Küçük Martı ve Çocuk
Küçük Martı ve Çocuk
Bir zamanlar, Balıkesir’in Edremit Körfezi’nde küçük bir martı varmış. Martı’nın adı Martı’ymış ve annesi ve babasıyla birlikte yaşıyormuş.
Martı, diğer martılardan farklıymış. Diğer martılar, gün boyu denizin üzerinde uçup dururlar, balıklar yakalarlar ve eğlenirlermiş. Martı ise, daha çok yalnız kalmayı tercih eder, denizin kıyısında oturur ve dalgaları seyredermiş. Bir gün, Martı, denizin kıyısında otururken, bir çocukla karşılaşmış. Çocuk, Martı’ya çok ilgi duymuş ve ona sorular sormaya başlamış. Martı, çocukla konuşmaktan çok keyif almış ve ona denizin güzelliğini anlatmış.
Çocuk ve Martı, her gün buluşmaya başlamışlar. Martı, çocuğa denizin sırlarını öğretiyor, çocuk da Martı’ya insanların dünyasından bahsediyordu.
Bir gün, çocuk Martı’ya, “Sen neden diğer martılar gibi değilsin?” diye sormuş. Martı, “Ben onların gibi değilim” demiş. “Ben denizin güzelliğini seyretmeyi severim. Onların gibi balıklar yakalamak veya eğlenmek için zaman harcamam.”
Çocuk, Martı’nın sözlerini çok beğenmiş ve ona, “Sen çok özel bir martısın” demiş.
Martı, çocukla geçirdiği günler sayesinde çok mutluymuş. Çocuk, Martı’ya hayata farklı bir bakış açısı kazandırmış. Martı, artık denizin güzelliğini daha çok takdir ediyormuş.
Bir gün, çocuk Martı’ya, “Ben bu şehirden taşınıyorum” demiş. Martı, çok üzgün olmuş. Çocuğun gideceğini hiç istemiyordu.
Çocuk, Martı’ya, “Ama seni asla unutmayacağım” demiş. “Sen benim en iyi arkadaşımsın.”
Martı, çocuğun sözlerini duyunca çok mutlu olmuş. Çocuğun onu unutmayacağına dair söz vermesi onu çok rahatlatmıştı.
Çocuk, şehri terk ettiğinde, Martı çok üzgün olmuş. Ancak, çocuğun onu unutmayacağını bildiği için biraz da mutluymuş.
Martı, o günden sonra her gün denizin kıyısında oturur ve o çocuğu hatırlarmış. Martı, çocuğun ona öğrettiği her şeyi asla unutmamış.