Onur Ayan

Onur Ayan

KISA KISA DEDİKODULAR

Asgari ücreti belirleyen bakanın maaşı 30 bin TL, şükredin diyen imamın maaşı 7 bin TL, simit yiyen milletvekilin maaşı 25 bin TL’ymiş… Tüm bu insanları alkışlayan insanların maaşı’da 2.324 TL olmuş. Alkışlayın o zaman…

Son günlerde 30 yaş üstü bekarlardan evlenmeme vergisi alınacak diye bir dedikodudur ortalarda gezinip duruyor. İster misiniz teşvik için bankalar evlenme kredisi, esnaf evlenme paketi çıkartsın. Bir bakmışsınız ekonomiye can gelmiş.

Şu camilerde bildim bileli namazdan sonra cemmatten para istenir. Ama namazdan çıkıp ayakkabımı tam giyerken yanıma gelip bir selam verdikten sonra bişeye ihtiyacın var mı diyen imam hiç görmedim…

Yazının Devamı

KARESİNİN OKULLARINDA TİYATRO VAR

Karesi Belediyesi “Karesi’nin Okullarında Tiyatro Var” isimli proje ile Kırsal’da çocuklara karne hediyesi olarak tiyatro izletiyor. Peki bu neden bu kadar önemli? Çünkü tiyatro aslında bir eğitim aracıdır. Çünkü tiyatro bir kültürdür. Sanat dallarının bir koludur. Tiyatro aslında insanı insanı insana insanla insanca anlatma sanatıdır. Darwin der ki “Bilim ve sanat bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar. Uçamayanlar ise tavuk olurlar. Tavuk toplum, önüne atılan bir avuç yemi gagalarken, arkadan yumurtalarının alındığının farkında bile olmaz.” İşte tam da bu yüzden proje çok önemli.Sorgulayan, sorgulatan ve üreten bir neslimiz olsun diye … Çocuklarımızın sanatla iç içe olması özellikle de tiyatro ile büyümeleri yani çocuk tiyatrolarının çocuklarımız üzerindeki faydaları çok büyük olduğu gibi,geçmişten günümüze çocukların eğitiminde ve kişisel gelişimlerinde çok önemli ve güvenilir bir yere sahip. Birkaç saatlik zaman dilimi içerisinde çocuklara farklı dünyaların kapılarını açan, onların kaliteli vakit geçirebilmelerine olanak sağlayan çocuk tiyatroları, bu yönüyle anne-babaların da etkinlik listelerinin her zaman başını çekiyor. Faydası sayılamayacak kadar fazla olan çocuk tiyatrolarının çocukların gelişimlerine, dolayısıyla toplumun geneline sunduğu pozitif katkılar söylemek gerekirse;

Çocuklara öz güven duygusu kazandırır!…

Çocuk tiyatrosu; çevresiyle iletişim kurmakta zorlanan çocuklar başta olmak üzere genel olarak tüm çocuklara öz güven duygusu kazandırır. Bir tiyatro oyununda çocuklar birlikte gülüp eğlenirler, birlikte öğrenirler… Çocukların sahnede oyun seyretme deneyimleri arttıkça bu durum onların sosyal davranışlarına da yansır. Başkalarıyla daha iyi geçinme, çevreyle daha güçlü bir bağ kurma, kendine güven, uyum sağlama ve cesaret gibi konularda kendilerini geliştirirler.

Yazının Devamı

Dedikodu Köşesi

Geçen gün internette dolaşırken bir haber okudum. Bu yazımda size bu haberden bahsetmek istiyorum. ADALET arayanlara umut olması açısından güzel bir örnek teşkil edeceğini düşünüyorum. İstanbul Pendik’te yaşayan Fas uyruklu üniversite öğrencisi genç bir kız, kaldığı yurda gitmek için Marmaray’a giderken,gecenin karanlığı ve sokakların tenha olmasını fırsat bilen evli ve 2 çocuk babası bir erkek, kızı takip etmeye başlamış. Sokakta kimsenin olmadığı bir anda, üniversite öğrencisi kıza yaklaşmış ve cinsel birliktelik teklifinde bulunmuş.

Olay yerinden hızla uzaklaşan üniversite öğrencisi daha sonra bu adamdan şikayetçi oldu.Adam tutuklama talebi ile mahkemeye sevk edilmiş.Saldırgan savcılıkta “Sarhoştum hatırlamıyorum” diyerek kendini savunmuş ve mahkeme saldırganı adli kontrol şartıyla serbest bırakmış. Adamın serbest bırakılmasının üzerine savcı karara itiraz etmiş.Dilekçesinde şu ifadelere yer vermiş. “Alkol almak suç işleme özgürlüğü getirmez. Bu tür davranışlarda bulunanlara ödün verilmesi, bu davranışların daha çok yaygınlaşmasına sebebiyet verir. Serbest kalması, gece yalnız başına yürüyen kadınlara karşı bu tür eylemleri yaptırımsız bırakır. Serbest kalma kararı kaldırılarak tutuklanmasına yönelik yakalama kararı verilmesi kamu adına talep olunur”.

Savcılığın itirazını üst mahkeme kabul etmiş. Hakkında yakalama kararı çıkarılan şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderilmiş. Kadınlara yönelik şiddete ve bu şiddete maruz kalanlara karşı bence başlangıç ve umut vaadeden bir hareket olmuş bu. Şiddet sadece bedenen değil fikren,zikren de olabiliyor. Adalet özelliklede bu tür sapık düşüncelerle beslenen şahıslara karşı çok daha katı olmalı.

Yazının Devamı

KISA KISA DEDİKODULAR...

Amasya’da bir üretici, 30 ton soğanı vatandaşa kilosu 1 TL’den satmış.6 saat içinde bütün soğanları satan üretici bir açıklama yapmış. “Ürettiğimiz ürünler bizden çok ucuza alınıp, pahalıya satılıyor. Biz 1 TL’ye veriyoruz;marketler ve manavlar 4 TL’ye satıyor. Bizde toptancılara vereceğimize vatandaşa verelim dedik.Helal olsun böyle üreticiye… ABD’de bir adam 600 dolara aldığı Chevrolet Monte Carlo marka arabayı ayrıldığı sevgilisinin üzerine kaydettirip,intikam için aracı Chicago Havalanı’nın otoparkına parkedip aracı terketmiş. Durumu 3 yıl sonra öğrenen sevgiliye 105 bin dolar otopark ücreti çıkmış. Ne intikam ama… Madem kriz var demek yasak şöyle anlatsak; ABD’nin yeşil şeyi 5.77,ab’nin şeyi 6,37, sarı şeyin gramı 275, arabanın yaktığı sevi şey 7, evi aydınlatan şeyin Kwh’sı 53,75 krş, evi ısıtan şeyi metreküpü 1,67, mööleyen,meeeeleyen,gıdaklayan şeylerim hepsi çok pahalı… O zaman şeyini şey ettiğimin şeyi bu nasıl şey… Çocuklarını okutmak için 1961 model Thames kamyonunu satan Trabzonlu baba 2015 yılında büyük bir sürprizle karşılaşmış. Büyüyen çocukları bu kamyonu araştırıp plakası ile beraber Giresun’da bir çöplükte bulmuş ve babalarından habersiz onu çöplükten alıp yepyeni hale getirmişler ve sonra babalarına doğum günü hediyesi olarak vermişler. Ne değerli bir hediye… Tunceli’de klimalı kapalı otobüs durakları varmış.Otobüs beklerken duraktaki kütüphaneden bir kitap alıp otobüs gelene kadar sıcak sıcak kitabınızı okuyabiliyormuşsunuz.Gidip görmedim.Ama gerçekse valla helal olsun…
Yazının Devamı

DEDİKODU KÖŞESİ

DEDİ : Dünyanın en zengin adamı 56 yaşında ölmüş. Dünyanın en zeki insanı 20 yaşında tekerlekli sandalyeye mahkum kalmış.Dünyanın en iyi boksörü kibrit bile çakamaz hale gelmiş.Türkiye’nin en zengin insanı yaptırdığı lüks özel hastaneye yetişemeden devlet hastahanesinde can vermiş.

KODU : Ne servet, ne şöhret ne makam bizi yanıltması.. Şükür halimize…

DEDİ : 15 TL’ye kitap pahalı diyip almayanların, 20 TL’ye tiyatro bileti almaya gerek bile duymayanlar olduğu bir dünyada yaşamaya çalışanlar varmış.

Yazının Devamı

DEDİ KODU KÖŞESİ

DEDİ : Nihat Hatipoğlu’nun programında soru cevap kısmında bir kadın sormuş; “28 yaşında abim ölmüş babam adına hac yapmak istiyor yapabilir mi?”. Nihat Hatipoğlu önce sormuş sonra cevaplamış; “Ölmüş baban yaşıyor mu? Hee anladım o zaman Allah rahmet eylesin. Ölmüş babanın yerine evladının bu görevi yapması daha büyük sevaptır.” KODU : Ey güzel Allahım şu kullarını yaratıyorsun birde takip etsen ne güzel olacak… Şimdi bu adam hem milyonları götürüyor ekranlardan hem de millete akıl veriyor…

DEDİ : Yeni Zelanda’da sokaklara buzdolabı yerleştirmişler. İnsanlar ihtiyaç fazlası yemeklerini oraya bırakıyormuş. İhtiyacı olanlarda alıp yiyorlarmış. KODU : Böyle bir fikrin, açın halinden anlamak için asırlardır oruç tutan müslümanlardan değil de kafirlerden çıkması sizce de çok ilginç değil mi?

DEDİ : Eğer arkanda seni her zaman koruyup kollayan bir yandaş medyan varsa…. KODU : Şeker fabrikalarını satar “Şeker sağlığa zararlı” diye haber yaptırır haklı çıkarsın. Benzime zam yapar “Yürümek sağlığa faydalı” diye haber yaptırır teşekkür alırsın. Dipsiz Göl’ü kurutur “Bölge halkı sevinçli” diye haber yaptırır takdir toplarsın. Ekmeğin gramını düşürür “İsrafa karşı savaş açtık” diye haber yaptırır sonrada saraylarda yaşamaya devam edersin.

Yazının Devamı

DEDİ KODU KÖŞESİ

DEDİ : Şu televizyonlara çıkıp paraları cebe indiren ve millete din satan din adamları var ya “Biz bir tek Allah’tan korkarız” diyorlarmış… KODU : Biri de çıkıp farklı bişey söylese,mesela dese ki “Yoksul ve dar gelirli insanların olduğu bir toplumda,siyasetçilerin lüks makam araçları ile gezmeleri haramdır.” Ne güzel olurdu…

DEDİ : Son dönemlerde lokanlatalara yapılan kontrollerde etli yemeklerde eşek eti çıkmış… KODU : Eşek eti çıkan lokantaların bazılarının adı çok ilgimi çekti. Sizinle de paylaşmak istiyorum. Hacı Baba Lokantası,Hicret Lokantası, Tekbir Dana Sucukları, Sultanahmet Köftecisi… Siz ne anladınız bu işten şimdi…

DEDİ : Muhterem Hoca Efendi Hazretleri, İslamda israfın günah olduğunu,peygamberimizin kuru ekmek ve soğanla yetindiğini” anlatıyor. Ülkenin dört bir yanında vaazlar veriyormuş. KODU : Ne var bunda diyeceksiniz şimdi. Haklısınız Bunda bir sorun yok. Lakin vaaz verdiği yerler 5 yıldızlı oteller ve bu otellere giderken özel limuzin ile seyahat ediyormuş.Burda bir gariplik yok mu?

Yazının Devamı

DEDİKODU KÖŞESİ

DEDİ : Gebzede 14 yaşındaki bir kız çocuğuna diş hekimi sözlü ve fiziki tacizde bulunmuş.

KODU : Hem doktor hem de tacizci… BU iki kelime yan yana geldiğinde olabilecek en berbat kombinasyon oluşuyor.Duyduğunuzda bile ne kadar iğrenç geliyor değil mi.. Hişşşttt doktorrr! Akıllı ol akıllı…

DEDİ : Karaya vuran bir deniz kaplumbağasının midesinden 104 parça plastik çıkarılmış.

Yazının Devamı

DEDİ KODU KÖŞESİ

DEDİ : Tank Palet Fabrikası’nı “50 milyon dolarımız yok” diye Katar’a vermişiz. Kırgızistan’a Camii yaptırmışız 35 milyon dolar vermişiz.

KODU : Fabrika yapmaya paramız yok,cami yapmaya paramız çok. Bu nasıl iş anlamadım ben…

DEDİ : MHP lideri Sayın Bahçeli “ CHP Atatürk’ün CHP’si değil” demiş.

Yazının Devamı

DEDİ KODU KÖŞESİ

DEDİ : Star gazetesi yazarı Ersoy Dede: “5 yaşında bir çocuk ebeveyni yanında olmaksızın sokakta ne yapıyormuş?” diye sorulsun demiş!

KODU : Yani bu kafa şunu mu demek istiyor; sahipsiz, korunmasız ya da yanında erkek olmayan herşeye tecavüz edilebilir..

DEDİ : 600 bin lira maaş alıp Ramazan aylarında asgari ücretliye şükretmesini öğreten Nihat Hatipoğlu sahur da tv lerde yine anlatıyormuş.

Yazının Devamı

DEDİ KODU KÖŞESİ

DEDİ : Elektrik kesme ve açma ücreti 27 TL’den 48 TL’ye çıkmış.

KODU : Amannnn babanane yol yaptılar,köprümüz var…

***************************************************************

Yazının Devamı

DEDİ KODU KÖŞESİ

DEDİ : Hulusi Akar’ın 3 milyon liraya camii yaptırdığı ülkemde sanat güneşi Zeki Müren bütün servetini Mehmetçik vakfına bağışlamış.

KODU : Şimdi söyleyin bana hangisi gerçek paşa? “Sen çok yaşa Zeki Müren paşa “derdim amma yoksun artık aramızda. Allah rahmet eylesin Huzur içinde uyu…

DEDİ : Adı Asu Özdağlar…43 yaşında… 2 çocuk annesi..ODTÜ Elektrik – Elektronik mezunu…Amerika’da bir üniversite var, adi Massachusetts Institute of Technology.Sadece mezunlarının kazandığı NOBEL sayısı 72 ve bu Nobel ödüllerinin 15 tanesi son 5 yıl içinde. Şimdi Asu Hanim işte bu Üniversitenin Elektronik Mühendisliği ve Bilgisayar Bölümü BAŞKANI oldu….Eski Başkan Anantha Chandrakasanona görevi devrederken bakın ne demiş …“Bir eğitimci olarak vizyonu ve özverisi de aynı şekilde etkileyici. Öğrencileri için yorulmak bilmeyen bir koç ve bu bölümdeki eğitim alanında yapılacak yenilikleri her zaman güçlü bir şekilde savundu” …

Yazının Devamı

DEDİKODU KÖŞESİ

DEDİ : “Ben bir haftada size 50 milyon dolar bulacağım. Bu tank fabrikasını Katarlara vermekten vazgeçin.Bulamazsam siyaseti bırakırım.” diye seslendi iktidara Kılıçdaroğlu.

KODU : Hadi buyurun madem 50 milyona ihtiyaç vardı ondan verildi bu fabrika. Verin fırsat… Eğer Kılıçdaroğlu bu parayı bulursa siz para derdinden kurtulursunuz. Eğer bulamazsa bu kez Kılıçdaroğlundan kurtulursunuz. Ama eğer yok illa fabrikayı satıcaz diyorsanız o zaman bu millet sizden kurtulur demedi demeyin…

***************************************************

Yazının Devamı

DEDİKODU KÖŞESİ

DEDİ: Dünyada nüfusa göre mahkum oranının en yüksek olduğu ikinci ülkeyiz. 370 cezaevimiz var. 73 büyük ceza evi daha yapılıyor. Hâlâ yetmiyor. Düşünün birde koşullu salıverilenler salıverilmese…

KODU : Şimdi ülkemizde bu suç oranıni düzeltmek için cezaevi ve adalet sarayları yapıp ülkenin her yerini hakim ve savcılarla mı donatalım yoksa suçtan uzak bir toplum için eğitim sistemimizde köklü reformlar mı yapalım? Hangisi??? DEDİ : Bir ülkede askeri okul çok olursa o ülke asker devleti olur.Polis okulun çok olursa polis devleti olur. Bizim ülkemizde 4.464 okul ile en fazla imam hatip lisesi varmış.

KODU : O zaman bizim ülke din devleti olma yolunda hızla ilerliyor. O zaman Alevi vatandaşlarımız içinde onların inancını, kültürünü öğreten bir 500 okul açılsın. Madem bu ülkede demokrasi var, madem özgürlük var. Bu ülkeyi birlikte paylaşıyorsak birbirimizin inancında saygı gösterelim.Ateistleride dışlamayalım. Fen lisesi sayımız 310 olduğu için zaten bu ülke bilim ülkesi olmak istemiyor varsayımından yola çıkarak oraya hiç girmiyorum. Çünkü bilim ülkesi olmak istese Fen Lisesi okul sayısı, imam hatipten az olmazdı… Eğer Bizim ülkemizin, vatandaşlarımızın hayali büyük bir din devleti ise doğru yolda ilerliyoruz hiç merak etmesinler.Eğitim sistemimizin son durumu…

Yazının Devamı

DEDİKODU KÖŞESİ

DEDİ :Türkiye’de vatandaşların yüzde 20’si,asgari ücretle çalışanların ise hepsi açlık sınırının altında yaşıyormuş.

KODU : O kadar garip bir ülkede yaşıyoruz ki. Bu ülkede zengin hazmetmek için fakir ise yemek bulabilmek için kilometrelerce yol yürüyor.

***************************************************

Yazının Devamı

DEDİKODUM GELDİ

DEDİ : Hatırlarsanız seçim döneminde tanzim satış noktaları kurulmuş, uzun uzun kuyruklar oluşmuştu.İşte bu kuyruklarda 2 kg domatesi 2 TL ucuza alabilmek için sağanak yağmurun altında 2 saat bekleyenler olmuş.

KODU : Babam küçükken bana hıyarlık yapma derdi. Ne demek istediğini anlamamıştım. Ta ki bunları görene kadar. İtiraf ediyorum bende emrak ettim ve bu tanzim satış noktalarının birinde 5 kg salatalığı 5 TL ucuza alabilmek için tam 5 saat kuyrukta bekledim. Salatalığı aldım evde afiyetle yiyordum ki babam yine karşıma çıktı.Oğlum yine yapmışsın hıyarlığını dedi… Salatalık boğazıma takıldı yutkundum…

DEDİ : Çocukken patavatsız bir laf ettiğimde annem “Oğlum eşeklik etme” diye bana kızardı.

Yazının Devamı

HAFTANIN DEDİKODULARI

DEDİ : Televizyonda hani sırf yandaşlık yapacağım diye abuk subuk haber giren,haberleri tersten okuyan kanallar varya. Sırf muhalefete giydirip iktidara sevimli gözükmek için mesela suda yürüyebilsen bile, yüzme bilmiyor da ondan yürüyor diyecek.

KODU : Ben çok film izleyen ve büyük bir film arşivi olan biriyim. Ama artık komedi filmleri izlemiyorum ve biriktirmiyorum.Onun yerine işte bu kanalları izleyip hem gülüyor hem de eğleniyorum. Valla bu kanallar bazen o kadar ileri gidiyorlar ki eğlencede. Mesela ülke işgal edilse, bu kanallar Turizm patladı diye haber yapabilirler… Tabi her komedi filmi gibi bu filminde sonunda üzülüyorum. Çünkü malesef yaşadığım ülkede bu habere inanan milyonlar var. Ne yapalım her eğlence sonunda bir hüzünle bitiyor…Bu da hayatın bize cilvesi…

DEDİ : Avrupa’nın bizi kıskandığı hemen hemen iktidarın tüm temsilcilerinin ağzında kanal kanal dolaşıyormuş…Tüm kanallarda gururla ilk anlattıkları ilk şeyde buymuş…

Yazının Devamı

NİSAN DEDİKODULARI

DEDİ : Eskişehir Büyükşehir Belediyesi yoksul aileler alsın diye sebze ve meyveleri poşete koyup şehrin belli noktalarında ki duraklara asıyormuş. İhtiyacı olan insanlardan ihtiyaçları kadar alıp evlerinde yemek pişiriyorlarmış.

KODU : Her zaman söylerim Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen bu dünyadan değil diye. Hayır adam hala Türkiye şartlarına ve gerçeklerine adapte olamadı. Garip garip şeyler yapıyor.Bir gidin görün allah aşkına şu Eskişehir’i. Rengarenk evler, her sokakta müze, ağaçlar, yeşil alan,kültür sanat… Şehir sürekli üretiyor.Tüketim yok.. Bu kentte yaşanmaz valla… Bünyem kaldırmaz benim….

DEDİ : Bir araştırmaya göre Cumhurbaşkanlığı hizmetinde çalışan personel sayıları araştırılmış. Ortaya çıkan rakamlar şu şekilde; Sezer dönemi: 13, Gül dönemi:31, Erdoğan dönemi: 2374. Araştırma şirketi öyle diyor.

Yazının Devamı

31 MARTTA SANDIK BİZİ BEKLER...

Şehirde oturan değerli hemşerilerim; önümüzde ki süreçte, 31 Mart seçimlerinde yurt genelinde güneşli ve sıcak havalara merhaba diyeceğiz. Hele ki 31 Mart günü güneş bir de kendini gösterirse çoluk çocuk piknik alanlarına gitmek ya da sahil kenarında denize karşı oturmak eminim ki çok güzel olacak. Ama tüm bunları yapmadan önce bir dakika düşünün ve o gün sizi yerelde yönetecek olanları seçeceğiniz ve tüm yurt genelinde çok önemli bir milli görevi yerinize getireceğinizi hatırlayın. Hangi partiye oy verecekseniz verin yeterki kayıtlı olduğunuz sandığa gidin ve size verilen bu milli ve yerli görevi yerine getirin. Burada tüm dostlarıma, beni düşman görenlere, akrabalarıma, komşularıma,sanatdaşlarıma açık çağrıda bulunuyorum. Bir seçimin sonucu kadar,seçime katılımın sayısı da çok önemlidir. Bu seçimde kendi kaderimizi çizeceğiz ve gelecekte beş yıl boyunca memleketimizde bizi yönetecek kişiyi belirleyeceğiz. Memleketimizin kaderini çizeceğiz. Bu topraklarda büyüyecek olan çocuklarımızın geleceğini belirleyeceğiz.

Köylerde oturan emekçi kardeşlerim,abilerim, teyzelerim. Sizin için durum biraz daha farklı. Sizler bağınızda,bahçenizde,tarlanızda ekmeğinizin peşinde olacaksınız.Sizler 31 Mart gününe belki sabahın ilk ışıkları ile başlamış olacaksınız. Tarlalarınızda güneşin ışıkları tepeye geldiğinde kanter içinde ekmeğinizin peşinde olacaksınız. İşte bu durumda sizler şehirde ki vatandaşlarımızın piknik keyfinden yada sahil zevkinden ayıracağı fedakarlıktan çok daha fazlasını verip çalışma vaktinizden ayıracağınız birkaç saat ile bu milli ve yerli görevinizi gerçekleştireceksiniz. Ve kuşkusuz ki şehirde ki vatandaşlarımıza nazaran daha büyük bir fedakarlık örneği göstereceksiniz. Sizlere gelecekte yetişecek çocuğum için teşekkürü bir borç biliyorum. O gün lütfen sandığa gelin ve görevinizi yapıp oylarınızı kulllanınız.

Aslına bakarsanız şehirli olun, köylü olun tüm vatandaşlarımızın ve memleketimizin bir kaderi 31 Martta yapılacak olan seçimlerde belirlenecek. 31 Mart Pazar günü sandığa gitmeye üşenenler,sandığa küsenler, oyunu kullanmayanlar; ortaya çıkacak sonucun başta memleketimiz Balıkesir olmak üzere ülke genelinde yaşatacağı sorunların baş mimarı olacağı gibi, ülkemize ve memleketimize getireceği güzelliklerden de sadaka olarak yaralanacaklardır. Bir kardeşiniz olarak açıkça belirtmek isterim ki kaderimizi biz belirlemeliyiz ve buna asla seyirci kalmamalıyız. 31 Martta yapılacak olan seçimlerde köylümü de kentlimi de milli ve yerli görevlerinizi yapmanız için sandığa davet ediyorum… Özlediğimiz refahı ve huzuru yaşamak için bize verilen bu görevi alnımızın akı ile başarmak için hayatımızdan vereceğimiz birkaç saatlik zahmete değmez mi? Kendi kaderimizi kendi ellerimizde. Bile isteye kaderimize başkalarının yöne vermesini izin vermeyelim ve sandıkta tercihimizi yapalım.

Yazının Devamı

TANZİM SATIŞ NOKTASI DEDİKODULARI

DEDİ : Halk bu tanzim satış noktalarını çok beğenmiş. Şimdi akaryakıt tanzim satış noktası talep ediyor.

KODU : Valla hiç de fena fikir değil.Akaryakıt Tanzim satış noktasını sonuna kadar destekliyorum. Fiyat listesini açıklıyorum. Benzin 3 TL, Mazot 2.TL, Gaz 1TL. Bu tanzim satış noktasını hangi parti açar ve seçim vaadi olarak devam edeceğinin sözünü verirse oyum oraya…

DEDİ : Son günlerde sosyal medyada öyle fotoğraflar paylaşılıyor ki inanılır gibi değil. Oluşturulan tanzim satış noktalarında metrelerce kuyruklar var. Che’nin bir sözü geldi hemen aklıma. Che diyor ki”Özgürlüğün en büyük düşmanı,halinden memnun olan kölelerdir”.

Yazının Devamı

MART DEDİKODULARINA DEVAM

DEDİ : Kapadokya da Peri Bacaları’nın arasına imar barışı adı altında otel inşaatı başlatmışlar. Hatta daha ileriye gidip içine girilebilen o doğal mucize kayaların oyuklarına pimapen takıp işletmeye açmışlar.

KODU : Memleketimde kalan bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki doğal harikalarımızı da artık ranta kurban veriyoruz. Bundan sonra “Geleceğe Dönüş” filmindeki gibi televizyonda ki manzara kanalını açar ormandı, şelaleydi, tarihti bakar çocuklarımıza gösteririz. Valla bu ülke de şimdi başlasak ancak 50 yıl sonra anca toparlayacağımız bir “Eğitim Seferberliği” şart. Rahmetli Atamızın kemikleri sızlıyordur. Onun zamanında bile bu kadar cahillik yoktu. İşimiz çok zor…Offff offfff….

DEDİ : Son günlerde sosyal medyada sıkça paylaşılan bir fotoğraf karesi var. Ağaçların arasında bir tabela ve üzerinde şöyle yazıyor; “SİTtir; git inşaatını başka yere yap.”

Yazının Devamı

DEDİKODU KÖŞESİ ŞUBATIN DEDİKODULAR – 2

Şubat ayı sosyal medya dedikodularına bu yazımızda da devam ediyoruz.

Bakalım bu hafta sosyal medyada neler konuşulmuş?

DEDİ : Duyumlarıma göre Avrasya Tüneli ve Yeşil Sivri Biber kapışıyormuş. Tünel geçiş ücreti otomobil 32.10 TL; Yeşil Sivri Biber kg 22,90 TL…

Yazının Devamı

DEDİKODU KÖŞESİ (ŞUBATIN DEDİKODULARI-1)

Bundan sonra zaman zaman yazılarımda sizlerle sosyal medyada paylaşılan dedikoduları kendi yorumlarımla aktarmak istiyorum.

Sakın kimse kırılıp gücenmesin hem biraz misah yapalım hemde durumumuza eleştirel yönden bakalım.Özeleştiri ve mizahi eleştirinin her zaman gerekli olduğunu savunan biri olarak söylüyorum.BU köşede hem güleceksiniz hemde düşüneceksiniz.Bir parça da kendinizi sorgulayacaksınız. Malumunuz ateş olmayan yerden duman çıkmaz diyerek sosyal medyada neler konuşuluyormuş bir göz atalım.

***********

Yazının Devamı

ÇANAKKALE'DE BİR HAFTASONU

Haftasonunu eşimle birlikte iş için gittiğimiz Çanakkalede geçirdik. Hazır gitmişken kültürümüzü ve tarihimizi öğrenmemek olmazdı. Biz yine zamanı en iyi şekilde değerlendirmeye çalıştık. Kısa bir zamanda 3 önemli mekan gezdik. Çanakkale izlenimlerimizi sizinle paylaşmak isterim.

İlk durağımız daha önce de defalarca gittiğim Truva Antik Kenti; Burası aslında dünyanın en ünlü arkeolojik kenti. M.Ö. 3000-2500 yıllarında yerleşim yeri olarak kurulduğu söyleniyor. İlk yerleşim yeri olduğundan beri birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. 1871’de Heinrich Schliemann tarafından burada ilk kazı yapılmış ve hala Tübingen Üniversitesi’nde Prof. Dr. Manfred Korfmann burada arkeolojik kazıları sürdürüyor. Dünya Miras Listesi’nde yer alan kent, Çanakkale Boğazı’nda bulunan Karamenderes Nehri’nin Ege Denizi’ne döküldüğü yerde bulunuyor. Çanakkale sınırları içerisindeki Merkez ilçesine bağlı olan İntepe Beldesi’ndeki Truva Antik Kenti’nin bir Türk yurdu olabileceği hakkında görüşler varmış. Sultan ll. Mehmet 1462’de Midilli’yi kuşattığı sırada Truva’da durup, “’Tanrı, yıllar sonra olsa bile, bu kentin ve yaşayanların intikamını bana nasip etmiştir”’ demiş. Kimilerine göre ise Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettikten sonra Truva’ya gelmiş ve burada Truvalı kahramanların anısına kurban kesip, “’Truvalıların öcünü aldım”’ demiş. Hatta Mustafa Kemal Atatürk Büyük Taarruzda “’Truva’nın intikamını aldım”’ demiş.

Gezdiğimiz bu toprakların inanın herybir metrekaresinde ayrı bir hikaye saklı. Bu kentin simgesi filmlere konu olan meşhur Truva Atı’nın da ilginç bir hikayesi var. Hikayeye göre Akhalılar yıllar süren mücadeleye rağmen hiçbir şekilde Truva’yı ele geçirememişler. Bir kuşatma sonrasında yine vazgeçmek üzere iken tanrılardan yardım istemişler. Tanrıların verdiği fikir ile savaştan vazgeçmiş gibi yapıp geri çekilmişler. Geri çekilirken kentin kapısına tahta at içerisine asker yerleştirerek bırakmışlar. Sevniç çığlıkları ile kutlama yapan Truvalılar atı içeri aldıklarında ise gece kendilerini bekleyen acı sürprizle karşılaşmışlar.Bugün antik kentte yer alan at 1975 yılında bir Türk sanatçı tarafından eski bilgiler ışığında yeniden yorumlanarak yapılmış bir model. Bu anlattığım hikaye müthiş bir yapım olarak meşhur Truva ismi ile beyzperdeye uyarlanmıştı.İzleyenler hatırlar.

Yazının Devamı