Emir Sultan’ın İşaret Ettiği “Sırra Vâkıf” Kişi

Macit Ermiş

Macit Ermiş

Tüm Yazıları

Emir Sultan’ın İşaret Ettiği “Sırra Vâkıf” Kişi

Rivayete göre Emir Sultan Hazretleri, vefatına yakın bir dostuna sorar:

“İrşadımıza kim devam edecek?”

Cevabı ise işaret doludur: “Sırra vakıf olanı bulun, o size gerekeni gösterir.”

İşte o kişi Hasan Baba’dır. Önce çekinir. Ancak Emir Sultan’ın vasiyeti hatırlatıldığında göğe bakılmasını ister. O an, kalp gözü açık olanlar Emir Sultan ile Hasan Baba’yı birlikte görür… Manevi bir makamda, yan yana.

Heladan Halifeliğe Uzanan Yol

Hasan Baba’nın hayatı, bugünün dünyasına yabancı bir duruşun simgesidir. O, cami helalarını temizleyen bir gönül işçisidir. Alçakgönüllü, münzevi ama kalbi irfanla dolu… İşte gerçek büyüklük de burada gizlidir.

Mezarına Dokunulamayan Veli

1932 yılında Balıkesir Belediyesi, mezarının bulunduğu alanı kaldırmak ister. Ancak kazma vuracak işçinin eli titrer, çalışamaz. Gece rüyasında Hasan Baba’yı görür. Ertesi gün hiçbir işçi yaklaşamaz mezara. Efsane mi, hakikat mi? Ama sonuç bellidir: Türbe yerinde kalır.

Peynir, Karpuz ve Sırra Açılan Kapı

Bir başka anlatıma göre, bir asker yemek molasında karpuz ve peynir yerken ağacın altında oturur ama kalkamaz. “Karpuz kabuklarını temizle,” der biri. Temizleyince ayağa kalkar. İşte o an, oranın Hasan Baba’nın kabri olduğu anlaşılır.

Bugün o yerde, beyaz sıvalı, yeşil sandukalı mütevazı bir türbe yükselir.

Geçmişte Değil, Bugünde Yaşayan Bir Hikâye

Hasan Baba’nın hikâyesi sadece geçmişin dumanlı zamanlarına ait değil. O, bugünün de öğreticisi:

– Gösteriş yerine tevazuyu,

– Konuşmak yerine hizmeti,

– Unvan yerine gönül kazanmayı seçenlerin simgesi...

Göğe Bakmanın Vakti Gelmedi mi?

Belki de bu şehirde bir an durup göğe baksak, hayatın telaşından sıyrılsak…

Hasan Baba’nın o kadim mesajına biz de bir parça kulak verebiliriz.

Çünkü bazı sırlar, yalnızca tevazu ile eğilenlerin kalbine fısıldanır.