ANKARA SİYASETİNİN NABZI
ANKARA SİYASETİNİN NABZI
Ankara siyasetinin nabzı, 2028 seçimleri yaklaşırken şimdiden hızlanmış durumda. Özellikle AK Parti kulislerinde konuşulan yeni seçim senaryosu, hem takvim açısından hem de hukuk tekniği bakımından dikkat çekici.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri normal şartlarda 14 Mayıs 2028’de yapılacak. Ancak kulislerde öne çıkan senaryo, bu tarihin birkaç ay geriye çekilmesiyle ilgili. Yani bir erken seçim değil; tarihi erkene alınmış bir seçim söz konusu olabilir.
Neden Bu Senaryo Gündemde?
Bu senaryonun temelinde, mevcut anayasa düzenlemeleri çerçevesinde Cumhurbaşkanının bir kez daha aday olup olamayacağına ilişkin teknik bir değerlendirme yatıyor. Anayasa, Cumhurbaşkanına iki dönem görev hakkı tanıyor. Ancak Meclis seçimlerin yenilenmesine karar verirse, yeniden adaylık yolu açılmış oluyor.
Bu durum daha önce, 2023 seçim sürecinde de benzer şekilde değerlendirilmişti. O dönemde seçimlerin yenilenmesine Cumhurbaşkanı’nın kararıyla gidilmiş ve uygulama, anayasa çerçevesinde gerçekleştirilmişti.
Bugün konuşulan senaryo ise Meclis kararıyla 2028 seçimlerinin Mart ayına çekilmesi. Böylece hukuki tartışmalara mahal vermeden, mevcut sistem içerisinde bir çözüm formülü geliştirilmiş oluyor.
Siyasi Değil, Takvimsel Bir Hamle
Kamuoyunda “erken seçim” ifadesiyle karıştırılsa da, bu önerilen yol erken seçim değil. Aksine, seçimin anayasal süresine oldukça yakın bir tarihte – birkaç ay önce – yapılması gündemde. AK Parti çevrelerinin bu konuya yaklaşımı da bu yönde: “Zamanında değil, erken de değil; takvim düzenlemesi.”
Bu önerinin, bir anayasa değişikliğine gerek kalmadan, mevcut hukuk düzeni içinde çözüm sunması bakımından pragmatik bir tercih olduğu yorumları yapılıyor. Aynı zamanda, hem seçmen iradesine saygılı bir duruş sergilenmiş oluyor hem de teknik tartışmalardan uzak durulmuş olunuyor.
Yeni Takvim, Yeni Hazırlıklar
Kulislerde konuşulan bu senaryo gerçekleşirse, siyasi partilerin 2028 seçimlerine yönelik takvimlerini ve stratejilerini birkaç ay öne çekmeleri gerekecek. Özellikle seçim hazırlıkları, kampanya planlamaları ve aday belirleme süreçleri açısından bu değişiklik, dinamik bir siyasal süreç yaratabilir.
Meclis Kararıyla Esnek Demokrasi
Demokrasilerde seçim takvimi, yalnızca bir tarih değil; aynı zamanda siyasal sistemin esnekliğinin de göstergesidir. Türkiye, geçmişte olduğu gibi bu esnekliği, yine anayasal çerçevede bir çözüm üretme refleksiyle yönetmeye hazırlanıyor.
2027’nin son aylarında alınacak olası bir Meclis kararı, seçimlerin birkaç ay öne çekilmesini sağlayabilir. Bu da bir erken seçim değil, sadece takvimsel bir düzenleme anlamına gelir.
Görünüşe göre, Türkiye siyasetinde 2028’e giden yol, klasik rotadan değil; ama anayasal sınırlar içindeki alternatif bir güzergâhtan geçece