlar almayı sürdürdüler. Bizler ise onların altına imza koyduğu “satış sözleşmelerinin” bedelini daha fazla yoksullaşarak daha fazla güvencesizleşerek ödemeye devam ediyoruz”.
“KRİZ VE PANDEMİ KAMU EMEKÇİLERİNİN OMUZLARINA”
Ekonomik kriz olduğunu ifade eden Kilciler kriz ve pandemi etkisinin tüm yükünün kamu çalışanlarının omuzlarını bırakıldığını söyledi. Kilciler, “ Pandemiye ayrılan kaynaklar nedeniyle işçilere, emekçilere, esnafa, çiftçiye verecek bir şey kalmadığını söylüyorlar. Oysa devletin resmi rakamları Türkiye’nin Covid-19 ile mücadelede vatandaşlarına en az nakit destek veren ülke olduğunu gösteriyor. Salgın nedeni ile toplam 52.7 milyar TL kullanıldığını, bunun 44.2 milyarının işsizlik fonundan, 2.1 milyarının bağış kampanyalarından karşılandığını, hazineden aktarılanın ise sadece 6.4 milyar TL’de kaldığını biz söylemiyoruz, devletin resmi rakamları söylüyor.” dedi. Ayrıca Eğitim Sen Balıkesir Şube Başkanı Halil İbrahim Kilciler kamu çalışanlarının maaşlarına yönelik talepleri olduğunu dile getirerek konuya ilişkin şunları kaydetti:
“SEYANNEN BİN LİRA ZAM İSTİYORUZ ”
“Yıllardır sahte enflasyon rakamları ile maaşlarımızda yaşadığımız kayıpların telafisi için gerçek toplu pazarlık masasının bir an önce kurulmasını ve en düşük kamu emekçisi maaşının; kira, yakacak, ulaşım gibi sosyal ödemelerle yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını istiyoruz. Tüm yükün emekçilerin üzerine yıkıldığı vergi adaletsizliğine son verilmesini, bunun için kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını ve birinci vergi diliminin yüzde 15 ten yüzde 10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşlardan yapılan kesintinin birinci vergi diliminde sabitlenmesini istiyoruz. Hangi sendikaya üye olursa olsun, ya da bir sendikaya olmasın, tüm kamu emekçilerini
İnsanca yaşamaya yetecek bir maaş talebine sahip çıkmaya, Hayat pahalılığına, ayrıca adaletsiz vergi sistemine karşı emeğin haklarını korumak için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”
