Hz. Allah cc’ ün Sevmediği...
Hz. Allah cc’ ün Sevmediği…
Bismillâhirrahmanirrahim
“Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah’ı tespih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir”Saff,1
Ey iman edenler! Yapmadığınız ve yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?Saff,2
Hz. Allah cc burada mü’minlere ibâdet ve kullukta ihlâslı olmalarını, canlarıyla ve mallarıyla savaşmalarını emrediyor. Dolayısıyla burada, İslâm için fedakârlık yapma konusunda iddiada bulunup, sonra da yüz çeviren kimseler yerilmektedir. Bir rivayete göre ayetlerin şöyle bir iniş sebebi nakledilmiştir.

Cihad farz olmadan önce mü’minlerden bir grup,
“ Keşke Yüce Allah bize en çok sevdiği bir işi bildirse de onu yapsak!” demişlerdi. Hz. Allah cc’ de Peygamberimiz sav’e en çok sevdiği işlerin kâmil mânada iman etmek, sonra da bu imana karşı koyanlarla savaşmak olduğunu bildirdi. Fakat savaş farz olunca bu onlara zor geldi. Hz. Allah cc’ “Ey iman edenler! Yapmadığınız, yapamayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?” (Saff,2) âyetini indirdi. (Fahreddin er-Razi, Mefâtîhu’l-gayb, XXIX, 269)
Bu âyetin diğer rivayetlere göre savaşmadığı halde “savaştım”, mızraklaşmadığı halde “mızraklaştım”, yapmadığı halde “yaptım” diyenler hakkında nâzil olduğu da nakledilir. Ayrıca savaş hususunda münafıklık yapanlar hakkında nâzil olduğu da rivayet edilmiştir. Çünkü onlar savaşmayı arzuluyorlardı. Hz. Allah cc savaşı bilfiil emredince: “Rabbimiz, bize savaşı niçin farz kıldın?” (Nisâ,77) diyorlardı. (Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XXIX, 270)

Âyet-i kerîmeler, bu özel mânanın yanında bir de genel olarak şöyle tefsir edilmiştir.
Gerçek mü’minin söylediği sözle, yaptığı işin birbirini tutması, ne söylüyorsa, onu bizzat yaparak göstermesi gerekir.
Bu konuda Sırrı Sakatî ks’un şu hâli buna güzel bir örnekktir ,
Bir gün Sırrı Sakati’ye sabırdan soruldu. O, sabırdan anlatırken ayağı üzerine bir akrep geldi, iğnesini ayağına dürtmeye başladı. Akrep onu iğnelerken o sakindi; akrebi kendinden uzaklaştırmıyordu. Bunun sebebi sorulunca da şöyle anlatır,
“Sabırdan söz ederken sabırlı olmazsam Hz. Allah’tan utanırım.” (el-Hadâiku’l-Verdiyye, s. 201)
Yine mü’min her işinde doğru ve ihlâslı olmalıdır. Şayet yapmaya niyeti veya gücü yoksa, o zaman susmalıdır. Çünkü insanın yapamayacağı bir şeyi bile bile “yapacağım”; yapmadığı bir şeyi de yine bile bile “yaptım” demesi, Hz. Allah cc katında kızgınlık ve cezayı gerektiren kötü bir iştir denilmiştir . Mümin olduğunu söyleyen bir kimseye bu şekilde davranmak yakışmaz. Resûlullah sav böyle bir özelliğin müminliğin değil, münafıklığın alametlerinden olduğunu bizlere haber vermiştir.
“Münafıklığın alametleri üçtür: Söz söylerse yalan söyler, söz verirse sözünü yerine getirmez ve kendisine emanet edilene hıyanet eder.” (Buhârî, Şehâdât 28; Müslim, İman 107)
Bir gün Medine-i Münevvere’ de Peygamberimiz Efendimiz sav, bir kadının çocuğuna:
“- Gel! Bak sana ne vereceğim!” diye seslendiğini duydu.
Hemen ona:
“ Çocuk yanına gelince ne vereceksin?” diye sordu.
O kadın da hurma vereceğini söyledi.
O zaman Peygamberimiz sav o kadına şöyle buyurdu:
“ Eğer çocuğa bir şey vermeseydin, bu söz defterine bir yalan olarak yazılacaktı.” . buyurmuştur .(Ebû Dâvûd, Edeb 79; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 447)
Şunu unutmamak gerekir ki Hz. Allah cc’nun ikram, muhabbet ve rızâsına ermenin yolu O’nun yolunda candan ve maldan fedâkârlık yapmaktır.
Rabbimiz bizlere ve tüm inananlara hakki kul olmayı nasip eylesin.