İzler Kaybolmaz .

Dr. Hüseyin Yıldırım

Dr. Hüseyin Yıldırım

Tüm Yazıları

İzler Kaybolmaz .

“Mü’minler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. O’nun âyetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler.”Enfal, 2

Peygamberimiz sav buyurmuşlardır,

“Allâh katında iki damla ve iki izden daha sevimli bir şey yoktur: İki damla; haşyetullâh sebebiyle akan gözyaşı ile Allâh yolunda akıtılan kan damlasıdır. İki iz de; Allâh yolunda (cihâd ederken) bırakılan iz ile Allâh’ın farzlarından birini edâ esnâsında bırakılan izdir.” (Tirmizî, Fedâilü’l-Cihâd, 26/1669)

Süheyl bin Amr, Kureyşlilerin hatîbi idi. Sözün ziyâdesiyle tesirli olduğu bir devirde, devamlı İslâm aleyhine konuşurdu. Bu zât Bedir Gazvesi’nde esir alındı.

Hz. Ömer ra “Yâ Rasûlallâh! Müsâade buyur, Süheyl’in ön dişlerini sökeyim de dili dışarı sarksın! Bundan sonra hiçbir zaman ve hiçbir yerde Sen’in aleyhinde hutbe îrâd edemesin?!” dedi.

Allâh Rasûlü sav,

“Bırak onu ey Ömer! Ben, onun uzuvlarına böyle bir zarar veremem. Şâyet bunu yapacak olursam, peygamber olmama rağmen, Allâh da aynısını bana yapar. Acele etme, gün gelir o, senin medhedip hoşlanacağın bir makamda konuşma yapar ve seni sevindirir.” buyurdu. (İbn-i Hişâm, II, 293)

Peygamberimiz sav’in bu davranışıyla, dâimâ Allâh’tan korkup, O’nun gazabını celbedecek bir davranışta bulunmaktan son derece sakınmak gerektiğini tâlîm etmiş oldu.

Nihayet Allâh Rasûlü sav’in vefâtından sonra, insanlar arasında irtidat hareketlerinin başgösterdiği bir zamanda, Süheyl bin Amr ra, Allâh Rasûlü sav’in haber verdiği o medhe şâyan konuşmasını yapmıştır.

Süheyl bin Amr ra, Peygamberimiz sav’in in vefatında Mekke’de bulunu¬yordu. O sırada Kureyş içerisinde dinden dönme hareketleri başlamıştı. Kureyş halkını bir araya toplayarak veciz bir konuşma yaptı. Süheyl bin Amr ra şöyle diyordu.

“Ey Kureyş halkı! En son İslamiyet’e giren ve ilk önce ondan dönen kimseler¬den mi oluyoruz? Yemin ederim ki, bu din şarktan garba kadar uzanacak, her ta¬rafı kaplayacaktır…”

Süheyl bin Amr oldukça uzun süren bu konuşmasıyla, Kureyş’ten bazılarının İslamiyet’ten dönmesini önlemişti.

Hz. Ömer ra müslüman olmuş olan Hz. Süheyl’in bu konuşmasını işittiğinde, Allâh Rasûlü sav’in sözünü hatırladı.

“–Sen’in, Allâh’ın Rasûlü sav olduğuna bir kez daha şehâdet ederim (yâ Rasûlallâh)!” demekten kendini alamadı. (İbn-i Hişâm, IV, 346; Vâkıdî, I, 107; Belâzurî, I, 303-304; İbn-i Abdilberr, II, 669-671; Hâkim, III, 318/5228)

Böylece, Peygamberimiz sav’in Bedir’de Hz. Ömer ra’e söylemiş olduğu söz tahakkuk etmiş ve Süheyl bin Amr ra, Hz. Ömer ra’in de sevdiği bir amel yapmış oluyordu.

Peygamberimiz sav’in vefatından sonra Süheyl bin Amr ra Mekke’den ayrıldı ve cihata daha fazla katılabilmek için ailesiyle birlikte Şam’a gitti. Bir rivayete göre, Hicret’in 13. senesinde Yermuk’ta şehit oldu. Başka bir rivayete göre ise, Hicetin 18. senesinde taundan vefat ettiği rivayet edilmektedir.

Rabbimiz bizlere ve tüm inananlara kaybolmayan izler bırakmayı nasip eylesin. ..