Köşe Yazıları

Akdeniz Anemisi (Talasemi) Nedir?

Merhaba;

Bu yazımda sizlere; Akdeniz Anemisi Hastalığı nedir? Belirtileri Nelerdir? Neden ve Nasıl Meydana Gelir ? Bu Hastalığı Taşıyanlar Nasıl Beslenmelidir? Tedavi Yöntemi var mı? Varsa Yöntemi nedir? Yoksa Ne Yapmak Gerekir ? Sorularının cevaplarını sizler için bir arada topladım. Gelin beraber detaylı bir şekilde inceleyelim.

Akdeniz Anemisi (Talasemi) Nedir?

 

İlgili Makaleler

Talasemi (Beta Talasemi) olarak da bilinen Akdeniz Anemisi, kalıtsal bir kan hastalığıdır. Hastalığın Akdeniz Anemisi olarak adlandırılmasının sebebi ise bu hastalığın genellikle Akdeniz bölgesinde görülmesidir. Bu bölgeden dünyanın diğer yerlerine yapılan göçler sebebiyle hastalık dünya çapında da yayılmıştır. Ülkemizde bu hastalığa sahip yaklaşık 4500 kişi vardır. Hastalığı taşıyan kişi sayısı ise yaklaşık 1,4 milyon civarındadır.

Akdeniz Anemisi Neden Olur?

 

Akdeniz anemisi çeşitli gen mutasyonları sonucu ortaya çıkan ve nesilden nesile aktarılan bir hastalıktır. Hastalığın asıl olarak Akdeniz coğrafyasında yaşayan insanlarda ortaya çıkmasının sebebi ise günümüzde hala çözülememiştir. Bilindiği kadarıyla Akdeniz anemisi hastalığını taşıyan kişilerde 200’ü aşkın genetik mutasyona rastlanmıştır.

Hem anne hem de babanın talasemi taşıyıcısı olduğu durumlarda çocukların %25’i talasemi (Akdeniz Anemisi) hastası olarak doğmaktadır. Hasta olarak doğmayan çocukların ise %50’lik bir kısmı hastalığın taşıyıcısı olarak yaşarlar. Yani hem annede hem babada Akdeniz anemisi varsa, çocuğun tamamen bu hastalığa bulaşmadan doğma ihtimali sadece %25’tir. Taşıyıcı olan çocuklar hasta olan çocuklar kadar ağır etkilenmeseler de, bu durum hayat kalitesini olumsuz yönde etkiler.

Akdeniz Anemisi Belirtileri Nelerdir?

 

Öncelikle Akdeniz anemisinin üç farklı şekilde görüldüğü bilinmelidir. Kişide ortaya çıkacak belirtiler de hastalığın tipine göre değişim göstermektedir. Hastalığın türleri; talasemi majör, talasemi minör ve talasemi intermedia olarak adlandırılmaktadır.

Talasemi Majör: Bu tür, Akdeniz anemisinin en ağır ilerlediği türdür. Bebek 3 – 6. aylarındayken belirtiler görülmeye başlar. Talasemi majör olan bebeklerde, eğer hastalık tedavi edilmezse, kalp yetmezliği ve ölüm gibi çok kötü sonuçlar meydana gelebilir. Kalp yetmezliği gibi ağır durumların yaşanmaması adına bebeğe düzenli bir şekilde ihmal edilmeden kan nakli yapılması gerekir. Talasemi majör hastalığından muzdarip çocuklar, maalesef ergenlik dönemine doğru şekilde giremedikleri için olması gerektiği gibi gelişemezler. Günümüzdeki bilgiler ışığında talasemi majör hastalarının hayatları boyunca tedavi almaları ve düzenli olarak doktor kontrolüne gitmeleri gerekmektedir. Talasemi majör hastalığına sahip olan bebeklerde ve çocuklarda şu belirtiler görülür:

Sarılık,
İştahsızlık,
Aşırı halsizlik ve yorgunluk hali,
Karaciğer ve dalak büyüdüğü için karnın şişmesi,
Boy kısalması,
Vücuttaki kemiklerin sık sık kırılması ve kemiklerin ince bir görünüm alması,
Sık sık ateşlenip enfeksiyon geçirme.

Talasemi Intermedia: Talasemi intermedia türünde ise hastalık orta şiddette ilerler. Hastalığın bu türü bir ara form olma özelliği taşır. Belirtiler talasemi majöre göre daha hafiftir ancak talasemi minöre göre daha şiddetlidir. Hastadaki belirtiler 2-3 yaşından itibaren başlar. Talasemi minör kişide;

 

Dalak büyüklüğü,
Karaciğer büyüklüğü,
Büyüme eksikliği,
Sarılık,
Kemiklerde zayıflama,
Solukluk,
Aşırı yorgunluk gibi belirtilerle kendini göstermektedir.

Bu belirtilerle beraber talasemi hastalarında dalak büyümesi de görülebilmektedir. Akdeniz anemisi olan kişilerde dalak sürekli kan yapmakla uğraşacağı için enfeksiyonla savaşma görevini tam olarak yerine getiremez.

Talasemi Minör: Talasemi minör ise talasemi majöre kıyasla daha hafif ilerleyen bir hastalıktır. Talasemi majörde olduğu gibi kişilerde ölüm riski görülmez. Talasemi minör hastalığı olan kişiler temel olarak hastalığın taşıyıcısıdır ve kendilerini hasta hissetmezler. Gündelik yaşamlarını sorunsuz şekilde geçirirler. Bu kişilerin Akdeniz anemisiyle hayatlarında karşılaşacakları tek nokta, evlenip çocuk yapmak istedikleri zaman olacaktır.

Akdeniz Anemisi Taşıyıcısı Nasıl Beslenmelidir?

 

Akdeniz anemisi nedeniyle vücutta demir seviyeleri aşırı yüksek olabilir. Hastalığın tedavisi sık sık kan nakli gerektirdiği için, demir içeriği yüksek gıdalar tüketilmemesi ve yemeklerin yanında çay içilmesi önerilir. Çay önerilmesinin temel sebebi, çayda demir emilimini önleyen bir madde bulunmasıdır. Düzenli kan nakli yapılan bireylerde ise demir yüklemesi riski aşırı fazladır ve bu yüzden önlem alınması şarttır.

Demir bakımından zengin besinleri ise şu şekilde sıralayabiliriz;

Karaciğer,
Dana eti,
İstiridye,
Fasulye,
Yer fıstığı ezmesi,
Tofu,
Bezelye
Mısır gevrekleri,
Erik,
Karpuz,
Yeşil yapraklı sebzeler,
Hurma,
Ispanak,
Kuru üzüm.

Ayrıca hastalıktan veya tedavi yöntemlerinin yan etkilerinden ötürü, hastada kemik kaybı gelişimi hızlanabilir. Bu nedenle tedavi sürecinde, kemikleri güçlendirdiği bilinen kalsiyum ve D vitamini almak son derece önemlidir. Zira hastalıkla mücadelede güçlü kalmak gerekir. Dolayısıyla bu süreçte süt ürünleri gibi kalsiyum kaynaklarını tüketmek önemlidir.

Akdeniz Anemisi Tedavisi Nasıl Yapılır?

 

Akdeniz anemisinin tedavisi de aynı belirtileri gibi hastalığın türüne göre değişmektedir. Genel olarak talasemi minör ve talasemi intermedia olan kişiler herhangi bir ek tedaviye ihtiyaç duymadan yaşamlarını devam ettirebilirler. Talasemi majör hastaları ise kesinlikle tedaviye ihtiyaç duyarlar ve tedavi olmadıkları takdirde bu kişilerin yaşam süreleri ciddi oranda düşebilir. Talasemi majör olan kişilere düzenli şekilde kan nakli yapılması gereklidir. Tedavide en önemli noktayı kan nakli oluşturmaktadır. Ancak düzenli olarak kan nakli yapılan hastada fazla miktarda demir birikmesi yaşanacağından dolayı, demir birikmesinin olumsuz etkilerini atlatmak için ilaçlar da kullanılmaktadır.

Sağlıklı, Mutlu ve Huzurlu Kalın

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu