Semra Aman Akyürek

Semra Aman Akyürek

BALIKESİR’DEN KİLİS’E UZANANLAR

Balıkesirli heyet için çok candan insanlarmış yorumunu yapan kumaşçı Recep amcadan tutun, Balıkesir Belediye Başkanları, meclis üyeleri, mehter takımları ile oooo baya bir kalabalık gelmişler diyen tatlıcı Ahmet Usta ‘ biz böylesine durgun bir zamanda nasıl sevmeyiz ki gelenleri bize can suyu oluverdiler. İnsanı yaşatmak işte bu! Diyordu… Esnaf adeta kendine geldi, halk meydanda mehteri dinledi. Başkanlar alışveriş turlarında sohbetler etti, kendilerine çay ikram eden esnafı dinledi ve kendilerini esnafa tanıttı. Sosyal medyadan paylaşımları görüp; tanıdıklarımı gördüm diyerek meydana koşanlarda vardı. Bunlardan biride Ak Partili Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş için gelmişti. Elinde bir poşet, başkanın yüzüne hayranlıkla bakışı unutulacak gibi değildi. Uzaklardan sevdikleriniz ve sevenlerinize kavuşmak ne güzel bir duygudur. Hele ki Afrin zeytin dalı operasyonuna katılan bir asker olup ta ‘size hoş geldiniz’ diyerek anlatmaya başlıyorsa…

**

Görmek, dokunmak, konuşmak, hissetmek ve sadece bir tebessümün açtığı onlarca kapı… Bunlar Kilis’te yaşanan gerçek duygular. Ak Partili Vefalı yurdun vefalı başkanı İsmail Cankul’da heyet arasında yerini alanlardandı ve dolaştığı esnafla sohbet ederken kurduğu cümleler o kadar özenliydi dinleyenleri etkiledi. Kısa sohbetler yaptı ama öz konuştu. Ak Partili Havran Belediye Başkanı Emin Ersoy düzenlenen etkinliğin yerinde bir etkinlik olduğunu söylüyor ve özverili duruşu ile ziyaretlerin tümümün önem taşıdığını belirtiyor ve gönül birlikteliğimiz var diyordu.

Yazının Devamı

ÖZGÜRLÜĞÜN ADIMLARI ÖNCÜPINAR’DA

Kilis, Afrin, Hatay bölgelerinde yaptığımız haber çalışmamızın ikinci turunu gerçekleştirdik. Kilis’e 1.141,9 km’lik bir yolculuğun uykusuz geçen yorucu bir çalışmanın ardından’‘ halkın özgürlüğe kavuşmasının adımlarını duyduk Kilis Öncüpınar’da.’’Balıkesir heyetide Kilis’e gelince epey bir çalışma imkanı daha bulduk…

Kilis’te Büyüşehir Belediyesinin organizasyonu ile siyasi bir birliktelik sağlanmış ve vatandaş için ekonomik anlamda önem taşıyan bir alışveriş, ziyaretler ve benzeri etkinlikler yapılmıştı. Kilislilerin bu etkinliğe dair ve Başkanlara has söylediği sözler dikkat çekiciydi. Yarın ve Çarşamba günü gazetemizden bu ilginç ve çarpıcı yorumları okuyabileceksiniz. Örneğin valilik binasının tam karşısında bir manifatura dükkânında yaşlı amcam ve teyzem diyordu ki; ‘Valiyi biz hiç görmedik. Buralarda hiç görünmez. Nereden Valiliğe girer çıkar bilmeyiz’ …

Şaşırmıştım. Balıkesir gerçekten şanslıydı. Şanslıydık. Bu konuda Vali Mustafa Yaman, şimdiki Valimiz Ersin Yazıcı bırakın sadece esnafı, halkın adeta içinde olmuş ve oluyorlardı. Vali kim? sorsak, vatandaş onları kalabalığın arasında işaret ederdi. Kıymet bilmek gerek hem de çoook…

Yazının Devamı

ODA SEÇİMLERİ İÇİN ŞEHRİN DİNAMİKLERİ HAREKETLİ

Seçimlere kısa bir süre kala adaylık açıklamaları da yapılmaya başladı. Başladı ancak bu açıklamalar sadece Sanayi Odası seçimleri için.

Balıkesir Ticaret Odası seçimleri için hala tık yok. Kulislerde sıkça adı geçen Rahmi Kula var. Rahmi Kula genç dinamik çalışma gayreti olan bir isim. Peki ;Kula aday olacak mı? Bunu 2 Nisan gelmeden önce adaylık açıklaması olursa duymuş olacağız. Bilinen, şu ana kadar BAGİAD’ın genç başkanının saha yoklaması ve ekip ruhunu koordine ediyor olması…

Balıkesir Sanayi Odası seçimleri için BASİAD üyesi Selçuk Savaş aday. Savaş’ın ardından dün bir açıklama daha geldi. Şehrin tanınmış ve işadamı olarak başarılı bir grafiğe sahip donanımlı Hasan Ali Eğinlioğlu beraberinde Yırcalı, Kula, Yarış,ve daha pekçok ismi duyulmuş işadamı ile birlikte basın karşısına çıktı.Eğinlioğlu’nun açıklaması adeta bir gövde gösterisi niteliğindeydi ancak durum ne olacak seçim nasıl geçecek komiteler ne diyecek bekleyip göreceğiz.

Eğinlioğlu’’ yol gösterici olacağım’’ dedi açıklamasında aslında bu önemli bir cümleydi bana göre.Bugüne kadar duyduğumşeylerde özellikle gençlerin Eğinlioğlunun deneyimlerinden faydalandığıydı.Ancak doğru isim mi? Doğru isim olup olmadığınıda meslek komiteleri söyleyecek.İsmail Uğur’A gelince BSO ya adaymı? Yüzde 50.Üyeler aday olması konusunda Uğur’a baskı yapıyor ancak Uğur gel git yaşıyor.Uğur’un tek söylediğişey var Balıkesir için nasıl hayırlı olacaksa ben oradayım…DEVAMI GELECEK

Yazının Devamı

AVLUDA ÇAYDERESİ 2.ETAP

MHP’li Balıkesir Belediyesi döneminde de meclis toplantılarını ilgiyle takip ederdim. Balıkesir Büyükşehir Belediye Meclislerinde de Balıkesir ve 20 ilçesi için önem arz eden konulara değiniliyor. İlgiyle takip edilmeli. Mecliste kararları alınıyor ve zaman zaman meclis üyelerinin eleştiri yada tartışmalarına vesile oluyor. Ancak Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur zamanında burada bir ruh yoktu sanki. Gündem maddelerine red cevapları bile öylesine reddediliyordu adeta.

Büyükşehir Belediye meclisini ara ara takip ediyordum ancak farklı seslerle gündem dışı alınan sözler ve Balıkesir’e dair yapılan her konuşma ilgimi fazlasıyla çekmeye başladı. Sanki yeni bir ruh yeni bir sinerji geldi. Hatırlarsanız Birol Şahin’in hemen her konuya açıklık getirmeye çalışması yada havaya zıplayışları bile rutinleşmişti. Ve konuşmuş olmak için konuşuyor gibiydi. Ancak dün ve geçtiğimiz Salı günü Büyükşehir meclisinde gündem dışı yer bulan konular, mecliste sıkılmış ve sıradan olan bakışları adeta canlandırdı. Çay deresinden su serpildi adeta… Bu arada dün şehrin sarı taksilerini bilirsiniz. Şehirde uzun yıllardır taksicilik yapan Halil abi ile bir sohbette bulundum. Mevzumuz Çay deresiydi. Halil abi Nasıl buluyorsun Çay deresini müşterilerinle hiç sohbet ediyor musun.

Ne diyorlar Çay deresi için ve sen ne düşünüyorsun diye sorduğumda önce güldü. Neden gülüyorsun dedim. Kime sorsan B..lu dere der oraya der dedi. Hani ne diyeyim üzülsem mi sevinsem mi bilemedim. Avlu Balıkesir içine yer alan ve vizyon bir proje olan Çay Deresi için proje aslında çok güzel ve içeriği dolu. Eksiklikleri olsa da hiç olmazsa oldu diyebileceğimiz bir mekân. Ancak önemli olan Balıkesirlilerin ne düşündüğü. Özellikle haftasonları ve genellikle hafta içi de havaların güzel olduğu günlerde dolu dolu görüyorum Avlu’yu. Demek ki insanlar gidecek yer arıyor. Ben pek bir şey göremesem de demek ki insanlar birşeyler görüyor. Yada Bir Atatürk parkı gibi yeşil parkta oturmak oyun alanlarını doldurmak istiyor.

Yazının Devamı

SEÇİM YAKLAŞIYOR HAVA SOĞUK

BSO Başkanı İsmail Uğur aday olup olmayacağını henüz bilmiyor. Bakacak! İsa Tamer Çelik ve Abdullah Bekki Balıkesir’de işadamı olarak bence renkli simalar ancak sanırım dün toplantıda ben biraz havayı sıcak görüp soğuk havayı o toplantıya taşıdım…Edip Uğur ve Zekai Kafaoğlu ismi herkesi biraz geriyor sanırım!

Bu sözler BSO adaylığını açıklayan Selçuk Savaş’a ait. Balıkesir’de oda ve borsa seçimleri için hazırlıklar yapılıyor. Adaylar merak konusu. Dün BASİAD üyesi Selçuk Savaş BSO’ya adaylığını açıkladı. Açıkladı ancak Savaş’ın çok tanınan bir isim olmayışı bana göre sürpriz bir isim ve adaylık açıklaması oldu diyebilirim. Balıkesir’de sıkıntı var diyen İsa Tamer Çelik her zamanki gibi açık ve net konuşmasıyla dikkat çekti. Ortak payda vurgusu yaptı adaylık açıklamasında ve Savaş’a destek olalım derken BTO ayrı telden BSO ayrı telden Borsa ayrı telden çalıyor diyen Çelik, ayrışmadan duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor aslında çoğu işadamının istemediği şehirdeki soğuk dalganın artık kırılmasının gerektiğini söylüyordu. Ancak sanıyorum bir soğuk dalgada ben estirdim toplantıda.

BİRBİRLERİNE BAKIŞTILAR

Çelik, Edip Uğurdan Allah razı olsun demiş Milletvekillerinin ilgisizliğinden yakınmıştı. Bu doğruydu çünkü çeşitli platformlarda Milletvekillerinin ilgisizliği hep dile getirilen bir konuydu. Edip Uğurdan aldığınız hizmeti yeni Başkan Zekai Kafaoğlu’ndan alamıyor musunuz? sorusuna Yalnızları oynuyorum yanıtını vererek Ankara’da yalnızız Milletvekillerine selam edeyim.’ dedi. Bende soğuk havayı severim sıcak bunaltıyor ne yapayım. Ankara’da yalnızsınız ancak Balıkesir’de? Diye yeniden sordum. Birbirine bakışmalar oldu (Başkan Çelik Bekki’ye Bekki Çelik’e Savaş Bekki’ye Bekki Savaş’a…) yardıma BASİAD Başkanı Abdullah Bekki koştu Ben yalnız olduğunu düşünmüyorum’ dedi.

‘İSMAİLLE GÖRÜŞTÜM’

Başkan Adayı Selçuk Savaş tarihi henüz belirlenmemiş seçimi için İsmail Uğur benim dostum. Siyaset kısmı beni ilgilendirmiyor City Meatsda dün görüştüm. Ben bir yola çıktım dedim. Son derece sevgi ve saygıyla birbirimize sarıldık. Aday olacak mı kendisine sordum Bilmiyorum bakacağım dedi diyerek aralarında geçen sohbeti aktardı. Bekleyip göreceğiz aslında anlatacak daha bu konuya dair çokşey var ilerleyen günlerde yaşanan ilginç gelişmelerle bunlarıda paylaşacağım. Şimdilik seçime doğru yol alalım bakalım yolda neler göreceğiz….

Yazının Devamı

57.ALAY SANCAĞI MHP’DE KURULTAY,İYİ PARTİ VE SAADET PARTİSİ’NE DAİR…

57.ALAY SANCAĞI

Çanakkale Zaferi’nin 103. yıl dönümünde Afrin teröristlerden temizlendi. Afrin’in kontrol altına alındığı gün “57” gün.57.Alay sancağı yaşatılan ruhun anlamı kadar bizim içinde ayrı bir önem ve anlam taşıyordu. Gururluyduk.

Afrin zeytin dalı harekâtını Balıkesir’de yerel bir gazete olarak takip etme isteğimizle birlikte yola çıkacağımız o gün heyecanlıydık. Balıkesir’de Büyükşehir Belediye Başkanı Zekai Kafaoğlu da gideceğimizi duymuş ve bir programda ‘Balıkesir’den basında gidecekmiş onlarla da 57.Alay sancağımızı göndereceğiz’ demişti.

Yazının Devamı

TELGRAFIN TELLERİNDE BAŞKANLAR NE DER? YAPBOZ OYUNUNU SİYASİLER SEVER

Balıkesir’imizin vizyon projelerini şöyle bir hatırlayalım. Başlanan projeler arasında merkeze bakarsak Çamlık projesi, kavşak projeleri ve Çay deresi Edip Uğur zamanında başlatılmış ve Uğur tarafından sık sık her programda dile getirilmişti. Bu projelerin yapımı ağır aksak sürüyor ancak Çamlığa çıkacak teleferik öncelikli hizmet olarak görülmediği gerekçesiyle Zekai Kafaoğlu tarafından rafa kaldırıldı. Bu hafta bana sık sorulan sorulardan biri şu; ‘Semra hanım her şeyi istediklerinde halka soruyorlar madem bu teleferik kalkacak niye sormadılar?’

**

Velhasıl vatandaş ne dese haklı. Yeri geldiğinde oy veren o. Yaşayana sormak lazım. Ancak bildiğim kadarıyla hava mânia gerekçesi ile zaten o projenin hayata geçmesi mümkün değildi. Uğur, ‘ ben halledeceğim’ dese de halledebilmiş miydi? Ya da o süreçte halledebilecek yetkisi sözü geçerliliği var mıydı? Bunlar hep düşünülmesi gereken ayrıntılar ancak en önemlisi yaşama geçen ya da geçmesi beklenen projelerin yeni yada eski sürdürülebilirliği ve biran önce yaşam bulması. Ha birde şu var Uğur proje lansmanını pür dikkat canlı canlı izlemiş twetter paylaşımında da : ‘Teleferik Bağlantısı İptal Etmek Vizyonsuzluk ve Balıkesir’in Geleceğini Karartmaktır demiş.

Yazının Devamı

HASTALIK HASTASI OLUNUR MU?

Atatürk Devlet Hastanesinin Balıkesir Büyükşehir Atatürk Devlet Hastanesine taşınması ile birlikte ‘büyük işin büyük derdi’ dedirten pek çok sorun gündeme geldi. Zamanından önce yapılan açılış erken doğum misali sancıları da beraberinde getirdi. Biri geldi biri gitti denilerek yöneticiler zan altında bırakıldı. Peki, neydi gerçek?

Balıkesir’e kazandırılan ve istenen bir şehir hastanesi aslında olması gerekendi. Hayal edilerek vücut bulması gereken gerçek bir sağlık merkezi. Balıkesir’e kazandırılması güzel ancak zamanında ve doğru planlama ile birlikte sıkıntısız bir süreçle birlikte gelmesi gerekirdi. Çünkü burası Balıkesir. Daha çok dikkat edilmesi gereken bir şehir yapısına sahip. Rabbim kimseyi hastaneye düşürmesin ancak hastaneye düşerseniz de nereye düştüğünüzü bilmeniz gerekiyor. Adım attığınız her yeri görmeniz gerekiyor. Hele birde hastaysanız hastalık hastası olmayın diye yanınıza bir bilen gerekiyor ancak; oda bu hastanede kendini kaybediyorsa bize ne gerekiyor? ** Geçtiğimiz hafta içinde annem ameliyat oldu. İşlemlerini yaptırmışlar ve yatırmışlar. Şimdiye kadar haber için gidip eksiklikleriyle güzellikleri ve olumsuzluklarıyla haber için gittiğim hastaneye bu kez annem için gitmiştim. Op.Dr Mustafa Karslı doktoru. Ameliyat öncesi, ameliyat sırası ve sonrası için Allah razı olsun pekiyi doktor diye diye bitiremedi doktoruna övgüyü annem. Bir hastanın doktoru için söylediği bu sözleri duymak güzel he yakınınızsa ne hissedersiniz? …İşte öyle… ** Büyükşehir hastanesinin en büyük sıkıntıları asansörler, acil çıkışının olmayışı, proje planındaki yanlışlıklar, merdivenler ve hastaların hastanede kendilerini kaybedip bölümlerini bulamayışlarıydı. Bu sıkıntılar, hastanenin apar topar hizmete konmasıyla birlikte daha çok nüksederek mutsuzluğa sebep olmuş ve haberlere yansımıştı. Sonrasında acil çıkışı yenilendi ve bir acil çıkış eklendi artık var. Asansörler artık hizmet veriyor ancak burada yaşanan sıkıntılara farklı sorunlar eklenmiş. Merdivenler bulmaca gibi hala bulunmayı bekliyor ancak labirent hafızanız iyiyse hissederek şak diye bulursunuz. Merdiven var. Hatta çıkışlar merdivenlerden daha kolay ve akılda kalıcı ancak merdiveni bulmak için önündeki labirent duvarlar düşündürücü. Bazı duvarlar yıkılarak yeniden görünür hale getirilmek istense de bu sorun plandaki hatalar nedeni ile pek de çözüme kavuşur gözükmüyor. Öyleyse asansör tek çözüm. Peki asansörlerde durum ne? ** Asansörler sık sık arızalanıyor. Hasta yakınları ve hastaneye gelen herkesten hemen hemen duyacağınız cümleler şöyle; O Asansör çalışmıyor. Bozuk değilmiş ama personel asansörüymüş. Peki; personelde bizimle yani hasta ve hasta yakınlarıyla iniyor? Haa bilmem… ** İlaç yazdırmaya geldim ama 32 dakika olmuş hala doğru katta mıyım bilmiyorum. Asansör maceram oldu. Dolaşa dolaşa yatan katına çıkmışım. Burada ilaç yazılmıyor. Poliklinik nerde ki? Görevliye sordum ama bu kata gönderdi. Gönderdikleri kat yatan hastalar katı…

**Son durum!

Asansörden inişte meşrubat arabaları çok sık indirilip katlara servis yapıyor. Bu arada tekerlekli sandalyelerdeki hastalar asansör kapılarında hala bekliyor. Saatleri düzensiz. Hastalarla inmemesi gerekiyor bu malzemelerin ama öyle mi yapılıyor fotoğrafa bir bakıp siz karar verin !!! Tam hastaların en yoğun olduğu ve tahlil için bekleyişlerine apayrı bir işkence katar gibi biri asansörü malzemelerle doldurup, bir elinde kâğıtla diğeriyle köşelere sıkışmış vaziyette servis aracını tutuyor. Vatandaşın ihtiyaç saatleri ve yoğunluğu esnasında yapılacak şey mi bu? Böyle mi olmalı hizmet? Asansörden yayılan kesif koku da cabası bu durumun. Müthiş bir koku yayılıyor ve bu yüzden duramıyorsunuz.” İçinde ne taşınıyor bunların, kokan ne?” diye sorduğunuzda personelin söylediği ise evlere şenlik ‘’ Haaa yemek yendi arta kalanları ve boş kapları indiriyoruz.’’ Peki, neden hastalarla birlikte olan bir asansörde gerçekleştiriyorsunuz bu işlemi, Personelin asansörü yok mu, Bu sağlıklı mı, Sorularına verdiği yanıttaki duyarsızlık ise, oranın bir hastane olduğunu dikkate aldığınızda adeta bir facia. Yanıt ne mi peki, işte personelin verdiği yanıt “bilmem bize indirin diyorlar bizde indiriyoruz” **Dahası var var elbette ama lütfen bir el atın şu asansörlere de gerçekten ultra lüks olan bu hastanede ASANSÖRLER gündem olmaktan artık çıksın…

Yazının Devamı

VALİ, BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE, MİLLETVEKİLLERİ BİRLİKTE MİSİNİZ?

Öncelikle dün Balıkesir’deki ekonomi ve beklentiler üzerine yapılan toplantıdan aktarılanları sizlere aktardım ve bugün devam edeceğimi belirttiğim noktalara direkt geçiş yapacağım. Vali, Büyükşehir Belediye, Milletvekillerinin hep kurduğu bir cümle ‘BİRLİKTELİK’

Mevzu Balıkesir. Eskiden beri dile getirilense ‘birliktelik.’ O birliktelik yok mu o birliktelik…Her taşın altından çıkan. Diyorum ki tam çıksa da artık rayına girse Balıkesir.

Hadi şöyle bir hayal edin;

Yazının Devamı

LA HAVLE …

La havle …diyerek yazmaya başladığım yazının konusu Balıkesir ve Balıkesirin ekonomik beklentilerinin ele alındığı bir toplantı için değerlendirme aslında. La havle dedirten durumlar yaşıyoruz,yazıyoruz,okuyoruz,çiziyoruz…

Balıkesir’in geleceği üzerine yapılan ve yapılması planlanan hertürlü hizmet, sizin için ne kadar önemli? 2023 vizyonunda Balıkesir’i nasıl hayal ediyorsunuz? Ekonomik dinamikleri bir araya getirip ekonomiyi hareketlendirme adına yapılacak istişarelerin duyulması ve duyurulması için atılan adımlarda bu toplantı adımlarıyla eşleşti mi?

Haydeeee La havle…

Yazının Devamı

PATLAMA SESLERİNİN ARASINDAN…

Şam’da yaşıyordum. Esad zulmünden köye göçtüm. Yakamızı zulüm bırakmadı ve Halep’e geldim. Halep’te de DAEŞ-IŞİD zulmü…Burada PKK- YPG zulmü ‘’ insanları zulümden kurtaran Turki ve Erdogan oldu’’

MERHABA ekibi olarak çatışma bölgesinde terörden arındırılmış halkın hikayesi, zulmün elinden kurtarılıştı. Yaşlısı genci Türkiye’ye olan minnettarlığını dile getiriyor ve verilen askeri, insani desteğin Dünyada olmadığı vurgulanıyordu.

Askerlerimizin heybetli duruşları gözümün önünden gitmiyor. Bir başka gururlanıyorsunuz çatışma bölgelerinde anlatamadığınız duygular oluyor sadece yaşanabilecek. Diyorum ki bu yazıyı okuyan herkese, Sizde ne kadar gurur duysanız az büyük onuru bize yaşatan Türk askerimizin gücü daim, şehitlerimizin ruhu şad olsun. Gazilerimiz şifa bulsun. Ordumuz evlatlarımız var olsun…

Yazının Devamı

DARMIK DAĞINA 8 KM MAVİ NAYLON ÖRTÜLÜ EV

Fırtına obüslerimizin yoğun sesleri altına ve hergün yeni bir gelişmeye gebe olan Kilis’te birgünü daha geride bırakmış ve sabahın olmasını iple çekiyorduk. Ertesi sabah, erkenden öncüpınara hareket ettik. Hemen hatırlatayım Öncüpınar Kilis merkezine yakındı ve her gidişimizde Suriyeli vatandaşların barakalardan oluşturulmuş derme çatma tek odalı kırık dökük dükkânlarında ki hareketlilik gözden kaçmıyordu. Burada çoğunlukla öz ihtiyaçlar, yiyecek ve içecekler satılıyordu. Buradaki kalabalık panayıryerini andırıyor, alışveriş yapanlara bakıldığında ‘ihtiyaçtan buradayız’ izlenimini veriyordu. Bir baba, ayakkabısının burnu delik kolu yırtık elbiseli çocuğunun elinden tutuyor ve elindeki bozuk paraları tekrar tekrar sayıyor ve 2 TL’yi eli titreyerek veriyordu…

Kısa süreli sohbette sorduk. İsmini ve resminin alınmasını istemeyen Suriyeli vatandaş şöyle diyordu; ‘Buradan alışveriş yapıp hemen dönmeliyim. Evde 6 yaşında bir çocuğum daha var. Evde yiyecek kalmadı mecburen geldim hemen döneceğiz. Paramız mülkümüz vardı ancak kaybettim. Toprak ekemiyoruz ki. Sevdiklerimi aldı caniler. İki çocukla kaldım. Kardeşim ÖSO’da…Erdoğan, Türkiye bizi yaşatıyor.(Recep Tayyip Erdoğan) …

Pazaryerini hızlıca dolaşıp çıktık. Çok durmak zaten mümkün değil. Müthiş bir hareketlilik var. İşi olmayanın burada işi yok. Bizde, işimiz olan sohbetleri kısa kısa yapıp, hemen pazaryeri alanından çıkıyoruz. Sınırötesi apayrı bir duygu veriyordu bize. Burada yaşadıklarımız unutamayacağımız haberlere tanıklık ettiriyordu.Bomboş bir köye gittik. Kalan izler herşeyi anlatıyordu. Sonra bir diğer köy 2 ihtiyarın terk etmediği. Burada öleceğiz nereye gidelim dediği. Evde soba üzerinde boş bir tencere ve toplanmış otlar dikkatimi çekiyordu. Burada da Türkiye var olsun, Türkiye sağolsun, Türk askeri yaşasın diyordu ihtiyar amca…Gözlerinden yaş akıyor. İnsanlığı unutmayan Türkiye’ye minnet duygularını gözyaşlarıyla anlatıyordu…ÖSO askerleri: ‘Düzenli olarak buraya uğrayan arkadaşlarımız var diyordu….Geri dönen aileler olacak diye ekliyordu. Darmık dağının 8km uzağındaki mavi naylon örtülü bir yanı yıkık, iki gözlü çadır evin içi boş ancak 4 kişi sevgiyle birbirine tutunmuş ve Türkiye’den döndüklerini söyleyerek Beşar Esad kahrolsun! diyen ailenin sohbeti bizi burada tutan ve anlatılan konuya bağlıyordu …Devam edecek

Yazının Devamı

O GELEN HAİN ROKET DEĞİL KAHRAMAN MEHMETÇİĞİN GÜR SESİYDİ

Acının içinden çıkan bir şekerle dönüşüm duygu yüklü olsa da yerini Otele geldiğimde bambaşka bir duyguya bırakacaktı. Az sonra olacaklardan habersiz yaşadıklarımızı ve yaşananları konuşurken ‘Kamil bey bütün gün yorulduk. Yemekte yemedik önce yemek yemeye mi çıksak’ dediğinde ya evet deseydim…

Aldığımız görüntüleri ve video kayıtlarını bilgisayara aktaralım öyle çıkarız dedim. Tamam ama çabuk olacaksa…diyordu. Olur olur dedim. Dedim demesine ancak ne hikmetse bilgisayar görüntüleri Balıkesir’e ulaştırmama müsaade etmedi o gün. Ekranda gönderiliyor- gönderiliyor –gönderiliyor yazıyor ancak, bir tek fotoğrafı bile göndermiyordu. Vakit geçtikçe ve gün boyu sınırötesi çatışma bölgelerinde yemek fırsatı da bulamadığımız için haliyle pek zorlamayayım dedim. Kamil bey hadi gidiyoruz bu görüntüler gitmemekte ısrarlı bir sıkıntı var gidelim dönüşte atarız yada döndüğümüzde aktaralım dedim. Otel kapısından çıkışta bir kalabalık üzerimize doğru yürüyordu. Yemek yiyip gelicez demeye kalmadı ki; lokantaya roket düştü diyordu gençler. Hangi lokanta dersiniz? Doğhan yani gittiğimiz o lokanta…

Reyhanlıdan gelen roket haberleri bu kez Kilisten gelmeye başlamıştı. Lokantanın önünde o gün sosyal medyadan canlı yayın yaptık. Roket düşmüş ancak patlamamıştı. Lokanta etrafını sarmaya başlayan polisler yaklaşmayın dese de akın akın insan geliyordu. Roketi sarıp sarmaladılar bir araca koyup uzaklaştırdılar. Bir gün öncede cami bahçesine atılmıştı roket ve yine aynı yerden sizlere ulaşıp bölge hakkında bilgi vermiştik canlı canlı…

Yazının Devamı

ACININ İÇİNDEN ÇIKAN BİR ŞEKER

Sabah oldukça heyecanlı kalkmıştım. Öncüpınar sınırından geçip burseya dağı eteklerine ve Darmık bölgesinde çatışmanın olduğu bölgeye gidecektik. Terörden temizlenmiş köylerde halkla konuşacaktık. Sabah kahvaltısını gözüm TV’de apartopar yaptım. Kamil bey bugün mü sınırötesi ? diye sorarken ‘hazırlıklı olalım’ diyordu.

Kameralarımızı, fotoğraf makinalarımızı ve ekipman çantamızı aldık ve Öncüpınar kapısına geldik. Operasyon bölgesine geçmek isteyen basın mensuplarından görüntü almak için dirençli olanlar beklemedeydi. ‘Mutlaka geçeceğiz er yada geç’ diyenler, gün boyu burada haberin gelmesini bekliyorlar ve çevredeki Suriyeli vatandaşlarla konuşarak fırtına obüslerinin atışlarının gerçekleştiği gizli yerleri keşfe çıkıyorlardı. Bu konuya dair verebileceğim tek bilgi, Fırtına obüslerimizin gerçekten fırtına gibi oluşu…

Sınırötesi haber çalışması sırasında önceki gün basın aracının nokta atışı ile tekerlekleri vurulmuş ve apartopar geriye dönülmüştü. 1 gün ara verildi. Sonraki gün haber geldi ve ‘sınırötesine geçiyoruz işareti’ ile hemen zırlı aracın kapısına yönelmiştik. Bizi neyin beklediğini hissetmiştim. Bu bende her haberde bazen yaşadığım bir durumdur. Oraya gideceğim ve mutlaka özel bir durum yaşanacak! Bu hissimde hiç yanılmadım. Yine yanılmamıştım.

Yazının Devamı

ZEYTİNDALI HAREKATINA YOLCULUK...

Yol boyunca doğanın güzelliği dikkatimi çekmiş seyrederek ilerliyorduk. İstikamet Hatay-Niğde-Osmaniye-Kilis-Afrin ve köylerdi…

Kilis’e girdik. Tam meydanda zeytin ağacı ve etrafı bayraklarla donatılmıştı.

Yazının Devamı

GÜNDEMİN NABZIYIZ HEMŞEHRİM

Balıkesir’de her gün ayrı bir değer taşıyor. Son günlerde özellikle oda seçimleri, basın toplantıları ve benzeri konularda gündeme gelen Balıkesir’in konuları hassas. Kimi zaman gerginlikler bardağın dolu tarafından taşarken, ‘ içi boş konuşmalara karnımız tok’ diyen siyasilerde işin içine girince, rengârenk bir Balıkesir yumağında kendinizi buluveriyorsunuz adeta…

**

Gündem açısından hafta sonu çok dolu geçti diyebiliriz. Cumartesi gecesi BASİAD kongresi ve akabinde gerçekleşen Gala gecesinde iş adamları stres attı. BASİAD’ın sevilen yüzü Abdullah Bekki kalfalık dönemini geride bıraktıklarını söyledi ve Cumhurbaşkanının sözünü hatırlattı; ’artık ustalık dönemi….. Geceye çevre ilçelerden işadamları da katıldı. GÜNMARSİFED Başkanı İsa Tamer Çelik, geçen yıl olduğu gibi elleriyle kalp işareti yaparak masalara savurmayı ihmal etmedi. Gecenin renkli simaları BASİAD yönetimi ve yeni üyeleriydi. Şeref Kürsüsü adını taşıyan bir bölüm açılmıştı bu bölümde BASİAD’a katkı sunanlara plaket verildi. Program çok eğlenceliydi diyemem ancak bir şeyler yapılmaya çalışılmış, daha iyisine yol alacağız mesajı verilmişti. Açıkçası Balıkesir’in işadamları eğlenmeyi pek bilmiyor dedirtti.

Yazının Devamı

BU YATIRIMCININ PROFİLİ FARKLI

‘Yatırımcı Heyetler Balıkesir’de’ cümlesini her duyduğumuzda şehir adına ayrı bir heyecan duyuyoruz. Bugüne kadar pek çok ülkeden ağırladığımız işadamları ve yatırım için şehre adım atanlar şehrimizden etkilenerek döndüler. Kimi yatırım yaptı, kimi de yatırım yapma niyetiyle geriye döndü ve aynı zamanda Balıkesir adına ülkelerinde ki yatırımcılara elçiliğimizi yaptı.

Ancak son gelen yatırımcı heyetinin profili biraz daha farklıydı.

Peki, neydi bu farklılık?

Yazının Devamı

BİR DALGALI SEYİRDEYİZ …

Balıkesir’de Büyükşehir Belediye Başkanlığından istifa ederken ve istifa sürecinde çok konuşulan ve giderken ağlamaklı bir tablo çizen Ahmet Edip Uğur’u ‘dalgalı bir seyir’de izlemiştik.

Uğur, önce ‘istifamın istenmesi gibi bir durum söz konusu değil demiş, daha sonra bir iki ay sessiz kalmayı tercih etmiş ve hiçbirşey yokmuş gibi çalışmalarına devam etmeye çalışmıştı. Bu süreçte vakit yaklaştıkça ilçe Belediye Başkanları ile hemen hemen hergün birlikte olmaya başlamış ve toplantılar düzenleyerek istişare gerçekleştirmişti. En son ilçe Belediye Başkanları ile Çınar altındaki basının karşısına çıkışındaki hamlesi de boşa çıkmıştı. O dalgada aynı gemide olanlar ve gerçekten niyeti hayır olanlar hariç 2-3 isim hakkında net konuşabileceğim ve anlatabileceğim pekçok husus var. Neden mi çünkü gerektiğinde millet konuşuyor. Uğur’u anlatacağım ancak önce şu 15 Temmuz hassasiyetini aktarmak isterim.

**

Yazının Devamı

CHP İL’DE KONGRE

Cumhuriyet Halk Partisi’nin kongreleri arasında ilk kez farklı bir kongre gözlemlediğimi belirtmeliyim. Heyecandan dokunsak düşecekmiş gibi görünen Ender Biçki ve gözlerini cep telefonundaki whatsapp görüşmelerinden ayıramayan Serkan Sarı… Önceki İl Başkanlığı kongresinden daha bilinçli ve dikkatli adımların atıldığı iki listenin yarıştığı ve gerginliğin tavan yaptığı anlar olmadı değil. Oldu ama, ne gerginliği…?

Üç’ü birarada tadı ileride neyi getirir?

*Gerginlikten önce, kongrenin güzel ve özel yanlarından biraz bahsedelim. İzlediğim sıradışı bir kongreydi. Hele ki üç milletvekilinin ‘CHP söz konusu gerisi teferruat dercesine yumruklarını havaya kaldırmaları görülmeye değerdi. Çünkü vekillerin İl Başkanlığı seçimindeki kongre heyecanı da farklı beden dilleriyle konuşmalarının işaretiydi. Herkes olumlu mesajları alıyor ve salon onların konuşmalarıyla pozitif bir enerji topluyordu. Ta ki Gala Düğün salonunda vekiller, ayrı kapılarda, farklı isimlerle buluşsalar da, kulisleri hızlandırsalar da, soluklanmak için dışarıya çıktıkları bir anda ortam gerili vermişti. Çünkü listeler okunmaya başlanmış aynı ismin iki yerde de bulunması söz konusu diyen Divan Başkanının sözleri araya girmişti. Ender Biçki diyenle Serkan Sarı diyenler arasında hoş olmayan cümleler dökülüyordu ağızlardan ve birileri kavganın dozunun artmaması için, gergin olan iki kişinin ayrı ayrı hem ağzını kapatıyor, hem de elini kolunu tutuyordu. O anda gruplaşmalar öne çıktı. Yaka paça biri dışarıya çıkartıldı. CHP’liler arasından biri ‘gazeteciler var sakın ha! Televizyonda var eyvah! diye bağırıyordu… Ama olan olmuş olmuş görüntüyü alan basın çoktan merkeze görüntüyü geçmişti…

Yazının Devamı

BU KÖŞE YAZIMDA BALIKESİR'DE YILIN EN'LERİ

Yılın en görünmez milletvekili:Namık Havutça

Yılın en şık ve polemikçi milletvekili:Mehmet Tüm

Yılın en arafta kalan milletvekili:İsmail Ok

Yazının Devamı

HASAN DEMİRASLAN NE DEMİŞ…

Yerli otomobil konusu herkesi heyecanlandırdı. Yerli otomobil ’in ilk alıcısı da belirlendi. İlk alacak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Ortak girişim grubunda yer alan 5 şirket açıklandı ve bu şirketler Anadolu Grup, BMC Grup, Kıraça Holding, Turkcell grubu ve Zorlu Holding.

Türkiye için atılan adımlardan en önemlilerinden biri yerli otomobil projesi. Hayal ederek gerçeğe dönüştürülen adımların içinde yerli otomobil için 2019’da prototipinin tamamlaması ve 2021’de de ticari satışına başlanması hedefleniyor. Hedefe adım adım yaklaşılırken amaca ulaşıldığında seri üretimlere de geçilecek. Hedefler büyük ancak ulaşılamaz değil. 2023 hedefleri arasında olan bu proje için tüm Türkiye heyecanlı. Balıkesirli de öyle. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuyla ilgili gecikme istemiyor. Zaman kaybına tahammül olmadığının altını çiziyor. Babayiğitlere ‘elinizi taşın altına soktunuz bize destek olmak düşer’ diyor. Ekonomi ve güçlü bir Türkiye’nin atılan adımlarında, elzem olan bir noktada şimdiye kadar 20 il yerli otomobil firmasının kendi şehirlerinde kurulması adına çalışmalara başladı. Balıkesir’de de girişim oldu. Yerli otomobil için isim bile kondu (yerli olsun adı Alp olsun)diye. Ancak Balıkesir’in gelişen sanayisinde, yan sanayi ile birlikte atılım sağlayacak Balıkesir için el birlikteliği ne durumda?

Bu konuda siyasiler aynı düşünceleri taşımıyor. İş Adamları, Sanayi Odası, Ticaret Odası, Odalar vb ‘elmizi taşın altına koymaya hazırız ne gerekirse yaparız’ diyor. BBP İl Başkanı Ahmet Cemil Aydoğan dün yapılan bir toplantıda bu konuda Balıkesir’de yapmak istedikleri girişimle sonuca ulaşabileceklerini düşünüyor ancak; iktidar Partisinin İl Başkanı bu platformda yok diyor. Sizce bu ne demek? Bırakın bunu AK Parti İl Başkanı Hasan Demiraslan ile ilgili birde şu iddiayı ortaya atıveriyor. Demiraslan’ın platforma katılmama nedeni olarak; Cumhurbaşkanının insanlarda beklenti yaratmayın’ dediğini söylediğini iddia ediyor. Peki şimdi sormak istiyorum; eğer ki bu ifade kullanıldıysa tecrübeli bir siyasetçi bir başka siyasetçiye bunu nasıl bir şekilde ifade ediyor? Bu yazıyı okuyan siyaset bilimcilere soruyorum. Söylendiği iddia edilen bu söz için bu dil doğru mu?

Yazının Devamı

ÖĞRENMEK ÖĞRETMEK SUSMAK KONUŞMAK HERŞEY VARDI İÇİNDE

Merhaba bugünlerde sık yazıyor diyebilirsiniz ancak dedim ya 2 günlük verdiğim ara ve haliyle ziyaretçilerimde olunca konuşmadan ve yazmadan edemiyorum. Konu lise, Üniversite, iş hayatı ve yaşamımda dönüp dolaşıp önüme geliyor ve hatırlıyorum.

Kimdir ziyaretçileri bu kadar diyeceksiniz hemen söyleyeyim. Dün öğretmen olan 3 eğitimcimiz geldi. Biride Türk Ocakları Başkanı olan kıymetli hocam Tahir Korucuoğulları. ‘’Sunum’’ yani benim aynı zamanda sesimi de kullanarak yaptığım bir iş için, ‘Müsait olursan şu gün düzenleyeceğimiz bir program için yardımcı olur musun?’ dedi. Kıymet verdiği ve yapabileceğimi düşünerek ‘Bu sunumu yapar mısın’ dediği için teşekkür ederim. Nasip olursa elbette… dedim ve bu teşekkürün sadece teşekkürden ibaret olmadığını belirtmek, kendime hatırlatmak ve yaşamın içindeki tüm öğrencilerin aslında büyük bir değer olduğunu vurgulamak için bu yazıyı yazmak istedim. Benim için bir öğrencinin ailesi kimdir, öğretmeni kimdir, zengin midir fakirmidirden çok, ‘ öğrencinin kendisi daha mühimdir’ ve kendisinin nasıl bir öğrenci ve nasıl biri olduğunu önemsemem herhalde çocukluğumdan bana kalan bir miras oldu.

*Öğrenci herşeydir. Çocuklar ve ihtiyarlar, bir kadın yaşam sevincimdir benim. Sıradışı bir mutluluk sebebimdir. Hangi çocuk, hangi ihtiyar olursa olsun…Yeter ki güzel ahlak ve iyi niyetli olsun. Çünkü çocukluğumun ve yaşama daha sıkı tutunmamın en önemli sebebi herkes gibi benimde sevgiydi.

Yazının Devamı

Görmedik mi? Duymadık mı? Yazmıyor muyuz?

Geçirdiğim rahatsızlık nedeniyle verdiğim ara herhalde çok olmuş ki (2 gün)hem sahaya dönüşümdeki hevesim hem de yazılarımı daha bir şevkle yapmaya başlayışım ondan mıdır bilemedim. Bu arada adını koymaya çalıştığım bir konuda olmadı değil Hastalığım için bir geçmiş olsun demek yerine yazılarımı takip eden bir takipçimin hemen ‘yazıyı göremedik’ atlayışını da, tecrübesine pek sığdıramadım.

Sene 1994 hadi bir hesap yap ben nereden nereye gelmişim. Gelmek isteyipte gelemeyenlerin yerlerini elimle itmişim. Nerelerde nasıl gayret göstermişim. Hep mi gazeteciydik kardeşim biz. TV’si var. Radyosu var. Ses var, kalem elimizde farklı şehirlerde yazmışız çizmişiz. Haaa kendimizi anlatmamışız o başka mesele… Ben bu durumda ‘ işçisin sen işçi kal’ı söylüyorum’ herhâlde bu şarkılarda radyoculuk dönemlerinden kalma olacak. Peki ya sen? Mesleğe bir ömür veren diye bildiğim bırak duyguyu muyguyu bu atlayış nereden? Kimden kimlerden?

Şahsi bir çekincem yok. Utanmamda çünkü utanacak işim yok. Hala bilen bilir elimde makine, kalem, mikrofon bunlarla konuşurum. Sen insan içinde konuşamazsın diyen öğrenciliğimi bilmeyen öğretmenim Gönül Uçar bile şaşkın bu işe. Hele bu devirde şaşan şaşana…

Yazının Devamı

İL BAŞKANI DEDİĞİN…

Kimler geldi kimler geçti. Bilirsiniz Ajda Pekkan’ın güzel ve unutulmayan bir şarkısıdır bu. Bende bu şarkıyı siyasettekiler için söylüyorum. Sadece ‘kimler geldi kimler geçti’ diyorum. Siyasette önde olan isimlerle ilgili yazılarımı bugüne kadar hep dile getirmişimdir. Takipçilerim bilir. Hafızalardan silinmeyen ne siyaset adamları geldi geçti kalemimden ve hala kalemimin ucundalar…Balıkesir için…

Bugün AK parti’nin il Başkanı Hasan Demiraslan ve daha öncede bir yazımda dile getirdiğim Ragıpcığımın hata zincirindeki halkalara yine takılmam nedeniyle konuyu dile getirme isteğini duydum. En sonda kısa zaman önce Ak Partili olan Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur ile ilgili yazılarım olmuştu. Siyasetin önde gelenleri ile araştırılarak, kaynağı sağlam eleştiri yapıyor ve birşeyler söylüyorsam hangisi çıkmadı?

*Haliyle saygı, sevgi ve birliktelik ektiğimiz bugünlerde, işim gereği nasıl ki Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Ender Biçki ile ilgili ve geçmiş dönemlerde Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanları ile ilgili yazdığım yazılar olduysa elbette ki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin İl Başkanı ile ilgilide olacak. Doğruya doğru eğriye eğri demezsek bizi kim okuyacak? Durduk yere yazmıyoruz. Var ki bir görüp bildiğimiz bizde düşüncelerimizi dile getiriyoruz. İşimiz bu değil mi? Yani benim işim siyaset değil benim işim gördüğüm bir yanlış varsa; şehir adına, insan olma adına bunu dile getirmek olmalı… Ben diyorum ki ‘Benim şehrim Balıkesir, Ben Balıkesir’im. İşin özünü anlayana…

Yazının Devamı