Arkeolog Antik Çağların Kalbidir

Elif Yavaş

Elif Yavaş

Tüm Yazıları

Arkeolog Antik Çağların Kalbidir

ARKEOLOG; antik çağların kalbidir, eski mezarlarda yaşayan efsanelerin dilidir, yer altı dünyasının meleğidir. Güneşin altında tarım işçisi misali durmadan çalışan, elinde kazma kürekle inşaat ustalarını andıran, yer altındaki minicik bir tarihî eseri itinayla çıkarıp da devlete güvenle teslim edebilmek uğruna mücadele veren, birçok kişinin aslında bu mesleğe tam saygı göstermediği macera dolu bir meslektir arkeologluk. Arkeolog hocalarımız tarih, coğrafya, edebiyat, yabancı dil, mitoloji, psikoloji, felsefe, tıp, cebir, biyoloji, sosyoloji, filoloji, antropoloji, sana tarihi, matematik gibi birçok bilimle iç içedir ve mesleği gereği bu alanları iyi bilerek kendini yetiştirmek zorundadır.

Ayda bir kez bile olsa kendi şehrindeki herhangi bir müzeyi ziyaret etmeli her vatandaş. Vitrine konulup da bizlere güzelce poz veren o tarihî eşyalar hiç de kolay bulunmamıştır ve topraktan bin bir güçlükle çıkartılarak insanlığa sunulmuştur. Müzelerdeki vitrinde sergilenen parçalar, eski çağlara ait yer altı mezarları, minicik kalıntılar hiç de kolay çıkarılmamıştır gün yüzüne. Sabır işidir arkeologluk. Dört yıllık Arkeoloji bölümünün, lisans eğitiminin ardından Türkiye’deki çoğu öğrencimiz bu meslekte işsizdir mesela. Müzeler, sanat galerileri, ören yerleri, arşiv müdürlükleri devlet kadrosuna yılda birkaç kişinin anca atamasını yaparlar. Sanat Tarihi, Arkeoloji, Antropoloji, Filoloji, Hititoloji, Sümeroloji bölümleri iş bulabilme konusunda genelde dar alanlardır. Fakat tarihe merak duyan, antik dönemleri sabırla araştırmayı seven, koleksiyondan iyi anlayan, yabancı dile ve genel kültüre hâkim olan yeni mezun gençlerimiz azmederse çok iyi konumlara gelebilirler.

Üniversitelerde arkeoloji alanında öğretim üyesi olan, eğitim nedeniyle bir süreliğine yurt dışına yerleşen, iş sebebiyle Türkiye sınırları dışında yaşayan, antika dükkânı açan, müze müdürü olarak kamuya atanan, Kültür ve Turizm Bakanlığı kadrolarında mülâkat sınavı sonucunda devlet memuru olan, ören yerlerinde görevli olan, üniversitede ikinci bir lisans bölümü daha bitirerek çift ana dal yapan, ünlü bir arkeolog olan, eski eserlerin yasal yollarla ticaretini yapan başarılı insanlarımız da var. Arkeologlarımız antik çağların kalbidir. Her dakika yeni bir macerayla mesleğine adımlarlar. Her bir Türk arkeolog, müzelerimizin çiçeğidir.