Prof. Dr. Fatih Satıl

Prof. Dr. Fatih Satıl

Bu Ağaç Dünyada Sadece Kazdağı’nda Var!

Bilindiği gibi Kaz dağları, zengin florası ile sadece ülkemizde değil, Avrupa ve Dünyada birçok bilim adamının ve eko-turistlerin dikkatini çekmektedir.

Kaz dağlarında yayılış gösteren endemik bitkiler arasında öyleleri var ki, çok dar bir alanda yaşarlar yani Dünyada sadece Kaz dağlarında yayılış gösterirler.

İşte bu haftaki yazımızda da bu özel bitkilerden birisi olan ve adını Kazdağı ve Truva uygarlığından alan “Kazdağı Göknarı (Abies equi-trojani)” den bahsedeceğiz. Ama öncelikle Göknarların genel özelliklerinden kısaca söz etmek gerekir: Kırk metreye kadar boylanabilen yaz kış yeşil olan Göknar ağaçları, kendine özgü formu, iğne yaprakları, kozalakları ve hatta kokusu ile Çamgiller familyasının bir ferdidir. Dış görünüşü ile güzel ve dekoratif bir tür olduğundan, birçok Avrupa ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de uygun iklime sahip bölgelerimizin park ve bahçelerinde süs bitkisi olarak değerlendirilmektedir. Soğuk havalara dayanıklı olması ile bilinen Göknar ağacı en az 300 yıl ömre sahiptir. Dayanıklı kerestesinden dolayı odun ve selüloz elde etmek için kullanılan elverişli ağaçlar arasındadır.

Yazının Devamı

Macunu İçinde Doğal Bir Diş Fırçası: MİSVAK

Hepimiz dişlerimizin sağlıklı olmasını isteriz fakat diş macunlarının kimyasal içerikleri ve zararları hakkında yazılanlar da moralimizi bozar. Peki, size macunu içinde doğal bir diş fırçası var desem!

Bu öyle bir fırça ki, tamamen doğal bir ağaç dalından yapılmış. Ayrıca diş macunuyla kullanılmıyor, çünkü ağacın içinde macundan daha sağlıklı ve etkili doğal bir öz var. Bu aynı zamanda çevre dostu bir diş fırçası: Ne plastikten yapılmış, ne kimyasal katkı maddeleri içeriyor, ne de alüminyum macun tüpleri var. Aynı zamanda ekonomik yani bütün diş fırçalarından daha ucuz. En önemlisi de çok sağlıklı. Bu mucizevî diş fırçasının adı: MİSVAK.

Bilimsel adı Salvadora persica olan ve halk arasında “Erak (Arak) ağacı” olarak bilinen ağacın kalem biçiminde kesilip yontulan dalları misvak adıyla insanlar tarafından diş temizlemek amacıyla kullanılır. Doğu Afrika’dan Hindistan’a kadar uzanan bölgelerde yetişen bu step bitkisi; kokusu güzel, meyvesi yenebilen bir bitkidir.

Yazının Devamı

Ramazan'da Asitli İçeceklere Alternatif: “Yerli Malı Meyan Şerbeti”

Ramazan ayının sıcak günlerinde susuzluğumuza en güzel çaredir yerli malı içeceğimiz meyan şerbeti. Bu öyle bir içecek ki, asitli içecekler gibi mideye zarar da vermiyor, tam tersi hem mideyi rahatlatıyor hem susuzluğu gideriyor hem de şifa dağıtıyor.

Halk arasında, tatlı kök, boyam, piyam ve biyam adlarıyla da bilinen meyan kökü; Haziran Temmuz aylarında sarı, mavimsi mor veya kahverengi renkli çiçekler açan, toprak altında kökleri 1 metreye ulaşabilen şifalı bir bitkidir. Güney ve Orta Avrupa’da, Türkiye’nin de orta, güney, güneydoğu ve doğusunda doğal olarak yetişir. İşte, bu bitkinin köklerinden elde edilen ve şekeri de kendisinden olan meyan şerbeti; özellikle Gaziantep, Şanlıurfa ve Diyarbakır gibi güneydoğu illerimizin Ramazan ayındaki en gözde içeceğidir.

Meyan Kökü, Bir Ecza Deposu: Meyan kökü dünyada biyolojik olarak aktivitesi en yüksek bilinen bitkilerdendir. Mideyle ilgili sağlık problemlerinde son derece etkilidir. Ülser ve gastrit gibi mide hastalıklarına fayda sağlar. İçeriğinde, anti-ülser ilaçlarının etken maddeleri bulunmaktadır.

Yazının Devamı

Rahat Bir Oruç İçin Demirhindi Şerbeti İçin

Padişahların İçeceği Demirhindi Şerbeti, Osmanlı mutfağının en ünlü şerbetidir ve susuzluğa iyi gelmesi nedeniyle de Ramazan ayının en çok tercih edilen içeceğidir.

Demirhindi meyvesinin içeriği oldukça zengindir. Meyve bileşiminde protein, şeker, pektin, A, B1, B2, B3, B5, B6, C vitaminleri, potasyum, fosfor, magnezyum, kalsiyum, sodyum, demir, selenyum, bakır gibi mineraller bulunur.

Demirhindi şerbetinin şifası da saymakla bitmez: Osmanlı Saray mutfağında, hem lezzetinden, hem de şifasından dolayı hiç eksik edilmeyen demirhindi şerbetinin birçok faydası var: Serinletici ve rahatlatıcı özellikleri nedeniyle yaz aylarında tercih ediliyor. Mide ağrıları, mide ekşimesi, soğuk algınlığı, nezle, bağırsak parazitleri, ruhsal sıkıntılar, romatizma ve kas ağrılarına iyi gelir. Kaynatılan suyu içildiğinde bağırsak solucanlarını düşürmekte kullanılır. Ayrıca, şerbetin iştahı açıcı, bağırsak gazını sökücü, ağız kokusunu giderici, beden ve zihin gücünü artırıcı özellikleri vardır.

Yazının Devamı

RAMAZANA ÖZEL BİTKİ ÇAYLARI

Ramazan geldi, rahmet ve bereketiyle hoş geldi.

Oruç tutarken aç kalınan saatlerin uzunluğu nedeniyle, sahurda ne kadar sağlıklı ve dengeli yemek yenilirse yenilsin susuzluğa dayanmak bazen güçleşebiliyor.

O halde Ramazan ayında oruçla birlikte vücutta oluşacak susuzluk ve mide rahatsızlıklarına karşı hangi bitki çaylarını içmek gerekir?

Yazının Devamı

Balıkesir’de Cennetten Bir Köşe: “Ayvalık Adaları Tabiat Parkı”

Tabiat Parkı: Bitki örtüsü ve yaban hayatı özelliğine sahip, manzara bütünlüğü içinde halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun tabiat parçaları olarak tanımlanır. Türkiye’de toplam 203 Tabiat parkı bulunmaktadır. Ayvalık Adaları da; jeomorfolojik yapısı, peyzaj güzellikleri ve rekreasyonel olanakları gibi kaynak değerlerinden dolayı Ayvalık çevresinde bulunan 22 adanın 20’sini ve denizin bir bölümünü de içine alacak şekilde toplam 17.950 hektar alan, 1995 yılında Tabiat Parkı olarak tescillenmiştir.

Ayvalık Adaları Tabiat Parkı, taşımış olduğu doğal güzellikleri, kıyı yapısı, arkeolojik, tarihi ve kültürel kaynak değerleri ile Balıkesir’in önemli bir turizm merkezidir.

İçerisinde farklı mini ekosistemler barındıran ve çeşitli endemik ve nadir türler olmak üzere çok sayıda bitki ve balık türü ile özel bir alan olan tabiat parkı zengin bir biyolojik çeşitliliğe sahiptir. Park’ta 752 bitki çeşidi bulunmaktadır ki bu bitkilerden 113 tanesi bölge insanları tarafından çeşitli amaçlarla kullanılmaktadır. Bu türler içerisinde 2 tanesi ise endemiktir. Ayrıca, endemik olmayan ancak buradan başka Türkiye’nin başka hiçbir yerinde yetişmeyen 5 nadir bitki türü de burada bulunmaktadır.

Yazının Devamı

Balıkesir İçin Önemli Bir Marka Değer KAZ DAĞI

Kaz dağı, Ege Bölgesi ile Marmara Bölgesini birbirinden ayıran coğrafi sınırda yer alan ve zengin florası ile dikkatleri üzerine çeken cennetten bir köşedir. Antik çağlarda “İda Dağı” olarak ta anılan Kaz dağı, Biga yarımadasının en yüksek dağı olma özelliğine sahiptir. Kaz dağı, jeomorfolojik yapısı ve iklim çeşitliliğine ek olarak, iki önemli bitki coğrafyası bölgesinin arasındaki sınırda izole olmuş konumu nedeniyle zengin bir bitki örtüsüne sahiptir.

Kaz dağında yaklaşık 900 bitki çeşidinin yayılış gösterdiği tahmin edilmektedir ki bu bitki varlığının 83 tanesi ülkemiz için endemiktir, yani bu bitkiler Türkiye dışında dünyada başka hiçbir yerde yetişmemektedir. Ayrıca, Dünyada yalnız Yunanistan ve diğer Balkan ülkelerinde sınırlı bir yayılış gösteren 31 nadir bitki türü bu dağda bulunmaktadır.

Bu özelliklerinden dolayı Kaz dağlarının bir bölümü Milli Park ilan edilmiş, ayrıca bilim otoritelerince de ülkemizdeki “Önemli Bitki Alanı (ÖBA)”ından birisi olarak tescil edilmiştir. Kaz dağı, aynı zamanda sınırları içinde bir Milli Park ve bir Tabiatı Koruma Alanı bulundurması nedeniyle de Türkiye’nin ender alanları arasında yer alır.

Yazının Devamı

BAHARIN MÜJDECİSİ ÇAĞLA’NIN MUCİZEVİ FAYDALARI!

Yağmurların ardından, hava sıcaklığının artması ve güneşin yüzünü göstermesi ile birlikte diğer adıyla da badem ağacı olarak bilinen ağaçlar çiçeklerini açtılar. Çağla meyveleri de şu günlerde pazar tezgâhlarda yerini almaya başladılar.

Yıl boyunca bahar mevsiminde ve sadece 20 gün görülebilen bitmeyen çağla meyvesinin faydaları saymakla bitmez:

30 gramında yaklaşık 160 kalori bulunan çağla, ara öğünlerde veya salatalarda tüketilerek kilo vermeye yardımcı bir besin. Çağla çocuklarımız için de oldukça doyurucu bir meyvedir. Bu yüzden, çocuklarımız çağla tükettikleri zaman çok geç acıkırlar. Bu durum da onların öğünlerinin aksamasına sebebiyet verebilir. Bu yüzden gün içerisinde bir avuçtan fazla çağla yemeleri pek önerilmez.

Yazının Devamı

Yabani Ağaçları Aşılamak Ne Kadar Doğru?

Türkiye, gerek coğrafi yapısı, gerekse değişik ekolojik koşulları nedeniyle birçok yabanıl meyve türünün anavatanı konumundadır. Bu yabanıl meyveler, ormandaki bütün canlılar için doğrudan besin olarak kullanılmakla birlikte insanlar için de sağlıklı bir besin kaynağını oluşturmaktadır. Ayrıca, bu türler arılar için nektar ve polen kaynağıdır. Aynı zamanda bu bitkilerin meyveleri içerdikleri maddeler gereği şifa özelliği taşımakta, ilaç ve kozmetik sanayisinde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Böylece, yabanıl meyveli türlerinin yoğun olduğu bölgelerdeki vatandaşların bu ürünlerden ekonomik anlamda faydalanmaları ve belirli bir oranda gelir elde etmeleri de söz konusudur.

Mayıs ayı ile birlikte, Balıkesir’de olduğu gibi birçok köyümüzün yayla ve ormanlık alanlarında bol miktarda bulunan yabanı erik, ahlat gibi meyve ağaçları insanlar tarafından aşılanmak suretiyle kültüre alınmaya çalışılmaktadır. Birçok insan bunu insanlık için faydalı bir iş olduğuna inanmakta ve elinde aşı kalemleri ile dere tepe dolaşarak yabani ağaçlara aşılama yapmaktadır. Peki, bu durum ne kadar doğrudur.

Aşı, ağaçların cinsini iyileştirmek, daha iyi cins meyve almak için yapılır. Çünkü bahçemize diktiğimiz bir meyve fidanı, aşılı değilse, büyüyünce yabanileşir; iyi cins meyve vermez olur. Dikilen fidandan yenebilecek, iyi meyveler almak istiyorsak, ya fidanı aşılatmalıyız, ya da önceden aşılı fidan almalıyız. Aşı, doğrudan doğruya yabani ağaçlara da yapılabilir. Bir yabani ağaca aynı familyadan bir başka ağaç aşılanırsa, aşılanan ağaç o ağacın meyvesini verir. Örneğin yabani ahlatlara armut aşılamak gibi.

Yazının Devamı

Çam Fıstığındaki Mucize

ÇAM FISTIĞINDAKİ MUCİZE

Çam fıstığı, Fıstık çamının (Pinus pinea) kozalaklarından çıkarılan ve sert kabukların kırılması sonucu elde edilen krem-beyaz renkli bir tohumdur. Çam fıstığı, beyazımsı bir renge ve kendine has bir aromaya sahiptir.

Allah, çam fıstığını -âdeta onun çok kıymetli bir ürün olduğunu bizlere hissettirircesine- kozalakla paketleyerek göndermiştir.

Yazının Devamı

Kutsal Tohum: Çörek Otu

Kutsal Tohum: ÇÖREK OTU

Ölümden başka her derde deva olarak bilinen Çörek otu (Nigella sativa), otsu ve 20-30 cm boyunda olabilen, yaz aylarında mavi-yeşil renkli çiçekler açan, güzel kokulu bir bitkidir.

Çörekotu diye kullandığımız küçük siyah tanecikler de bu bitkinin kapsül biçimindeki meyvelerinin içindeki tohumlarıdır.

Yazının Devamı

Balıkesir'de Yüz Yıllık Bir Proje: Botanik Bahçesi

BALIKESİR’DE YÜZYILLIK BİR PROJE: BOTANİK BAHÇESİ

Kent peyzajının önemli yeşil alanları olan botanik bahçesi Uluslararası Botanik Bahçeleri Koruma Örgütü (BGCI) tarafından; “Bitki koleksiyonlarının korunduğu, sergilendiği, eğitim ve bilimsel araştırmalar için çeşitli dokümanları elinde tutan kurumlardır” şeklinde tanımlanmaktadır. Plansız ve denetimsiz gelişen ve her geçen gün yaşam koşulları ağırlaşan kentler, insanların doğadan uzaklaşmasına ve kopmasına neden olmaktadır. Günümüz modern dünyasında da insanların doğa ile bağlarını yaşatmak için şehir içlerindeki uygun mekânlarda botanik bahçeleri oluşturulmaya çalışılmaktadır.

Dünyadaki ilk botanik bahçesi 1543 yılında İtalya’da kurulan Pisa Üniversitesi bahçesidir. Türkiye’de ise ilk botanik bahçesi, “Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane” binasının yanında, 1839 yılında hizmete açılan “Galata Sarayı Botanik Bahçesi” dir.

Yazının Devamı

Panik Bozukluk ve Depresyona Karşı “Ay Çekirdeği”

Panik Bozukluk ve Depresyona Karşı “Ay Çekirdeği”

Ay çekirdeği, yüksek protein içeriği ile şaşırtıcı derecede besleyici bir atıştırmalık olarak dikkatimizi çekmektedir.

Hazır paketteki çekirdeklerde karbonhidrat oranı 2,2 gr., protein oranı 4 gr., yağ oranı ise 10,5 gramdır. Taze çekirdek içinde ise karbonhidrat oranı 12.33 gr., protein oranı 22.47 gr., yağ oranı ise 49 gramdır.

Yazının Devamı

Renklerin Şifalı Dili

RENKLERİN ŞİFALI DİLİ

Evrende her şeyin bir dili var. Her şey gibi bitkiler alemi de kendisinden istifade edelim diye, biz insanlara bir şeyler söylüyor; bazen koku, bazen türlü türlü renkleri ve şekilleri ile sesini duyurmaya çalışıyorlar bizlere bir mesaj veriyorlar.

Meyve ve sebzelerde sarı, kırmızı ve yeşil gibi renkler içerdikleri pigment moleküllerinden kaynaklanıyor. Bu pigmentler aynı zamanda güçlü kanser karşıtı etkilere sahiptirler. Başta karoten ve flavonoid olmak üzere bu pigmentlere, yüce Yaratıcı tarafından tümörlerle savaşma ve bağışıklık sistemimizi güçlendirme özelliği verilmiştir. Bu nedenle uzmanlar mümkün olduğu kadar renkli beslenmemizi tavsiye ediyorlar.

Yazının Devamı

Baharın müjdecisi Nevruz

Baharın müjdecisi NEVRUZ

Nevruz, ilkbaharın başlangıcı, bitkilerin toprak yüzüne çıktığı, ağaçların yeşerdiği, hayvanların inlerinden, kuşların yuvalarından çıkıp dünyayı şenlendirdiği bir gün olarak bilinir. Mahlûkatın yeryüzünü canlandırıp şenlendirdiği gün olduğu için bir nevi “bayram” havası yaşanır.

Bunlara ek olarak Nevruz, tabiatta bahar başlangıcında açan ve bu nedenle baharın gelişini müjdeleyen bir çiçeğin adıdır aslında. Bilimsel adı “Iris” olan bu çiçeğin halk arasındaki yaygın adı ise “Süsen” dir. Türkiye’de doğal olarak 40 çeşidi bulunan bu bitkinin; Nevruz, Süsen, Nevroz, Navruz, Kurtkulağı, Mezarlık gülü, Zambak, Susın… gibi 30 farklı yerel ismi vardır.

Yazının Devamı

İki Dirhem Bir Çekirdek “Keçiboynuzu”

İki Dirhem Bir Çekirdek “Keçiboynuzu”

Günlük yaşamımızda, bir dostumuzu ya da bir arkadaşımızı görmeye alıştığımızın dışında güzel bir kılık kıyafet içinde gördüğümüzde;

–Hayırdır! Ne bu şıklık, “iki dirhem bir çekirdek olmuşsun!” deriz.

Yazının Devamı

Geçmişle gelecek arasında bir köprü: "Anıt Ağaçlar"

GEÇMİŞLE GELECEK ARASINDA BİR KÖPRÜ: “ANIT AĞAÇLAR”

Türk kültüründe ağaç önemli bir motiftir. Tarihi mekânlarımız, cami, türbe ve mezarlıklar gibi kutsal mekânlarımız ağaçsız düşünülemez. Kültürümüzde ağacın kutsal sayılması ve kutsal mekânlarda ağaç bulunması, onların günümüze kadar ulaşmasında etkili olmuştur.

Anıt ağaçlar; “Yaş, çap ve boy itibariyle kendi türünün alışılmış ölçüleri üzerinde boyutlara sahip olan yöre folklorunda, kültür ve tarihinde özel yeri bulunan, geçmiş ile günümüz, günümüz ile gelecek arasında iletişim sağlayabilecek uzunlukta doğal ömre sahip olan ağaçlar‘’biçiminde tanımlanmaktadır.

Yazının Devamı

Kış Meyvelerinin Sarı Sultanı: Ayva -1-

Ayva; güneş gibi sarı rengiyle kış aylarının en özel meyvelerindendir. Bir rivayete göre, Lokman hekim, ayvaya kendisine şifasının sırrını vermediği için “suyun kurusun”’demiş. Derler ki ayva meyvesi o gün bugündür susuzdur. Bu rivayetin aslı var mıdır bilinmez ama ayva meyvesini şifası saymakla bitmez.

Ayvanın Faydaları Saymakla Bitmez:

Ayva, protein, karbonhidrat, kalsiyum, demir, fosfor, potasyum, sodyum, A, B2 ve C vitamini içerdiği için çok yararlı bir meyvedir. Özellikle C vitamini açısından oldukça zengindir.

Yazının Devamı

Türk Kültüründe Ağaç ve Çınar

Türk Kültüründe Ağaç ve Çınar

Eski Türklerde daha çok tek ağaçlar ve bunlardan da çam ve benzeri cinsten olanların kutsal sayıldığı görülmektedir. Nitekim araştırmalara göre, bütün Altaylı kavimlerde en çok çam ve kayın ağacı kutsal kabul edilmekte ve bunlardan sonra da çınar ve servi ağacı gelmektedir. Buryatlar, Yakutlar, Çeremisler, Başkurtlar, Kazaklar ve Kırgızlar, arazide tek duran ulu ve yaşlı çam, kayın, servi ve çınar ağaçlarına nezirler adamakta, kurbanlar sunmakta ve birtakım dini törenlerle onlardan dilekte bulunmaktaydılar.

Türklerde Çınar ağacı kutsal “ulu ağaç” sayılır. Evin ağacı olarak kabul edilir ve yaygın olarak kullanılır. Çınar ağacı ile ilgili birçok inanış vardır. Örneğin; ağaçların yaprakları geç dökülürse, kış geç gelir. Çınar ağacı yapraklarını erken dökerse kış sert geçecektir. Çınar, doğumun da sembolüdür. Çocukların uzun ömürlü ve nesillerinin kıyamete kadar devam etmesi için aileler yeni doğan çocukları adına çınar dikerler.

Yazının Devamı

Ceviz

Meyveler ve insan organları arasındaki şaşırtıcı benzerlikler

Tabiatta her şey duyup istifade etsin diye, kendi lisanınca insanoğluna bir şeyler söylüyor; bazen koku, bazen türlü türlü renkleri ve şekilleri ile sesini duyurmaya çalışıyor. Bu açıdan bakıldığında, bazı meyve ve sebzeler ile organlarımız arasındaki benzerlikler çoğumuzun dikkatini çekmiş olmalıdır. Aslında dikkatli bakıldığında bu benzerliğin altında bizler için bir mesajın olduğu ve bu benzerliğin hiç de tesadüfî olmadığı görülecektir. Bu konuyla ilgili olarak, meyvelerin hangi organa benziyorlarsa o organlara faydası olduğunu savunan bazı görüşler vardır. Bu noktada, bitkilerin şifası ile ilgili halen günümüzde de kabul gören “The Doctrine of Signatures–İşaretler veya imzalar doktrini” teorisi de doğayı okumak üzerine kurulu bir yaklaşım biçimidir.

Ceviz ile insan beyni arasındaki benzerlik

Yazının Devamı

Ne Yersen Osun!

Yediğimiz gıdaların ve beslenme şeklimizin ruh sağlığımız üzerinde etkisi olduğu çok eskiden beri konuşulan bir meseledir.

Beslenme alışkanlıkları gereği tarih boyunca ağırlıklı olarak pirinç tüketen Çinlilerin durgun, at eti yiyen Moğol ve Tatarların hareketli ve saldırgan, domuz tüketen batılı toplumların ise eşlerini kıskanma duygusundan yoksun karakterde oldukları iddia edilir.

Yazının Devamı

Tabiat Eczanesinden Bir Mucize " Cennet Hurması"

Bu soğuk günlerde, vücut ısımızı dengeleyen Cennet hurması, muhteşem lezzetiyle kış mevsiminde bize sunulan küçük armağanlardan yalnızca biridir.

Bilimsel adı “Diospyros kaki” olan bu bitkinin anayurdu Japonya ile Çin’dir. Türkiye’de Kuzey Anadolu ve en fazla da Akdeniz Bölgesi’nde Hatay ve Antalya civarlarında yetiştirilmektedir. Sonbahar mevsiminde olgunlaşan ve ufak bir portakal büyüklüğünde olan turuncu meyvelere sahiptir. Meyveleri, iyice tatlandığında taze olarak yendiği gibi, dondurularak, kurutularak ta yenir. Ayrıca tatlı ve reçel yapılarak ta tüketilir.

Trabzon hurması olarak da bilinen ”Cennet hurması” aslında daha çok; Kara hurma, Cennet Elması, Japon Elması adlarıyla da bilinir. Adını nasıl anarsanız anın tek bir gerçek var ki, bu meyve tam bir sağlık deposu!

Yazının Devamı