Köylü Kadınlar Asırlık Geleneği Yaşatıyor
Köylü Kadınlar Asırlık Geleneği Yaşatıyor. Asırlık geleneği yaşatan kadınlar, her yıl mayıs ayının son haftasını iple çekiyor.
Köylü Kadınlar Asırlık Geleneği Yaşatıyor
Bileceik, Düzmeşe köyünde kadınlar sabah erken saatlerde hazırlıklara başlıyor. Aralarında iş paylaşımı yaparak yöresel ürünlerinden çeşitli malzemeler hazırlıyor. Kadınlar evlerinde hazırladıkları hamurlar, nohut, kuru fasulye, bulgur, taze soğan, maydanoz gibi malzemelerle bir evin bahçesinde toplanarak atalarından gördükleri Hıdırellez çorbasını pişiriyor. Kadınlar bu çorbayı köy imam hatibinin yaptığı dua sonrasında tüm köylüye dağıtıyor. Camiden yapılan anonsu duyan köylülerin kimi çorbasını kurulan sofrada yiyor kimi de evine götürüyor. Toplu olarak yaptıkları Hıdırellez çorbasını tüm köye dağıtıyor.
“Asırlık geleneği yaşatıyoruz”
Köy sakinlerinden 58 yaşındaki Remziye Kaba, her yıl mayıs ayının son haftası bu çorbayı atalarından gördükleri gibi yaptıklarını anlattı. İHA’YA konuşan Kaba, “Geleneklerimize sahip çıkıyoruz. Çorba geleneğini atalarımızdan gördüğümüz şekilde yapıyoruz, asırlık bir geleneğimizdir ve çorbamız şifalıdır. Çorbamız hazır olunca köy imamımız gelir kazanların başında duasını yapar ve caminin hoparlöründen çorbanın hazır olduğunu köy halkına ilan eder. Köylülerimiz gelir buradan çorbalarını alırlar. Çorbamızın içerisinde hamur, nohut, kuru fasulye, bulgur, kırmızı mercimek, taze soğan, maydanoz gibi ürünler var. Allah, Halil İbrahim bereketi versin bize. Hıdırellez çok güzel bir şey” dedi.
Ayrıca daha fazla haber için tıklayın…
Bilecik Hakkında
Günümüz yerleşimiyle ilgili bilgiler sınırlıdır. Şehrin 4 km güneybatısında yerleşimin M.Ö 3000’lere kadar uzandığı düşünülen Agrilion antik kenti bulunmaktadır. Günümüz yerleşimin Hamsu ve Debağhane dereleri arasındaki kayalık çıkıntıda Bizans döneminde Belekoma adıyla bilinen bir kale bulunmaktaydı . Üstelik 13. yüzyılda Bizans’ın Selçuklularla mücadelesinde uç bölgesinde yer aldı. Bilecik, yüzyılın ortalarından itibaren tekfur idaresinde merkezden yarı bağımsız olarak yönetilmekteydi. Bilecik, 1299 yılında ani bir baskınla Osmanlı topraklarına katıldı. Özellikle Bilecik’in ele geçirilmesiyle Osman Gazi burada bir mescid yaptırmış. Ayrıca ikinci oğlu Ali ve eşi Bala Hatun ile aynı zamanda eşinin babası olan Şeyh Edebali burada yaşamıştır.