Köşe Yazıları

KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK

İnançlı insan, güçlü, kuvvetli, sabırlı, azimli, kararlı ve başarılı olur. Ondan hiç kimseye zarar gelmez. İşte bu noktadan hareket ederek bazı konuların üzerine basa basa durmak istiyorum..

Türk-İslam Tarihinde hastane, cami, okul ve ordugâh toplumun ortak değerleridir. Hiçbir zaman camiye gelenlere “Sen Arapsın, Kürtsün, Lazsın, Çerkezsin, Yunanlısın, Almansın” diye ayrım yapılmazdı. Burada eğitim kurumu olan okul, Peygamber ocağı olarak bilinen ordu ve Hipokrat yemini yapan doktorların hastanesi de tüm insanlığa ayrım yapılmadan hizmet için vardır

İslam dini insanlara en çok önem veren, en son ve en mükemmel dindir. Bu dine göre insan kutsal bir varlıktır. Yüce Allah (c.c.); “Biz insanoğlunu en güzel bir biçimde yarattık” diye buyurmakta ve onların bazı meleklerden daha üstün olduğunu ifade etmektedir. Çünkü bir takım kimseler camiyi, okulu, hastaneyi, kışlayı farklı görmektedir. Halbuki “Her nefis mutlaka ölümü tadacaktır” ve bundan kurtuluş yoktur. Hz. Muhammed (s.a.v.); “Mezarlıkları sıkça ziyaret ediniz. Orada sizin için birçok ibretler vardır” uyarısında bulunmaktadır. Çünkü ölümü hatırlayan bir kimse Allah’a sığınır, O’na güvenir ve hatalardan uzak durur.  Hülasa adam gibi adam olur.

Türkiye’de bulunan ecdat yadigârı camilerin avluları, mezarlarla iç içedir.  İyi de neden bu camilerin, kışlaların, okulların bahçelerinde mezarlar yer almaktadır? Tabii ki ölüm hatırlansın diye. Çünkü ölüm, sonun başlangıcı ve bir gerçeğin ifadesidir. Özellikle Amasya ve Konya’da Darüşşifa, Kayseri’de Gevher Nesibe, Tokat’ta Pervane Hastanesi, İstanbul’da Süleyman’iye, Galatasaray, Top kapı, Zeynep Kamil Hastanelerinin bahçelerinde mezarlıklar yer almaktadır

Şu gerçek bilinmelidir ki, “Bu Dünya Ahiretin Tarlasıdır”. Kim bu dünyada ne ekerse, Ahirette onu biçecektir. Siz şimdiye kadar bir tarlaya arpa ekip de buğday hasat eden birine tanık oldunuz mu? Bu durum eşyanın tabiatına aykırıdır. Kesinlikle iyilik yapan mükâfatını, kötülük yapan da cezasını çekcektir

Aslında burada vurgulamak istediğim konu, gerçekleri çarpıtmadan ya da inkâr etmeden camiyi, hastaneyi, okulu ve kışlayı siyasi polemiklerden uzak tutmaktır. Bütün bu anlattıklarım dikkate alındığında görülür ki, inançsız insanlar ölümden korkarlar ama kul hakkı yemekten, haksızlık yapmaktan, yalan ve iftiralardan asla vazgeçmezler Ama “Korkunun ecele faydası yoktur”.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu