Merhaba değerli okurlar. Hepinizin geçmiş Ramazan Bayramı’nı kutluyorum. Malum yeni bir tarımsal üretim sezonunun başındayız. Meyveler uyandı, seracılar fide dikimi yapmaya başladı. Açıkta üretim yapanlarınızın çoğu nisan sonunda yaşanması muhtemel don (soğuk) olayını bekliyor. Bu haftaki yazında bitki besleme serisinde bahsettiğim Azota değineceğim ve Azot kayıplarından bahsedeceğim sizlere.
12.04.2024 tarihli yazımda bahsettiğim gibi; Azot yeşili yapıyordu, yani dal, yaprak, sürgün yapar. Ayrıca meyve oluşum döneminde meyve kabuğunu da Azot yapar demiştim sizlere. Biliyorsunuz eksikliğinde yeşil aksam azlığı, bitki renginde açılma,
Bitki boyunun kısa kalması, bitkinin yaşlılık hormonu üretmeye ve salgılamaya başlaması, ileri eksiklik seviyesinde yaprakların tamamen sararıp vaktinden önce dökülmesi, bitkide kök oluşumu ve gelişiminin zayıflaması görülebilirdi. Fazlalığında ise bitkilerin aşırı derecede boylanması ve yapraklanması, bitki renginin normalden daha koyu yeşil olması, bitkinin bir türlü çiçeklenme dönemine geçememesi çiçeklenme döneminin gecikmesi, açabilen çiçeklerde gelişim ve döllenme sıkıntılarının görülmesi, meyve tutabilen çiçeklerde meyvelerin gelişemeyerek küçük kalması, küçük kalan bu meyvelerin dökülmesi görülür. Ayrıca ve belki de en önemlisi Azotun fazla verildiği durumlarda bitki bünyesine de fazla miktarda Azot girecektir. Bu fazla Azot bitkinin özellikle yeni sürgün, yeni yaprak ve diğer dokularını daha gevşek hale getireceğinden bitkileriniz hastalık ve böcek zararlarında daha fazla etkilenir.