GündemKöşe Yazıları

Beşikten Mezara Kadar Eğitim

Beşikten Mezara Kadar Eğitim

 

Geleceğimizin teminatı olan öğrencilerimizin okullarına, arkadaşlarına ve öğretmenlerine kavuştuğu yeni bir eğitim öğretim yılına başladık. Araştırıp sorgulama yeteneğine sahip, bilimsel gelişmeleri takip edebilen ve bilgi üretebilen nesiller yetiştirmek ortak hedefimizdir. Çünkü iyi yetişmiş, ülkesini ve dünyayı tanıyan donanımlı nesiller, hem kendilerinin geleceği hem de ülkemizin ve dünyamızın geleceği açısından son derece önemlidir. Eğitim, sadece bugünümüzü değil, yarınlarımızı da aydınlatan çok güçlü bir meşaledir. Eğitim ve öğretim sürekli olarak yenilenmeyi, çok çalışmayı zorunlu kılan dinamik bir alandır ve hayat boyu devam etmektedir.

Gelişen ve değişen dünyada kültür ve medeniyetimizin değerlerini koruyarak varlığımızı sürdürebilmemiz, çocuk ve gençlerimize sunacağımız kaliteli bir eğitim ve öğretimle mümkündür. Milli Eğitim Bakanlığımızın öncülüğünde çocuk ve gençlerimizi akademik olarak en iyi şekilde yetiştirmek, bundan daha önemlisi de onları tarihine, kültürüne ve medeniyetinin değerlerine bağlı bireyler olmasını sağlamak mecburiyetindeyiz. Bu noktada okul yöneticilerimize, öğretmenlerimize ve velilerimize çok büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir.

Teknolojinin hızla ilerlediği ve bilginin sürekli olarak yenilendiği günümüz dünyasında gelişmeleri takip edebilmek, ülkemizin kalkınmasına katkı sunabilmek, üst düzey düşünme becerilerine sahip, millî ve manevi değerleri benimseyen mutlu bireyler yetiştirmek için seferber olmalıyız.

Eğitim-öğretim şüphesiz ki pedagoji özellikle de Eğitim pedagojisi ilke ve metotlarına göre yürütülmelidir. Ancak bu konuda sevgili Peygamberimizin örnek tutum, davranış ve tavsiyeleri de gözden uzak tutulmamalıdır. Bizlere ilâhî bir emanet olarak verilen çocuklarımız bizden sevgi ve ilgi beklerler. Çocukların sadece sevgi ve ilgi ile kucaklanması yeterli değildir. Onların dinî, ahlâkî, millî ve evrensel değerlerle donanmış, sorumluluğunun bilincinde bir insan olarak evler ve okullarda bilimsel metotlar ve nebevi uygulamalar ve tavsiyeler doğrultusunda yetiştirilmeleri gerekir.

Peygamberimiz, çocuklara karşı sevgi ve hoşgörüyle yaklaşmış, çocuklar arasında kız-erkek ayrımı yapmamıştır. O her yönüyle örnek alınacak güzelliklerle dolu hayatında, çocuklara özel zamanlar ayıran bir baba, bir dede ve çağındaki bütün çocukların sevgisini kazanmış bir çocuk eğitimcisi olmuştur. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), çocuklar için bırakabileceğimiz en değerli mirasın, güzel ahlâk ve terbiye olduğunu belirtmiştir.

Hz. Peygamber (s.a.s)’in çocuklarla olan ilişkilerine baktığımızda; onlara değer verdiğini, selamlaşıp hal hatır sorduğunu, arzu ve isteklerini dikkate aldığını, aralarında adaleti gözettiğini, onlarla şakalaştığını görmekteyiz.

Sevgi, doğruluk, dürüstlük, güvenilirlik, sorumluluk sahibi olma ve ilahi mesajların farkındalığı gibi temel insanî hasletlerle donanmış iyi çocuklar yetiştirme her anne-babanın idealidir. Bu idealin gerçekleşmesi için ebeveynlerin bu konularda ilgili, bilgili ve araştırıcı olmaları gerekir. Kulaktan duyma bilgilerle, atadan görme usullerle yetinilmemelidir.

Maalesef anne-babaların çocuk eğitiminde çok defa yaptığı ciddi hatalardan birisi onların gelişim dönem ve özelliklerini dikkate almadan, sanki bir yetişkinmiş gibi davranmalarını bekleyerek onları kendi sınırlarının üstünde bir gelişim sürecine zorlamalarıdır.

Anne-babalar çocuklara, henüz çocuk oldukları farkındalığı ile davranmalı fakat onlara değer verme hususunda bir yetişkinmiş gibi hareket etmeli ve hak ettikleri ilgi, sevgi ve hoşgörüyü göstermelidirler.

Bu duygu ve düşüncelerle 2022-2023 eğitim öğretim yılının öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve velilerimiz başta olmak üzere, tüm eğitim camiasına hayırlı olmasını temenni ediyor; millet olarak huzur içerisinde daha nice yeni eğitim yıllarına kavuşmamızı diliyorum.

Fahri SAĞLIK

Emekli Müftü

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu