Geçirdiğimiz son yıllara baktığımızda hem dünyanın hem de ülkemizin zor dönemlerden geçtiğini görüyoruz. 2020 yılının başlarından itibaren dünyayı kasıp kavuran Covid-19 salgını, ardından bölgemizde meydana gelen savaşlar ve bu olayların meydana getirdiği küresel ekonomik kriz… Ülkemizde son yıllarda üst üste yaşadığımız sel, yangın, kuraklık ve deprem felaketleri ve en son Siyonizm’in başkaldırışı… Bu çerçeveden baktığımızda ortaya insanın içini karartan bir tablonun çıktığını görüyoruz.
Psikolojik dayanaklarımız: İmtihan bilinci ve sabır…
Yüce yaratıcımız Allah (cc), Kur’an’-ı Kerimde bizi zaman zaman imtihan edeceğini şöyle beyan eder: “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele! Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, ‘Doğrusu biz Allah’a aitiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz’ derler. İşte rablerinin lütufları ve rahmeti bunlar içindir ve işte doğru yola ulaşmış olanlar da bunlardır.” (Bakara, 2/155-157) Evet, son dönemde ayette buyurulan imtihanların hepsini milletçe yaşadık. Bu durumda karamsar tabloyu kaldıracak ortadan birinci yol psikolojik açıdan güçlü olmamızdır. Bir Müslüman bu ayetleri okuduğunda bütün bunların geçici birer imtihan olduğunu ve yaşadığı acıların hiçbirinin karşılıksız kalmayacağını bilir. Sonra Efendimizin (s.a.v.) şu hadisini düşününce daha da rahatlar: “Müminin hâli ne hoştur! Her hâli kendisi için hayırlıdır ve bu durum yalnız mümine mahsustur. Başına güzel bir iş geldiğinde şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir sıkıntı geldiğinde ise sabreder; bu da onun için hayır olur.” (Müslim, Zühd, 64) Çekilen sıkıntılara karşılık göstereceğimiz sabır neticesinde şu sonsuz mükafat vaadi bizleri daha da güçlü yapmaz mı? “…Sabredenlere mükâfatları hesapsız verilecektir.” (Zümer, 39/10) Yalnız sabır kavramını iyi anlamamız lazım. Sabır musibet karşısında boynu bükük kalmak değildir. Bilakis metanetli olmak ve bütün acılara rağmen hayata dört elle sarılmaktır. Yani sabır insanı pasif hale getirmez, aksine aktif yapar. Sabır gecenin karanlığına yenilmemek, karanlığın ardından sabah olacağına ve aydınlığın geleceğine inancını kaybetmemektir. Sabır zorluğun ardından kolaylığın geleceğine inanmak ve mücadeleyi bırakmamaktır.