SKANDAL KARARA MİLLETVEKİLİ YORUMLARI
Almanya’da Türk Bakanların toplantılarının iptal edilmeiyle başlayan kriz Hollanda’ya sıçradı.Hollanda Rotterdam konuşma yapmayı planlayan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun uçağına iniş yasağı getirdi.Aile Bakanı Fatma Betül Kaya’nın Konsolosluğa geçişine izin verilmedi.Konuyla ilgili olarak Hollandanın tutumunu sorduğumuz Balıkesir Milletvekillerimiz MERHABA’ya dğerlendirme yaptı.
Mahmut Poyrazlı
‘Türkiye’nin büyümesini ve güçlenmesini istemiyorlar. Kendilerine rakip görüyorlar. Türkiye daha da büyürse, sadece Avrupa’da değil, Dünya’da Orta Asya’da, Doğu’da yıllardır Avrupa’nın yıllardır elde ettiği kazançtır, işlevdir, ticarettir engel olacağını düşünüyorlar. İslam Coğrafyasının ayağa kalkmasını istemiyorlar. Niyet bu olunca, kendilerinin yıllardır savundukları değerler var ya hak, hukuk, ifade özgürlüğü, demokrasi, herkesin eşit haklara sahip olması gibi. Bunları da böyle olunca ayaklar altına alabiliyorlar mesele bu.’
Sema Kırcı
Aslında bir süredir Bakan ve milletvekillerimize karşı bazı Avrupa ülkelerinde yasakçı ve diplomatik teamüllere uygun olmayan davranışlara şahit oluyoruz. Ancak bunların hiçbirisi ASPB Fatma Betül hanıma Hollanda makamlarının uyguladığı düzeyde olmadı. Uluslararası hukukta Büyükelçilik binalarının bulunduğu topraklar o ülkenin kendi toprağı hükmündedir. Başka bir ifadeyle Hollanda da Türk Büyükelçiliğimizin bulunduğu toprak Türk toprağıdır. Bir Türk vatandaşının, bir Türk Bakanın Büyükelçiliğe gitmesine kimse mani olamaz. Orada bir toplantı gerçekleştirmesini engelleyemez. Hele hele bir Bakanın polislerce engellenmesi, alıkonulması çok dikkatle ele alınması gereken diplomatik bir skandaldır. Asla kabul edilemez. Bu konu iki ülke ilişkileri arasında ciddi bir kriz konusu olacaktır. Öte yandan Hollanda polisinin Türk kardeşlerimize yönelik saldırgan tavrı, köpeklerle ve atlarla gerçekleştirdiği saldırılar insanlık adına büyük utançtır. Avrupa, medeniyetin beşiği olma ünvanına büyük leke sürmüştür. Ben bir gurbetçi çocuğuyum. Gurbette yaşamanın ne demek olduğunu, vatan sevgisinin ve muhabbetinin gurbette ne derin yaşandığını çok iyi biliyorum. Bu nedenle dün gece Bakanımızı yalnız bırakmayan tüm kardeşlerimi tebrik ediyorum. Biz 16 Nisan da gerçekleşecek olan halk oylaması için Avrupa’da yaşayan kardeşlerimizle buluşmaya devam edeceğiz. Bu bizlerin doğal hakkıdır. Kimse bizim gönül bağımıza mani olamaz…Bu yaklaşımlar insanlığın en çok ihtiyaç duyduğu hoşgörüye ve birlikte yaşama kültürüne zarar verir. Her yönüyle izahı zor ve yaşanmaması gereken bir geceydi. Başta Sn Bakanımıza yönelik tavırları olmak üzere Türk kardeşlerimize şiddet uygulayan Hollanda polisini ve buna izin veren, göz yuman Hollanda makamlarını kınıyorum.
Ali Aydınlıoğlu
‘Ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye’nin yükselişini durduramazlar. Hollanda, Almanya, İsviçre genlerinden gelen tarihi düşmanlığı ve ırkçılığı ortaya çıkarmakla kendisi kaybeder. Türkiye’nin önünü kesemezler. Bu Türkiye’nin daha da yükselişi anlamına gelir. İnşallah 16 Nisandan sonra Türkiye yeni bir Liderliğe doğru adım atacak. Türkiye’nin hayrına olur bu işler. Güneş Balçıkla Sıvanmaz’
Kasım Bostan
Avrupa’nın tutumunu birlikte izliyoruz. Kabul edilebilir değil. Türkiye’deki halk oylaması net olarak ‘hayır’ duruşunu iyi okumak lazım. Referandumla getirilmek istenen ‘evet’ demek ki bu kadar önemli.
Mehmet Tüm
‘Cumhuriyet Halk Partisi olarak dışarıda ve içeride yasaklara karşıyız. İnsan Halkları çerçevesinde VE Hukuk kuralları içinde olmalı. Hukuk dışında yapılan hiçbir şeyi onaylamıyoruz. Yurtdışında miting yapılmaz diye bir yasa çıkarılmış. Biliyorsunuz Almanya’da Hollanda’da Türkiye de bir seçim var. Bu tip konuların malzeme olmasını hiç istemiyoruz.’
Ahmet Akın
‘Kesinlikle doğru bulmuyorum. Ülkemizin bakanının bu duruma maruz kalmasını ne demokrasi ne özgürlüklerle nede İnsan Hakları ile özdeşleştiremiyorum ve kınıyorum bu ülkeyi. Bu yanlış bir durum. Gerekli tepkiyi bizde gösterdik ve yurtdışı programlarımızı iptal ettik. Kendi derdimiz ne olursa olsun Milli birlik ve beraberlik söz konusu olduğunda parti ayırmadan bir ve beraberiz’
Namık Havutça
‘298 sayılı bir yasa var. ‘Yurtdışında seçim propagandası yasaktır’ diye. Meclisimizin çıkardığı bir kanun var. Uluslararası diplomasi kurallarını zorlayarak Hollanda Hükumetine egemenlik yetkisine yönelik müdahalesi doğru değil ama; bir Hükumetin bir bakanına, Bizim bir bakanımıza da normal bir vatandaş muamelesi yapmak gibide Hollanda hükumetinin hakkı yok. Türkiye Cumhuriyetinin bir bakanına casus muamelesi kesinlikle kabul edilemez. Hollanda’nın tutumu dostane bir tutum değildir. Düşmanca, ötekileştirici bir tutum.Kınıyorum.’
