MAHALLE BASKISI AĞIZLARI MÜHÜRLEDİ
Ülke gündemine düşen ve on gündür tartışılan ‘CHP’li bir isim külliyede Erdoğan ile görüştü’ vakasından haberdarsınızdır.
CHP üst yönetiminde sarsıntılara yol açan bu tartışmanın Balıkesir’de yansımaları nasıl olur diye merak ettik.
İlginç bir şekilde kiminle bu konuyu konuşmaya çalışsak, karşımıza sessiz bir duvar çıktı.
Biraz daha ısrar edip zorlayınca, anladık ki bu konuda hemen herkeste müthiş bir mahalle baskısı var.
Parti çatısı altında herhangi bir pozisyonda yer almak isteyenler, tabiri caizse resmen ağzını mühürlemiş durumda.
Peki, bu mahalle baskısı neden yaşanıyor diye irdeleyince karşımıza iki neden çıktı.
Birincisi maalesef CHP seçmeninin de neredeyse içselleştirdiği ‘Erdoğan’ nefreti.
Ki toplumsal açıdan bana göre oldukça ürkütücü gelen siyasi kutuplaşmanın doğal bir sonucu bu.
Kaldı ki bu nefret öyle bir boyut halini almış ki, Parti içi demokrasi kültürüne sahip olan CHP içinde böyle bir gelişmenin tartışılması adına konuşacak herkesi, müthiş bir Mahalle baskısı altına alıyor.
Diğeri ise Balıkesir’de delegasyon seçimleri ile start verilen İlçe kongreleri süreci. Kongre süreci de, bu konuda konuşmak isteyen Partililerin boynunda asılı bir kılıç olarak duruyor.
Zira, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaşanan bu vaka esnasında dile getirdiği
“Ciddi kumpaslar var. Vekillere, belediye başkanlarına, il başkanlarına, vatandaşlara söyledim. Önümüzde süreçler var, mahallelere sandıkları koyduk. Demokrasinin işlemesi için gereğini yapacağız. Ama bu sürecin olumsuz olması için her şeyi yapacaklar. Sandalye atacak, yumruk atacak adam bulacaklar. Çok dikkatli olun. Kim kime sandalye, yumruk atarsa yakasından tutup dışarı atın”
açıklaması, şu ya da bu şekilde eleştiride bulunacak herkesin ‘Erdoğan’ın ajanı’ olarak yaftalanacağı algısı şeklinde Partililerin boynunda asılı daha keskin bir kılıç olarak duruyor.
Görünen o ki, bu kılıç asılı durduğu yerde zarar vermeden durmayacak. Ve maalesef CHP içinde Parti içi Demokrasiyi her tarafından kesecek.
Kalın Sağlıcakla…
