Hayır. ..Hz.Allah cc İçin. ..

Hayır. ..Hz.Allah cc İçin. ..

Bismillâhihirrahmanirrahim

“Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe inanmadığı hâlde insanlara gösteriş olsun diye malını harcayan kimse gibi, sadakalarınızı başa kakmak ve gönül kırmak suretiyle boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan ve maruz kaldığı şiddetli yağmurun kendisini çıplak bıraktığı bir kayanın durumu gibidir. Onlar kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah, kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez.”Bakara, 264

“Allah’ın rızasını kazanmak arzusuyla ve kalben mutmain olarak mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yüksekçe bir yerdeki güzel bir bahçenin durumu gibidir ki, bol yağmur alınca iki kat ürün verir. Bol yağmur almasa bile ona çiseleme yeter. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir.”Bakara, 265

“Herhangi biriniz ister mi ki, içerisinde her türlü meyveye sahip bulunduğu, içinden ırmaklar akan, hurma ve üzüm ağaçlarından oluşan bir bahçesi olsun; himayeye muhtaç çocukları var iken ihtiyarlık gelip kendisine çatsın; derken bağı ateşli (yıldırımlı) bir kasırga vursun da orası yanıversin? Allah, düşünesiniz diye size âyetlerini böyle açıklıyor.”Bakara, 266

“Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve yerden sizin için çıkardıklarımızdan Allah yolunda harcayın. Kendinizin göz yummadan alıcısı olmayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki Allah, her bakımdan zengindir, övülmeye lâyıktır.”Bakara 267

“Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size, çirkinliği ve hayâsızlığı emreder. Allah ise size kendi katından mağfiret ve bol nimet va’dediyor. Şüphesiz Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.” Bakara, 268

Peygamberimiz sav buyurmuşlardır,“Ey Âdemoğlu! (Allâh için) infâk et ki, sana da infâk olunsun!” (Buhârî, Tefsîr 11/2, Nafakât 1; Müslim, Zekât 36, 37)

Infâkda, malın harcamasında; bu mal aslında kimin, şuuruyla olmalıdır. Mahlûkâta Hâlık’ın nazarıyla bakınca rahmet ve şefkat nazarıyla belli bir kıvâma gelinecek ve infakta en üst nokta olan takvaya ulaşılacak denilmiştir.

Beşeri sistemlerde; komünistler mal toplumundur; kapitalistler de ise mal fertlerindir denilir. İslâm da ise mal Allah’ındır. Kul ise ancak emânetçidir. Her şey kulun tasarrufuna geçici olarak emânet edilmiştir. Bu nedenle bizlerin emânetçi olarak ne israf etme, ne de cimrilik etme hakkı yoktur.

Kuran-ı Kerim’de “…Sadakaları Allah alır…” (Tevbe, 104) buyrulmuştur. Bu nedenle hiç kimseden iltifat, alâka beklemeden, şöhretten uzak durarak ve nefsi araya sokmadan “yâ Rabbî Senin için” diyerek infâk yapılmalıdır .

Böylece infakta da bir edep olmalı ve nezâket ölçülerine riâyet edilmelidir . Çünkü Kuran-ı Kerim’de, “…Sadakalarınızı başa kakmak ve ezâ etmekle boşa çıkarmayın!…” (Bakara, 264) buyrulmuştur.

Bir Allah dostu olan Ebu’l-Leys Semerkandî Hazretleri infâk ta edebi şöyle anlatıyor.

“İnfak husûsunda aslında veren kimsenin alan kimseye karşı büyük bir teşekkür edâsı içinde olması gerekir. Çünkü veren, alan kimse vesilesiyle dünya ve ahretteki birçok ibtilâlardan, musibetlerden ve sıkıntılardan kurtulmuş olacaktır; hepsinden daha mühimi Allâh’ın rızâsını kazanacaktır” demiştir.

Rabbimiz bizlere ve tüm inananlara hayırda da edepli olmayı nasip eylesin. .