Gece Kuşu Bekçiler
Gece Kuşu Bekçiler
Kenar mahallelerde bir kavga çıkar da el atarsın olay yeri meydanına, sarhoşu sana bıçak çeker de korkmazsın alacakaranlıkta, sokak sakinleri derin uykudayken gözünü kırpmadan nöbet tutarsın sabaha dek. İşte sen busun, adamın hasısın bekçi kardeş! Bekçi kulübesindeki tüfeği, mahallesini korumak için belinde taşıdığı tabancası, dalaşan sokak köpeklerini ayırırken kullandığı ve kulübe girişinde hazırda bekleyen kalın sopası, bekçi şapkası ve düdüğüyle, mesleğinin hakkını verircesine gururla giydiği bekçi üniforması ve rozetleriyle ne şirindir her biri. “Bekçi amca” bildik onları her daim. Güvenlik görevlisi mesleği için iri yarı genç ağabeylerimizi hayal ederken, bekçi mesleğinde de tonton amcalarımızı canlandırdık gözümüzde. Asker, komando, yüzbaşı, polis, güvenlik görevlisi, bekçi, korucu başta olmak üzere her biri saçımızın teline zarar gelmesin diye bu vatan görevinde gerektiğinde kellesini koltuğa koyan yahut toplumu tehlikeli düşmanlardan korumak uğurunda cesurca şehit düşen canlarımızdır.
Bekçi köpeği bile vefalıdır bu meslekte. Köpek deyip geçmeyin, insandan daha sadıktır. Bekçinin gece vakti ayyaşları yakalarken çaldığı düdüğün sesini, yabancıların kokusunu takip ederek nasıl da bekçimizi canla başla korur. Gece hepimiz derin uykudayken vardiyalı çalışan bekçiler ve zabıtalar, gece mekânlarını teftişe çıkan polisler, karakolda nöbet tutan asker ve jandarmalar hep bu vatan için ayaktadırlar. Bu vatan bizim, hepimizin sonuçta. Düdüğünü alıp da takım kaptanı gibi mahallesini yöneten, gece vakti küçük kulübesindeki güvenlik kamerasını izleyip köpeğiyle hep tetikte olan bekçilerimizi unutmamak gerek. Düzeni sağlamaya çalışan, güvenlik ve huzur aşılayan, bizler için gece nöbetinde uykusuz kalan bekçilerimizin sabahları aydınlık olsun. Gün ay’sın, sabah kahveleri onlara ikramımız olsun.