Vekil Subaşı’dan Siyasi Dile Yönelik Değerlendirmeler
Vekil Subaşı’dan Siyasi Dile Yönelik Değerlendirmeler
AK Parti Balıkesir Milletvekili Yavuz Subaşı siyasette üslup ve dini lider Papa’nın teröre yönelik tutumu hakkında değerlendirmelerde bulunduğu bir basın açıklaması düzenledi.
SİYASİ USLÜBA YÖNELİK DEĞERLENDİRMELER
AK Parti Balıkesir Milletvekili Yavuz Subaşı yaptığı basın açıklamasında öncelikle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. Açıklamasının devamında Subaşı önceki günlerde gerçekleştirdiği bir basın toplantısında “siyaset dili” üzerine değerlendirdi. Subaşı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelttiği bazı soruları ve üslübunu değerlendirdi. Subaşı konuya ilişkin şunları kaydetti:
KILIÇDAROĞLU’NUN SİYASİ DİLİNİ ELE ALDI
“Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun; “Erdoğan bir milli güvenlik sorunudur” ifadesi gerçekten kimin dilidir? Bu dil, Türkiye’nin milli güvenliğini tehdit eden saldırganların dilidir. Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin milli güvenlik politikalarına cesaret ve kararlılıkla liderlik etmektedir. Milli güvenliğimizin en büyük dayanağı hak ve menfaatlerimiz konusunda kararlı olarak politikalar uygulanmaktadır.Cumhurbaşkanımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin milli güvenliği konusunda ne derece kararlı olduğunu Başkomutan olarak Mavi Vatan 2021 Tatbikatı vesilesiyle verdiği mesajlarla tüm dünyaya bir kere daha duyurmuştur.Cumhurbaşkanımızı Avrupa ırkçılarının, Paşinyan’ın Ermenistanı’nın ve Enosis zihniyetinin “Milli güvenlik sorunu” olarak gördüğü doğrudur.
KILIÇDAROĞLU’NU KINADI
CHP Genel Başkanının Cumhurbaşkanımızı,“Milli güvenlik sorunu” olarak gördüğünü söylemesini, bu ortak söylem ve üslubu şiddetle kınıyorum .Bu ifadelere göre şunu söyleyebiliriz. Karabağ’da, Suriye’de, Irak’ta, Libya’da ve Doğu Akdeniz’de yaşanan tüm ihtilaflarda Türkiye’nin milli menfaatlerinin karşısında konumlanan CHP Genel Başkanı ile ortak “Milli güvenlik” perspektifine sahip olmadığımızı buradan, Gazi Meclisimizden söylüyorum. Ayrıca bizim milli güvenlik pusulamız Türkiye merkezlidir. Milletimizin oylarıyla seçilmiş meşru Cumhurbaşkanımıza “Sözde Cumhurbaşkanı” diyerek. ”Güvenlik sorunu“ diyerek “Milli iradeyi” hedef alan CHP Genel Başkanı, devletin birliğini temsil eden en üst makamı “Milli güvenlik sorunu” diyerek hedef alması, “Demokrasi”den nasibini almadığının göstergesidir,başarısızlığın ve aczin itirafıdır. Bu dil ABD New York’ta “Stop Erdoğan“ dili ile aynı dildir. Ayrıca Gazi Meclisimizden şunu hatırlatmak istiyorum.Sözde değil, ayrıca Özde demokrat olunmalıdır.
Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı makamını hedef alacak kadar yolunu şaşırmış olanlara çağrımız; demokrasiye ve milli iradeye saygılı bir çizgide siyaset yapmalarıdır.
“PKK’YI NET BİR ŞEKİLDE KINAMALI”
Cumhurbaşkanımız ve milli güvenliğimiz hakkında konuşmadan önce, kışkırtma ve siyasi sabotajlara son vermeleri, “Milli” meselelerde “Ulusal” bir tavır koymaları gerektiğinin önemini hatırlatıyorum. Cumhurbaşkanımıza karşı kullandıkları dil kadar, hatta daha da fazlasını. Amasız, fakatsız, lakinsiz demeden, Acaba HDP gücenir mi diye düşünmeden, Terör örgütü PKK’yı net bir şekilde lanetlemesini, kınamasını beklediğimi Ana Muhalefet Partisinin Genel Başkanına ve yetkililerine hatırlatıyorum.”
“YARIM AĞIZLA DEĞİL YÜREKTEN KINAMAK GEREK”
Milletvekili Yavuz Subaşı Papa’nın Irak’a yaptığı ziyarete yönelik de bazı değerlendirmeleri olduğunu dile getirerek şunları aktardı:
“Papa, Hristiyanların Dini Lideri. Irak’ta katliamlar yaşanırken acaba neredeydi? ABD jetleri demokrasi adına Bağdat’a bombalar yağdırırken, Irak topraklarını işgal ederken, milyonu aşkın kişiyi acımasızca katlederken Papa neredeydi? Terörü yarım ağızla değil, ayrıca yürekten kınamak gerekiyor. Ayrıca DEAŞ Terör Örgütünü kınarken, lanetlerken (Bizde kınıyor ve lanetliyoruz.) bu vahşi terör örgütünü kim organize ediyor? Bunlara da değinseydi keşke. PKK/PYD terör örgütlerini de lanetleseydi keşke .Papa’nın gelişinde umarım ve dilerim ki kan ve gözyaşı daha da artmaz. Ayrıca Dilerim ki Papa samimi olur. Dilerim bundan sonra Vahşi Katliamlara 10 yıl sonra, 20 yıl sonra ses vermez. Bu duygu ve düşüncelerle, siz değerli basın mensuplarımıza teşekkür ediyor,10 Mart Çarşamba günü idrak edeceğimiz Miraç Gecenizi tebrik ediyorum.”
