Sevgili Peygamberimiz “Allah’ım, bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi cehennem azabından koru!”[1] şeklinde dua etmemizi tavsiye etmiştir. Efendimiz (s.a.s), bu dua ile dünya ve ahiret arasında dengeli bir tutuma, ölçülü bir hayata dikkat çekmiştir. Bugün bizler, bu duayı her gün beş defa huşuyla eda ettiğimiz ve huzura erdiğimiz namazlarımızda “Rabbena Atina…duası” okuyoruz. Böylelikle, dünya ve ahiret dengesini gözettiğimizi her daim dile getiriyoruz. Dünyadaki sorumluluğumuzu, ahiretteki hesabı, mizanı, sıratı, mükâfat ve cezayı bir an olsun unutmadığımızı ikrar ediyoruz.
İslam Dini insanın her iki dünyasını da mamur etmesi ister. Yüce Allah Kuran-ı Kerimde “Allah’ın sana verdiğinden O’nun yolunda harcayarak ahiret yurdunu gözet; ama dünyadan da nasibini unutma…” (Kasas, 77), “ O, yeryüzünü sizin ayaklarınızın altına serendir. Haydi onun üzerinde yürüyün ve Allah’ın rızkından yiyin. Dönüş ancak onadır.” (Mülk, 67/15), “De ki: ‘Allah’ın kulları için yarattığı ziyneti/süsü ve temiz rızıkları kim haram kılabilir?” (A’râf, 7/32) buyurur.
Sevgili Peygamberimiz de; “Allah’a and olsun ki, ben sizin Allah’tan en çok korkanınızım ve sizden daha çok takva sahibiyim. Fakat ben bazen oruç tutar, bazen ara veririm. Geceleri namaz da kılarım, istirahat için uyurum da. Benim sünnetim budur. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir.” buyurmuşlardır. İnsanın dindarlığı dünyası için çalışmasına mani değildir. Her iki dünyasını da cennet bahçelerinden bir bahçeye çevirebilmesi için çalışması gerekir. Mesela; tarlasında, bahçesinde, işyerimde çalışan bir insanın eli ile çalışırken dili ile Allah’ı zikretmesine mani bir şey yoktur. İslamda mabede girmeden de ibadet etme imkanı vardır. Allah melekleri ahiret yurdu için, hayvanları da dünya hayatı için yaratmıştır. Fakat insanı hem dünya hem de ahiret için yaratmıştır. İnsanın değeri buradadır. Yüce Rabbimiz “ Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım”(Zariyat, 51/ 56) buyurarak insanları ahiret için ibadete çağırırken diğer taraftan da Necm süresinde: “İnsan ancak çalıştığına erişir. Ve elbette ki çalışmasını yakında görecektir.” buyurarak insanları çalışmaya teşvik etmektedir”. (Necm, 53/39 )