Yaratılışı gereği sosyal bir varlık olan insan için toplumsal hayat ne kadar önemli ve gerekli ise, toplum için de o toplumun çekirdeğini oluşturan, aile kurumu o kadar önemli ve hayati öneme sahiptir. Aile, bu niteliğiyle toplumlarda kültürel kimliğin, insani değerlerin ve tarihi sürekliliğin koruyucusu ve aktarıcısı olan bir kurumdur. Aile Toplumun Çekirdeğidir. Aileler birleşerek toplumu meydana getirir.
Aile; kan bağlılığı, evlilik ve diğer yasal yollardan, aralarında akrabalık ilişkisi bulunan ve çoğunlukla aynı evde yaşayan bireylerden oluşan bir birimdir. Aile, toplumsal değişmelere olabildiğince açık bir kurumdur. Evlilik; “tam ve sürekli bir hayat ortaklığı kurmak üzere, cinsiyetleri ayrı iki kişinin hukuken makbul ve geçerli bir şekilde birleşmesi” olarak tanımlanabilir. Aile ne kadar önemli birim ise evlilik te o kadar önemli ve saygıdeğer bir olgudur.
Kadın ve erkek birbirini tamamlayan bir bütünün iki parçası gibidirler. Yüce Allah; “…kadınlar sizin elbiseniz, örtünüz; siz de onların elbisesi, örtüsüsünüz… ” ( Bakara Suresi, 187 ) ayeti ile elbisenin ayıpları örttüğü, soğuk ve sıcaktan insanları koruduğu gibi, kadın ve erkeğin de birbirlerinin ayıplarını örten, eksiklerini gideren ve dış tesirlerden koruyan bir elbise gibi olmaları istenmiştir. Evlilik, yeni dikilmiş bir fidana benzer. Özenle bakılması gerekir. Aksi takdirde belli bir zaman sonra kuruyabilir.