Türkiye’de Esnaf Olmak: Bir Meslekten Fazlası

Türkiye’de Esnaf Olmak: Bir Meslekten Fazlası

Esnaf olmak, ülkemizde sadece bir ticaret yapmak anlamına gelmez; bu, sabır, emek ve insan sevgisiyle yoğrulmuş bir yaşam tarzıdır.

Mahalledeki abimiz, komşunun yardımcısı, sabahın ilk ışıklarından akşam son müşteriyi uğurlayana kadar ter döken, koca yürekli bir insan… Esnaf, sadece kepenk açıp kapatan biri değil; bir yaşam biçimidir, bir duruştur.

Ancak, esnaf olmanın yalnızca duygu boyutu değil, aynı zamanda ciddi bir resmi süreci de vardır. Türkiye’de dükkan açmak için öncelikle ne iş yapacağınızı karar vermelisiniz. Bakkallık mı yapacaksınız, çay ocağı mı açacaksınız, yoksa telefon tamircisi mi olacaksınız? Seçiminizi yaptıktan sonra, işin evrak işleri başlar: Vergi dairesinden vergi levhası almak, odada kayıt yaptırmak, belediyeden ruhsat çıkarmak ve tabii ki Bağ-Kur primlerini yatırmak gibi bir dizi işlem sizi bekler. Kira, stopaj, fatura işleri gibi ekonomik sorumluluklar da işin içinde olur. Bu anlamda, esnaflık cesaret işidir.

Ancak, iş kurmak kadar zoru onu ayakta tutmaktır. Her gün aynı saatte kalkıp, dükkânınızı açmanız gerekir. Bazen siftah yapamadığınız günler olur ama yüzünüzü gülümseyerek müşteriye bakmak zorundasınız. İyi ilişkiler kurarak müşteriyi kazanmak, bazen “bugün veresiye, yarın peşin” diyenlerle başa çıkmak, hatta “bugün alma, önemli değil” diyebilecek kadar cesur olmak gereklidir. Bu, sabır ve sevgi gerektiren bir iştir. Çünkü esnaf olmak sadece ticaret değil, aynı zamanda insanlarla kurduğunuz derin sosyal bağlar aracılığıyla topluma hizmet etmektir.

Ancak son yıllarda esnaflık, büyük alışveriş merkezlerinin (AVM’lerin) yaygınlaşmasıyla zorlu bir döneme girmiştir. AVM’ler, yerel esnafı zorlarken, esnafın geleneksel gücü mahallelerde hâlâ devam etmektedir. Yine de, günümüzün ekonomik zorlukları, artan giderler ve azalan kazançlar, esnafı her gün mücadele etmeye zorlamaktadır. Bu süreçte, esnaf olmak sadece bir iş yapma biçimi değil, aynı zamanda topluma değer katma ve zorluklar karşısında direncini koruma anlamına gelir.

Esnaf olmak bir meslekten fazlasıdır. Bu, her gün biraz daha mücadele etmeyi, sabırlı olmayı, sevinç ve zorluklar arasında denge kurmayı gerektiren bir yaşam biçimidir. Esnaf, sadece bir iş sahibi değil, aynı zamanda toplumun nabzını tutan, vicdanıyla hareket eden, insanlara değer katan biridir. Esnaflık, sadece ticaretin değil, ahlaki ve sosyal sorumluluğun da bir göstergesidir.

Enes Özkuru