Gündem

N’olcak bu Edip Uğur’un hali

Bundan 10 sene önceydi

Eskişehirspor’un, Fenerbahçe’ye karşı aldığı 4-0 lık galibiyetlerden sonra “N’olcak bu Fenerbahçe’nin hali “diye millet birbirine takılırdı.

Şimdi aynı soruyu “N’olcak bu Edip Uğur’un hali” diye eş dost bana soruyor.

Hep aynı şeyi anlatmaktan bıktım, iyisi mi yazayım da onlarda kurtulsun bende..

 

 

***

 

Görünen, bilinen gerçekten hareketle devam edelim önce tespitlere.

Dünya’nın sayılı, Türkiye’nin en mega kentinin belediye başkanı apar topar istifa etti mi etti.

Kendi başına bu istifa kararını alabilir mi?

Bence mümkün değil, bu kendisinden istendi ve sessizce bayrak değişimi gerçekleşti.

Sonra Düzce Belediye Başkanı apar topar gitti.

Ardından içinde öncelikle Balıkesir’i ilgilendiren Edip Uğur ve Melih Gökçek dahil 6 isim daha basın dünyasının gündemine oturdu.

Fakat bu kez İstanbul ve Düzce gibi sonuçlanmadı gelişmeler.

Peki ne oldu?

İstifa iddiaları mı gerçek dışı, yoksa bir direnme mi söz konusu?

 

 

***

 

Ben istifa iddialarını daha gerçekçi buluyorum.

Neden böyle düşündüğümü anlatmaya çalışayım.

Geçtiğimiz Çarşamba, Recep Tayyip Erdoğan’ın Genel Başkan sıfatıyla yaptığı bir MYK toplantısı var. Bu toplantıda 50 MYK üyesi konuşulanları duydu, alınan kararlara şahit oldu. İşte bu istifa talepleri de bu toplantıda ele alınmıştı.

Peki kamuoyuna nasıl sızdı bu kararlar?

Çok basit, yine bizzat bu MYK’daki milletvekillerinden..

Şöyle düşünelim; Kanal D gibi ulusal ve çok izlenen televizyon, ana haber bültenine bu kulis bilgisini bir muhabirin gece gördüğü rüyaya göre alabilir mi?

Ciddi bir konudan bahsediyoruz, Melih Gökçek gibi dev isim var iddialar arasında.

Habercileri geçtim, muhalefet safları bile bu iddiaları 2 ay öncesinden gündeme getirmiş, bu yönde güçlü duyumlarımız var demişti.

 

                                                 ***

Ve tabi bu gelişmelerin ardından kafaları karıştıran açıklama geldi.

Özetle ne demişti parti sözcüsü Mahir Ünal: İddialar gerçek dışı, ama ileride olmayacak anlamına gelmez.

Yani kapı hafiften aralık..

Hemen peşinden Cumhurbaşkanı’na soruldu aynı soru, cevap benzer olmakla birlikte biraz daha açtı Genel Başkan Erdoğan: Seçimlere kadar değişim süreci yaşayacağız..

Meali: Elli kere söyledim, bize yük olan değil, yükümüzü hafifletecek isimlerle seçime gireceğiz. Sevilmeyen, başarısız, uyumsuz, yıpranmış… kim varsa değişecek.

İran dönüşü de şunu ilave etti Erdoğan: İstifa ya da görevden ayrılma, bu davada bir sorun olarak görülmemelidir. Nitekim, birçok arkadaşımız daha önce birçok görevlerini bırakmışlar, sonra başka görevler almışlardır. Ama dava olarak görmez de, hasbi değil hesabi davranırsan, ‘Benim şanım var şerefim var’ dersen, kusura bakma ama, partinin şerefi herkesin şerefinin şanının çok daha önündedir.

Yani İstanbul ve Düzce ile başlayan istifa yada bayrak değişimi ilerleyen günlerde de devam edecek. Ne deseydi daha açık?

Ama ayrıntıyı atlamamak gerek..

 

***

 

Daha önce metal yorgunluğu ve değişimden bahseden Reis, bu kez dikkat çekici cümlelerle, sanki istifası istenen başkanlarda direnç varmışçasına “Hasbi değil hesabi davranırsan, ‘Benim şanım var şerefim var’ dersen, kusura bakma ama, partinin şerefi herkesin şerefinin şanının çok daha önündedir” eklemesiyle uyarı mesajı vererek sertleşiyor…!

Tüm bunlardan çıkardığım, evet MYK istifa yönünde karar aldı, başta Gökçek olmak üzere Edip Uğur ve Recep Altepe gibi isimler bu karara direnç göstererek istifa etmekten kaçıyorlar.

Peki bu işin sonu nereye varır derseniz, sonuç belli!

Recep Tayyip Erdoğan’a rağmen siyaset yapmak her babayiğidin harcı değil.

Eğer tavsiye edilen yapılmazsa, yollar ayrılır.

Yol ayrılığı bağımsızlığa götürür, bağımsızlık zordur, sahipsiz kalırsın.

Bu işin bir de arkası var, nedir o?

Dikkat ederseniz, istifa istemi bu 6 isimle sınırlı değil gibi görünüyor.

Eğer 6 başkanda istenilen sonuç alınamazsa bu kez Erdoğan’ın liderliği sorgulanır ve diğer bayrak değişimi istenen isimlerde de zor süreç yaşanabilir.

Yine en çok sorulan soru, hani demokrasi nerede, seçimle gelen seçimle gider!

Ben de bu soruya soruyla karşılık vereyim.

Hangi AK Partili oyunu başkan yada milletvekiline göre verdi?

Mesela Edip Bey, bırakın Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığını, ikametgahı olan Paşaalanı Mahallesi’nde muhtar Salih Zengin’i devirip muhtar seçilsin sırtımda taşırım.

 

***

Hadi birde Balıkesir’de ne değişti, tabloya bakalım.

Bir haftadır göremediğimiz Edip bey, tevafuk olsa gerek, 12 ilçe belediye başkanı, başkan yardımcıları, başkan vekilleri, daire müdürleri ve kendisini sevenlerle; İlginçtir masa sandalye attırmadığı, attığı için ceza yağdırdığı meşhur çınar altında  toplanıp çay kahve içti, sohbet etti. Çay ücretlerini bizzat ödedi.

Biliyorsunuz, AK Parti’nin Balıkesir’de 14 ilçe belediyesi var.

İşte bunlardan sadece ikisi bu tevafuk muhabbette görünemedi.

Birisinin validesi hastaymış gelememiş, diğerinin hiçbir şeyden haberi yok!

Ne hikmetse, alakası olmayan Tuhafiyeciler Odası Başkanı İsa Erol bile orada ama Altıeylül Belediye Başkanı Zekai Kafaoğlu, kör-sağır gibi böyle güzel bir birliktelik mesajının(!) verildiği tevafuk toplantıya icabet edecek duyumu alamamış!!

Tevafuk, rastgele, tesadüf dediğime bakmayın, biri anyadan biri konyadan bir sürü insan haberleşmeden, ortada hiçbir şey yokken bir araya gelebilir mi?

Demem o ki, istifa söylentisi öncesi ve de sonrası..

Balıkesir AK Parti’de tablo hep aynı.

Edip Uğur sevenler ve Uğur’un sevmedikleri hiçbir şekilde bir araya gelemiyor.

Edip Bey, kendisini çembere alan beraberindeki kalabalık kravatlı ordusuyla  “Yıkılmadım ayaktayım” misali görevinin başında olduğunu deklare etti ve gitti.

Ruh halini merak edenlere: Çok neşeli ve espriliydi.

Hadi hayırlısı bakalım, vardır abimizin bir bildiği…

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu