Müslümanların Olmazsa Olmazı
Müslümanların Olmazsa Olmazı
Beşikten mezara, kulağıma okunan ezan sesinden musalla taşına konulana dek muhtacım sana. İslâm dininin farz ve sünnetleri çevresinde bizlere ilim saçan nur yüzlü din adamlarına muhtacız her nefesimizde, nefis mücadelesinde. Gün geliyor cemaat adamlarının küçücük çocukları taciz ettiğine şahit oluyoruz yahut dindar görünüp de toplumu bozan sahte ilâhiyatçılara şahit oluyoruz. Yüreğim herkese şeffaf baktığından mıdır nedir, şu hayatta ne kadar din yolunda çalışan insan tanıdıysam hepsi de dünya tatlısı karakterdeydiler. Müslüman bir toplumun “olmazsa olmaz” din adamlarıdır.
Din Adamlarının Yüreği Öksüz Kaldı
Yeni tip virüs olan Koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde din görevlilerini haksızca eleştirenlerimiz, salgından en çok etkilenen 65 yaş grubundaki kronik rahatsızlıkları olup da evde kalan yaşlılarımızla alay edenler oldu. İmamlar ve yaşlılar sosyal medyada dahi epey alay konusu olunca halk bu duruma dayanamayıp tepki gösterdi tabi. Kendinizi din adamlarının yerine koyun bir de. Salgın nedeniyle boşalan camiler, sağlığın daha önemli olduğu şu kritik süreçte cemaatle toplu kılınamayan Cuma namazları, yaz kurslarında çocuklarla cıvıldayan o camilerimiz sessiz kalınca din adamlarımızın yüreği nasıl öksüz kaldı. Müslüman bir ülkedir Türkiye.
***
Ezanlar susmamalı, ay yıldızlı bayrağımız semalarda gururla salınmalı, İmam Hatip Liseleri’nin ve İlahiyat Fakülteleri’nin kıymeti bilinmeli, ölürken dualarla yolcu olabilmek arzulanmalıdır. Gereğinden fazla İmam Hatip Lisesi açılmasına, lise mezunlarının köylere erkenden imam olarak görevlendirilmesine, İlahiyat lisans bölümü mezunları dururken ön lisans İlahiyat bölümü mezunlarına işe yerleştirmede öncelik verilmesine ben de karşıyım. Böyle haksız rekabetleri duyarsam ülkemdeki donanımlı gençlerin açıkta kalmasına üzülüyorum.
imandan gelen ‘Temizlik’ Duygusuna Sahibiz;
Sabahın seherinde, kuş sesleri gökte dalgalanırken bir ezan sesi duyulmalı ve ışıltılı minarede ezan okuyan din adamlarımız var olmalıdır her daim. Eğer imamların önünü tamamen kapatırsak ve maaşlarını asgari ücrete lâyık görürsek, gün gelir öldüğümüzde cenaze namazımızı kıldıracak bir imam efendi ve mevlidimizi okutacak bir tek din adamı dahi bulamayız. 2020 yılında Ayasofya Camii’nin yıllar sonra yeniden ibadete açılması ve açılışta Fetih suresiyle caminin çınlaması Müslüman ülkemiz adına uzun zamandır beklenen bir hayaldi. Virüs sonrası yeniden cuma namazları kılınabiliyorsa, sosyal mesafeli olarak Cuma saatinde az kişiyle dahi cemaat olabiliyorsak, camilerimiz halkımıza yeniden açılmışsa, imandan gelen ‘temizlik’ duygusuna kullarımız büyük önem veriyorsa, aramızda devam eden sağlıklı bir selâmlaşma varsa ne mutlu bizlere.
***
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yürüttüğü güzel çalışmalar, Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışmaları, çocuklarımız için yaz dönemi Kur’an kursları, Millî Eğitim Bakanlığı ile ortak karara varılan seçmeli din dersleri, ahlâklı olmanın günlük yaşantımıza aksetmesi, güzel projeler iyi ki var. Din adamlarımıza, Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) çalışanlarına, çocukken çok beğenerek okuyup takip ettiğim ve imam olan küçük amcamın evimize her gelişinde bana armağan ettiği “Diyanet Çocuk” dergisini hazırlayan emektarlara, imamlara, müezzinlere, müftülere, İlahiyat bölümü öğrencilerine şehitler diyarım Çanakkale’mden selâm olsun. Ülkemiz asla dinsizlerin, yobazların eline geçmesin. Siyasete dini karıştıran, farklı amaçlarla cemaat ruhu barındıran, insanların dinî duygularını sömüren, ‘Allah’ kelimesini ve “Allah Rızası İçin…” cümlesini yanlış vurgulayıp da şahsî çıkarları yolunda ilerleyen kişiler helâk olsun. Toplumsal düzenimiz her daim barış içinde yaşasın.
ELİF YAVAŞ
