Kamil Akyürek

Kamil Akyürek

Anadolu Medya Ödülleri 6'ncı Kez Sahiplerini Buluyor

Anadolu Yayıncılar Derneği (AYD) tarafından bu yıl 6’ncısı düzenlenecek Anadolu Medya Ödülleri töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilecek. AYD Genel Başkanı Sinan Burhan bu yılki törende verilecek ödülleri Anadolu’daki medya mensupları ile istişare ederek tespit ettiklerini, Edirne’den Van’a, Türkiye’nin tüm coğrafyasını temsil eden bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyledi.

Demokratik, çoğulcu bir ödül töreni yapacaklarını, radyo, televizyon, gazete ve internet medyası alanlarının yanı sıra ülkeye hizmet eden şair, yazar, bilim ve dava adamlarına da ödüllerinin takdim edileceğini belirten Burhan, ” Törene Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’da iştirak edecek” dedi.

6. Anadolu Medya Ödülleri Töreni 15 Eylül 2021 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılacak.

Yazının Devamı

Balıkesir’in İlk Bebek Ve Çocuk Kütüphanesi Açıldı

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Dursunbey Belediyesi tarafından ortaklaşa hizmete alınan 0-3 ile 4-12 yaş grubunun yararlanacağı kütüphanede, bebeklerin görsel okuma dönemlerinde faydalanacakları oyuncaklar ve dokunmatik kitaplar yer alıyor.

Dursunbey Belediyesi 3 Eylül Dursunbey’in düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yılı etkinlikleri çerçevesinde Bebek ve Çocuk Kütüphanesi’ni hizmete aldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ortaklaşa yapılan kütüphane hem iç tefrişatı hem de bahçesi ile büyük beğeni topladı. Açılış törenine Dursunbey Kaymakamı Rahmi Bulut, Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürü Ali Odabaş, Kütüphaneler Daire Başkanı Ahmet Aldemir, AK Parti ilçe başkanı Üzeyir Sali ve çok sayıda çocuk katıldılar.

Açılış töreninde konuşan Dursunbey Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan, 2014 yılında Türkiye’de ilk olarak Dursunbey’de hizmete açılan Tematik Çocuk Kütüphanesinin ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı ile bu projeye imza attıklarını söyledi. Kütüphanenin açılışında Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin de büyük desteğinin olduğunu ifade eden Başkan Bahçavan ayrıca emeği geçen tüm paydaşlara teşekkür etti. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürü Ali Odabaş ise, Dursunbey’de açılan bu kütüphanenin Balıkesir’de bir ilk olduğunu hatırlattı. Bakanlık olarak farklı mekanlarda kütüphane açmaya devam ettiklerini ifade eden Odabaş, Dursunbey Belediyesine destekleri için teşekkür etti.

Yazının Devamı

Kentin En Güzel Noktalarını Süsleyecekler

Ayvalık Büyük Park alanında ağustos ayında başlayan Barış temalı, 1.Ayvalık Uluslararası Heykel Sempozyumu’nun bir ay devam eden çalışmalarının sonuna geldiler. Heykeller tamamlandı, düzenlenen törenle tanıtımları yapıldı, şimdi birbirinden değerli beş heykelin kentte yerleştirileceği noktalar belirleyecekler.

Sempozyumda; barış temasına en güzel örnek ise Ukrayna ve Rusya’dan gelen iki sanatçı arasında yaşadılar. İki ülke arasında gerilim devam ederken, Rusya vatandaşı Mikail Sobolev ile Ukrayna’dan gelen Sergey Sbitnev bir ay boyunca birlikte mermer yonttular, otuz günün önemli bir bölümünü birlikte geçirdiler. Sanatçılar, ayrıca heykellerin açılışının gerçekleştirildiği final gecesinde de savaşa inat dostluk sergileyip barışa kadeh kaldırdılar.

Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, heykel sempozyumunun sona ermesinin ardından Ayvalık Büyük Park alanında heykeltıraşlar ile buluştu, katılım sertifikaları ve plaketlerini verdi. Başkan Ergin, “Bu zorlu süreçte ortaya çıkan birbirinden değerli beş eser kentimizin en güzel noktalarını süsleyecek. Heykeller kültür ve sanat kenti Ayvalık’a çok yakışacak, çok değer katacak. Barış teması altında düzenlediğimiz sempozyumun ardından, ayrıca gelecek yıl yapılacak olan ikincisinde daha çok sayıda heykeli kentimize kazandırmayı hedefliyoruz” dedi.

Yazının Devamı

Dünya Bankası: İklim Krizi 2050’ye Kadar 216 Milyondan Fazla İnsanı Göçe Zorlayabilir

Dünya Bankası tarafından yayınlanan Dip Dalgası raporu, güncellendi. Rapora göre iklim krizinin su kaynakları, tarımsal verimlilik, deniz seviyesindeki yükselişteki etkisi giderek artıyor. Bu da birçok bölgenin yaşanabilirliğini azaltıyor.

Dünya Bankası, iklim değişikliğinin Güney Asya, Latin Amerika ve Sahra Altı Afrika bölgelerinde göç üzerindeki etkilerini analiz ettiği ve ilk kez 2018’de yayımladığı “Dip Dalgası” (Groundswell) Kuzey Afrika, Doğu Asya ve Pasifik, Doğu Avrupa ve Orta Asya bölgelerini de kapsayacak şekilde güncelledi. Rapora göre, iklim değişikliği söz konusu altı bölgede giderek daha etkili bir göç sebebi olmaya başladı. İklim değişikliğinin su kaynakları, tarımsal verimlilik, deniz seviyesindeki yükselişteki etkisi giderek artarken, bu durum bazı bölgelerin yaşanabilirliğini azaltıyor.

İklim değişikliğinin yoksul ve savunmasız bölgeleri en sert şekilde vuracağına ve kalkınma kazanımlarını tehdit edeceğine işaret edilen rapora göre, iklim değişikliği 2050’ye kadar altı bölgeden 216 milyondan fazla insanı iç göçe zorlayabilir. AA’nın haberine göre bu rakam bölgelerin aynı dönem için öngörülen nüfusunun yüzde 3’üne karşılık geliyor.

Yazının Devamı

Sahi Neydi Mutluluk?

Yaşlı bir meşe ağacının dalından gelen bir kuş sesi mi ?

Ölümcül bir hastalıktan kurtulup hayata yeniden bakmak mı?

Yoksa eski arabandan kurtulup son model bir araba almak mı?

Yazının Devamı

Kireçlenme Neden Ağrı Yapar?

Prof. Dr. Nilay Şahin

Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı

www.profdrnilaysahin.com

Yazının Devamı

Türkiye’de Yasalar Zenginlerden Yana Mı?

Hiç bir zaman servet düşmanı olmadım. Aksine halkımız arasında çok yaygın olan “İki çıplak bir hamama yakışır” lafını çok anlamlı bulurum. Sende yok, bende yok, yokoğlu yok olacağına, birilerinin olsun ki vatana, millete faydalı olsun.

Ülkeler için sermaye çevreleri oldukça önemli. Çünkü bunlar yatırımlar yapar, fabrikalar açar. Bir çok kişiye iş imkanı sağlar, ülkenin hammaddelerini işleyerek katma değer katar. Ürettiklerini iç piyasa sürerek, halkın istiyacını karşılar, yurt dışına ihraç ederek, ülkeye döviz girdisi sağlar. Yetmedi devlete yüklü miktarda vergi verir. Bunların hepsi hoş ve güzel şeyler. Keşke on tane, yüz tane daha Koç, Sabancı olsaydı!!!.

Bu kadar önemli unsurları barındıran iş çevreleri bazen haddini aşarak hükümetlere ayar vermeye çalıştığı da olmuştur. Hükümetler onların görüş ve taleplerini dikkate alır. Yatırım yapmaları için çeşitli teşvik uygulamaları da yaparlar.

Yazının Devamı

Ramazan'ın Fazileti

Dünyayı kasıp kavuran Covit-19’un sağlığımızı tehdit etmesi nedeniyle bu yıl Ramazan ayını buruk bir şekilde eda ediyoruz.

Her şeye rağmen insanoğlu bu ayda, empati yaprak ihtiyaç sahiplerine yardım ve ikramda bulunmak suretiyle gönüllere girme, dua etme, dua alma ve kendisini hesaba çekip Yüce Allah’a sığınıp ondan yardım dilemelidir.

Zenginler yapacakları zekat, fitre, sadaka gibi yardımları gösteriş ve riyadan uzak olarak fakirlere vermenin mutluluğunu yaşamalıdır.

Yazının Devamı

WMO Çarpıcı Raporu Paylaştı: Dünya Uçurumun Eşiğinde

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), 2020’nin şimdiye kadar kaydedilen en sıcak 3 yıldan biri olduğunu açıkladı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres raporun açıklanmasının ardından düzenlediği basın toplantısında, 2020’nin sanayi öncesi döneme göre 1,2 santigrat derece daha sıcak olduğunu belirterek, “uçurumun eşiğindeyiz” uyarısı yaptı.

WMO’un 2020 Küresel İklim Raporu’na göre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının neden olduğu ekonomik yavaşlama dahi iklim değişikliğini ve etkilerini frenleyemedi. 2020 şimdiye kadar kaydedilen en sıcak 3 yıldan biri olurken, kasırga, sıcak hava dalgaları, sel ve orman yangınları gibi aşırı hava olayları da dünya genelinde en yüksek seviyelere ulaştı. 2015’ten bu yana geçen 6 yıl ise en sıcak yıllar olarak kayda geçti.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres raporun açıklanmasının ardından düzenlediği basın toplantısında, 2020’nin sanayi öncesi döneme göre 1,2 santigrat derece daha sıcak olduğunu belirterek, “uçurumun eşiğindeyiz” uyarısı yaptı. Küresel sıcaklık artışının 1,5 santigrat derecede tutulması ve karbon salımının 2050’ye kadar sıfıra indirilebilmesi için hükümetlere “iddialı planlar” sunmaları çağrısı yapan Guterres, iklim kriziyle mücadelede “Bu yıl, eylem yılı olmalı.” dedi.

Yazının Devamı

Yeter Artık Düşün Bi Yakamızdan

Cumartesi gecesi pat diye bir bildiri yayımlandı.

Neymiş efendim, hani şu ülkede kendisini elit gören ve kışlada komuta ede ede, ülkeyi de komuta edeceğini düşünen 104 emekli amiral güya fikir beyan etmiş.

Birçoğu günlerdir televizyonlarda Montrö Antlaşması’na dair rahat rahat görüşlerini aktarıyordu zaten. Üstelik Montrö anlaşması ile ilgili hiç ama hiçbir tartışma açılmamışken.

Yazının Devamı

Diyetine Eklemen Gereken Çekirdek Ve Tohumlar

Evet biraz tuhaf bir başlık gibi ama sizlere bu hafta yemenizi ve niçin yemenizi önerdiğim bazı tohumlar ve çekirdeklerden bahsedeceğim. Aslında bazıları bizlerin hep yediği bazıları ise neredeyse hiç tüketmediği tohum ve çekirdekler.

İlk olarak benim de çok tükettiğim chia tohumundan başlamak istiyorum. Bunun yoğurtla, salatayla veya suyula tüketebilirsiniz. Chia tohumu çok iyi bir anti-oksidan ve kötü kolesterol düşürücüdür. Bir diğer önerim nar çekirdeğidir. Bu çekirdek özellikle ailesinde kanser hikayesi olanların daha çok tüketmesi önerilen bir takviyedir. Bir de cilt sağlığı açısından iyi bir destekleyicidir. Çocukluğumdan beri keyifle yediğim bir çekirdek olan kayısı çekirdeği ise içerdiği vitaminler sayesinde çok güzel bir yaşlılık karşıtı besindir. Bizim millet olarak çok tükettiğimiz ayçekirdeği ise içerdiği folat, B ve E vitaminleri ile vücudun daha dayanıklı kalması sağlar.

Ayrıca uzun süreli tok tutucu etkisi ve lif içeri ile doyuruculuğu yüksek bir çekirdek tipidir. Son yılların popüler çekirdeklerinden olan üzüm çekirdeği ise içerdiği flavonodiler ve E vitamini sayesinde sağlıklı saçlar ve cilde yardımcı olur. Benim de keyifle yediğim kabak çekirdeği ise oksitadif stresi azalmatması ve immun sistemi yani vücut direncini güçlendirmesi ile tüketilmesi gerekli olan çekirdeklerden biridir. Keten tohumu ise özellikle bağırsaklarda yarattığı hareketlilik sayesinde kabızlıkta ve yine kan şekeri üzerine olan olumlu etkileri ile vücut şekerinin düzenlenmesine yardımcı olur.

Yazının Devamı

Elon Musk'tan 100 Milyon Dolar Ödül!

Tesla’nın CEO’su Elon Musk, XPrize Vakfı’nın iklim krizine karşı açtığı yarışmanın kazananına 100 milyon dolar ödül vereceğini açıkladı. Yarışmada, katılımcılardan ‘atmosfer ve okyanuslardan karbondioksiti çekip çevreci bir şekilde hapsedebilecek bir çözüm bulunması’ isteniyor.

Tesla’nın CEO’su Elon Musk, XPrize Vakfı’nın Dünya’nın atmosferindeki karbondioksit oranını azaltmak amacıyla başlattığı küresel yarışmanın kazananına 100 milyon dolar ödül vereceğini belirtti. Musk, yarışma için bir ödül vereceğini ilk kez ocak ayında açıklayıp ayrıntıları daha sonra duyuracağını belirtmişti. Bugün yaptığı açıklamadaysa, “Bu teorik bir yarışma değil. Ölçülebilir bir etki yaratabilen ve bir gigaton (1 milyar ton) seviyesine ulaşabilen gerçek sistemler inşa edebilecek ekipler istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Yarışmayı düzenleyen XPrize Vakfı’nın açıklamasına göre, katılım kuralları ve taleplerin ayrıntıları 22 Nisan’da açıklanacak. Yarışma dört yıl sürecek, 2025 yılındaki Dünya Günü’nde son bulacak. Yarışmanın başlamasından 18 ay sonra, en beğenilen 15 ekibe 1’er milyon dolar verilecek; yarışan öğrenci ekiplerinden 25 öğrenciye de 200’er bin dolar burs verilecek.

Yazının Devamı

Kurumsal E-Postalardaki Yazışmalar İşverence Denetlenebilir Mi?

Konuya dair bugün Avukat Elvan Kılıç’ın, açıklamalarından bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum. konunun hukuki yönü şöyle;

Dijitalleşen dünyada yazışmalar çoğunlukla elektronik ortamda gerçekliyor. Özellikle çalışma hayatında kurum içi ve kurum dışı yazışmalar genellikle e-posta ile yapılıyor. Peki kurumsal e-postalardaki yazışmalar işverence denetlenebilir mi? İşte Avukat Elvan Kılıç’ın konu hakkındaki açıklamaları…

İşverenin işçinin kullanımına sunulan iletişim araçlarını denetlemesi ve çalışanın kişisel verilerinin işlemesine ilişkin olarak 4857 Sayılı İş Kanunu’nda özel bir düzenleme bulunmamaktadır.

Yazının Devamı

Ülkemizde Pandemi 2020-2021

COVID-19 vakasının il görüldüğüne dair bilgi Sağlık Bakanlığı tarafından 11 Mart günü açıklandı. Ülkedeki virüse bağlı ilk ölüm ise 15 Mart 2020’de gerçekleşti. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 1 Nisan 2020’de bir açıklama yaptı ve koronavirüs vakalarının ülke genelinde yayılım gösterdiğini açıkladı.

Salgın Türkiye’de sosyal, ekonomik, siyasi, iktisadi, idari, hukuki, askerî, dinî ve kültürel alanlarda birçok önemli etkilere ve sonuçlara neden olan önemli ve radikal kararların alınmasına neden oldu.

Ülkemizde ilk, orta ve liselerde eğitim-öğretim askıya alındı, bütün üniversitelerde bahar dönemi dersleri iptal edildi sınavlar ertelendi. Diyanet İşleri Başkanlığı başta cuma namazı olmak üzere cami ve mescitlerde cemaatle namaza ara verildiğini duyurdu. Tüm restoranlar, kafeler, müzeler, dershaneler, kurslar, alışveriş merkezleri, oteller; berber, kuaför ve güzellik merkezleri; kahvehaneler, spor salonları, konser mekanları, gece kulüpleri, dernek lokalleri ve düğün/nişan salonları geçici süreliğine kapatılırken; tüm vatandaşların ormanlarda, park ve bahçelerde piknik ve mangal yapmaları yasaklandı. Hükûmet, salgının yayılım hızını düşürmek ve insanlar arasında sosyal mesafeyi korumak için ilk olarak 65 yaş ve üstü kişilere sokağa çıkma yasağı uygulaması başlattı. Daha sonra bu kısıtlamayı 20 yaş ve altı çocuk ve gençleri de kapsayacak şekilde genişletti.

Yazının Devamı

Kahve ve kitap ikilisinin dostluğunu sever misiniz?

Düzenli ve çok kitap okuyan, kültürlü, kibirden arınmış, her dakika kendini geliştiren bir arkadaş çevreniz var mı? Çevrenizde öyle insanlar olmasa bile eğitiminizle bunu aşarak kendi çevrenizi yaratmak yine kendi ellerinizdedir. Bir kitapla tanışın hele önce. Varsın yalnız kalın, kitaplarla odaya dalın, zaten o sayfalarda yüzlerce canlı hayata konuk olacaksınız.

Kahveyi sade hâliyle içmek daha sağlıklı diye söylüyor uzmanlarımız. Birkaç kez sade kahveyi içmeyi denesem bile hoşlanmadım; yirmili yaşlarımda tuzdan, yağdan, şekerden boğazımı kısıp da sağlığıma kıyamadım. Orta şekerli bir fincan kahveyle orta yolu seçmek pek hoşuma gitti. Lâkin acı bir Yemen kahvesi, yurt dışından kaçak gelen hediye kahve, taze çekilmiş Arabistan kahvesi sunulup da tadı acı gelirse işte o zaman da “orta şeker” yerine “şekerli” kahveyi tercih etmişimdir. 50. yaşında hayatında ilk kez damla sakızlı kahvesini Ankara-Kızılay’da benimle deneyen Ankaralı bir emekli kadın yazarımız aklıma geldi. Çok beğenmişti damla sakızlı kahveyi ve benimle olan yüz yüze ilk muhabbetini.

Ara sıra etrafınızı şaşırtın mesela, kahvenizi farklı damak tatları ve aromalarla içiniz tıpkı yeni insanlarla tanışır gibi. İzmir Alaçatı’nın kahveleri de meşhurdur. Oradan hediye gelen ünlü Alaçatı kurabiyenin yanında kavunlu kahveyi deneyin mesela. Gerçekten zevk alacaksınız, aileme ve öğrencilerime bile tattırdım. Keçiboynuzlu, kremalı, kakaolu, ballı, keçi sütlü, polenli, tarçınlı. vanilyalı, naneli, çilekli, muzlu kahveyi hiç denemediniz mi? Çikolatalı kahve bile haz verir damağa Sütlü kahve, dibek kahvesi, Osmanlı kahvesi, yedi karışımlı kahve, Mirvari kahve, Diyarbakır kahvesi, kumda kahve, közde kahve, Hatay kahvesi, Alaçatı kahve çeşitleri, Kurukahveci Mehmet Efendi kahveleri (Gelenekselleşmiş, ismiyle ün yapan kaliteli bir Türk kahvemiz oldu. Tıpkı Eyüp Sabri Tuncer Kolonyaları, Selin Kolonya, Bolulu Hasan Usta Şekerlemeleri, Köfteci Yusuf yerli markalarımız gibi), şeftali aromalı soğuk kahve, karamel aromalı soğuk kahve, buzlu kahve, nohut kahve, mercimek kahve, sütlü köpüklü kahve, filtre kahve, fındıklı kahve, menengiç kahvesi, çam sakızlı kahve, daha dilimin ucuna şu an gelmese de birçoğunu sıcak şekliyle içip denediğim güzel kahve çeşitleriyle tanıştırmak isterim sizleri.

Yazının Devamı

Koronavirüs ‘e Karşı Dayanıklı Olalım

Bu sene yarıyıl tatilinin pandemi şartlarında geçirildi.Bu süreç aşı gelmişte olsa biraz daha süreceğe benziyor. Hani okullar tatil dendiğinde zil çalan eteklerimiz hepimizde biryerlere gitmek eğlenmek kafamıza göre takılıp gün geçirmek gelmiyor muydu? İşte tamda burada özellikle çocuklarda biran unutulan pandemi süreci devreye giriyor…

Türkiye’de toplumun en az %50’si de aşılanmadan, geçen yaz yapılan hataları yaparsak tekrar üçüncü, dördüncü zirveleri yaşarsak ne olur? Aman dikkatli olalım…

İşin ciddiyetinin hala sürdüğünü söyleyebiliriz. Düşünsenize ne kadar üzücü bir durum 10 ay içerisinde 340 sağlık çalışanımızı yitirdik. Balıkesir’de bir hemşiremizi kaybettik. Doktorlarımızdan bu virüse yakalananlar oldu ve sağlık çalışanlarının riskleri…İşin ciddiyetinin çok önemli olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bu süreç hala devam ediyor Mart ayında kısıtlamalara dair sürpriz açıklamalarda gelebilir ancak tabi ki bu durum işin ne kadar ciddiye alındığı ile doğru orantılı bence. 15 Şubat’ta okullar açılacak her şey normale dönecek gibi bir beklenti içinde olmamalıyız.Rehaveti getiren açıklamalarda yapılmamalı. Daha önce yapılan hatalar tekrarlanmamalı. Daha çok gerçekçi beklentilerle ilerlememiz gerekiyor. Şu andaki gerçekçi beklentiler ve bilimsel veriler de gösteriyor ki şu anda tehlike azaldı. İyiye gidiyoruz, azalmalar başladı. Ümitsizliğe kararsızlığa hiç yer yok fakat biraz daha tahammül etmemiz ve dayanmamız gerekiyor.”

Yazının Devamı

Öfkeli Başta Akıl Olmaz

Öfke aklın düşmanıdır ve tedavisi olmayan bir hastalıktır. İnsanlar öfkeli olduğu zamanlarda duygularını kontrol etmekte zorluk çeker ve taşkınlıkla ölçülerini kaybederler.

I1. Sultan Selim “Akıl altından bir taçtır, her kafaya uymaz.” Derken

Hz. Ali ; “Akıl gibi mal, iyi huy gibi dost, edep gibi miras, ilim gibi şeref olmaz” diyor.

Yazının Devamı

Yerli Esnafımız

Kepenklerini sabah ezanıyla açarak dilindeki besmeleyle anahtarını çeviren, bereket duasını okuyup alın terinin ve bileğinin hakkını veren, iş adamları kadar sesi gür çıkmasa da kasabasının gözdesi olan küçük esnaflarımızı selâmlamak istiyorum. Yerli esnafımızdır onlar. Her birinin ürünü yerli malıdır, organiktir. Mahalle bakkalları vardır hani. Küçük esnaftır; veresiye defteri tutar, o an bir sakız alacak paranız yoksa kimi zaman size helâl eder kimi zaman siz darda kalınca aldıklarınızı çekmecesindeki veresiye defterine kaydedip her ihyacınızı önünüze sunuverirler. Gün gelir marketler, süpermarketler mahalle bakkalımıza rakip olur da eski muhabbetlerin tadı aranır anbean. Markette sakız paranız çıkışmayınca kasiyer de yardımcı olmaz, ne veresiye bir şey yazdırabilirsiniz ne de gramını geçen sayıyla aldığınız o meyve filenize marketten bir tane küçücük meyveyi hediye koydurabilirsiniz.

Özlenir oldu küçük esnafın kocaman yüreği. 1970’li ve 1980’li yılların bakkalları, manavlardan ziyade köşe başında gülümseyerek organik meyvesini satan yaşlı amcalarımız, yumurtasını kaldırım kenarında yarı fiyatına satıp da geçinmeye çalışan komşu teyzemiz özlenir oldu. Kese kâğıdına konan taze meyveler, bardakla ölçülen çekirdekler, külâhta satılan kakaolu-vanilyalı-limonlu-çilekli-fıstıklı dondurmalar, filemizde taşıdığımız yumru patatesler, gazeteye sardığımız mis kokulu taş fırın ekmekler, kırılmasın diye sarı samanların arasına saklayıp da itinayla koruduğumuz bir düzine köy yumurtası özlenir oldu.

Mahalle bakkalımız, sahaf dedemiz, pazarcı amcalar, tuhafiyeci teyze, baloncu, pamuk şekerci, yüncü, yorgancı, sarraf, oyuncakçı, lahmacuncu, kitapçı ağabeyimiz, elmacımız, pideci, perdeciler derken küçük esnafımızı sahiplenir olduk yıllardır. Büyükşehirler, alışveriş mağazaları, kapitalist sistem, büyük şirketler her ne kadar küçük esnafı sömürüp bakkalcılık kültürünü yok etmeye çalışsalar da yine de seviyoruz eskiye dair binalarımızı. Horoz güreşi, deve güreşi, yağlı güreş gibi festivalleri ve ayı oynatanları, yılanla dans edenleri, karnavalları özleyen büyüklerimiz eski panayırları anlatırlar hani. Günümüzde de hâlen geleneksel panayır kültürü devam etmektedir. Uçan sandalye, balerin, gondol, dönme dolap, çarpışan araba, atlıkarınca, dönen salıncak, korku tüneli ve daha fazlasını hepimiz sevmekteyiz. Panayırları bilmeyen büyükşehir çocukları da lunaparkta bu oyuncaların keyfini yaşarlar.

Yazının Devamı

Kibir. ..

“ Allah’ın âyetleri hakkında tartışanları görmedin mi? Nasıl da döndürülüyorlar?”Mü’min, 69

“Onlar, kitabı (Kur’an’ı) ve elçilerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlardır. Onlar bilecekler.”Mü’min, 70

“O zaman onlar, boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde kaynar suda sürüklenecekler, sonra da ateşte yakılacaklardır.”Mü’min, 71-72

Yazının Devamı

Bu Üzücü Tablo Bağıra Bağıra Geldi

Covid-19 illetinin bu gün neden olduğu feci tablo adeta “ben geliyorum” diye bağıra bağıra geldi. Okurlarımız bu köşeden, önce rehavet uyarılarını içeren 5 Ağustos’ta ki (https://gazetemerhaba.com/bu-rehavetin-sonu-buyuk-tehlike/) ve durumun artan ciddiyetini vurgulayan 7 Kasımda ki (https://gazetemerhaba.com/uc-ay-once-uyarmis-ve-hatta-yalvarmisim/) köşe yazılarımı okumuştur.

Aslında bu öngörüde bulunan sadece biz değildik. Özellikle başta Balıkesir Valisi Hasan Şıldak olmak üzere, Sağlık camiasından uzmanlar neredeyse her gün, bizimde gönderme yapıp uyarıda bulunduğumuz rehavet konusunda mesajlar verdiler. Sadece Mesajla da yetinmediler, bizzat denetlemelere katıldılar, farkındalık yaratmak adına alınan tedbirleri duyurmak için, takdire şayan bir gayret sarf ettiler.

Ancak Merhaba Gazetesi olarak, Aralıksız olarak verdiğimiz günlük yeni vaka sayıları ile Covid-19 konusunda Balıkesir’de yaşanan gelişmeleri hep gündemde tuttuk. Sağlık Bakanlığının tabloda tekrar günlük vaka sayılarını açıklamaya başlaması ile Merhaba gazetesi olarak, itibar ederek paylaştığımız rakamların, gazetemize duyulan güveni perçinlediğini, okurlarımızın ve takipçilerimizin bunu fark ettiklerini gösteren yorumları kendi adımıza sevinç veren bir durum olsa da, hala bu tehdide inanmayanların olduğuna şahit olmak bir o kadar üzücü oldu.

Yazının Devamı

Üç Ay Önce Uyarmış ve Hatta Yalvarmışım

Üç Ay Önce Uyarmış ve Hatta Yalvarmışım

Üç Ay Önce Uyarmış ve Hatta Yalvarmışım. 5 Ağustos 2020 tarihinde köşemde bu rehavetin sonu büyük tehlike diyerek, “Önümüzde ki hafta Pandemi açısından oldukça riskli geçecek gibi görünüyor. Kontrollü Sosyal hayatı, yeni vaka sayılarının bin rakamının altında seyretmesini, bu iş bitti diye niteleyen toplumumuzun geniş bir kesimi, maalesef kontrolsüz ve tedbirsiz davranışlara imza atmaya devam ediyor” diye uyarmışım.

Hatta “Ama bu gün ne olursa olsun yazmaya, hatta yalvarmaya karar verdim.Lütfen ama lütfen tedbirleri dikkatle uygulayalım. Zira, Bir sabah herkesin gözlerini Pandemi ile mücadelede muhteşem bir örnek olan Türkiye yerine, rehavet ve sorumsuzluk yüzünden İtalya’da yaşanan tabloya açmasını istemiyorum” diyerek yalvarmışım.

Yazının Devamı

İLTAHAPLI BİR ROMATİZMA TİPİ: ANKİLOZAN SPONDİLİT

Prof. Dr. Nilay Şahin

Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı

www.profdrnilaysahin.com

Yazının Devamı

KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK

İnançlı insan, güçlü, kuvvetli, sabırlı, azimli, kararlı ve başarılı olur. Ondan hiç kimseye zarar gelmez. İşte bu noktadan hareket ederek bazı konuların üzerine basa basa durmak istiyorum..

Türk-İslam Tarihinde hastane, cami, okul ve ordugâh toplumun ortak değerleridir. Hiçbir zaman camiye gelenlere “Sen Arapsın, Kürtsün, Lazsın, Çerkezsin, Yunanlısın, Almansın” diye ayrım yapılmazdı. Burada eğitim kurumu olan okul, Peygamber ocağı olarak bilinen ordu ve Hipokrat yemini yapan doktorların hastanesi de tüm insanlığa ayrım yapılmadan hizmet için vardır

İslam dini insanlara en çok önem veren, en son ve en mükemmel dindir. Bu dine göre insan kutsal bir varlıktır. Yüce Allah (c.c.); “Biz insanoğlunu en güzel bir biçimde yarattık” diye buyurmakta ve onların bazı meleklerden daha üstün olduğunu ifade etmektedir. Çünkü bir takım kimseler camiyi, okulu, hastaneyi, kışlayı farklı görmektedir. Halbuki “Her nefis mutlaka ölümü tadacaktır” ve bundan kurtuluş yoktur. Hz. Muhammed (s.a.v.); “Mezarlıkları sıkça ziyaret ediniz. Orada sizin için birçok ibretler vardır” uyarısında bulunmaktadır. Çünkü ölümü hatırlayan bir kimse Allah’a sığınır, O’na güvenir ve hatalardan uzak durur. Hülasa adam gibi adam olur.

Yazının Devamı

BİZİM KUR'AN SEVDAMIZ 3

Hayatın öznesi olan insanla,kitapların öznesi olan Kur’an ,iki öznedir,bedenle -ruh gibi… İnsanın fıtratı ile Kur’an’ın fıtratı üzerinde çok büyük yakınlıklar vardır.Örnek vermek gerekirse ;insanın zihin kodları ile Kur’an’ın cevap kodları çok tanışıktır…Mesela Kur’an’ı Kerim okurken,aklınıza bir soru takılır,”sus, acele etme” der, bize adeta…Yüce Kur’an ,ya hemen ,ya da biraz sonra cevap verir size…(O, Beyan’dır çünkü..Tafsil el-Kitaptır,Yunus 37) Veya sen ondan uzaklaştın mı,O da senden uzaklaşır…Ne kadar sarılırsan O’na ,o kadar sarılır sana.Ne kadar ilan-ı aşk edersen ,o kadar aşk bulursun O’nda…Cömert bir sevgili gibidir… Kur’an , Klavuzdur,Şifadır,Zikirdir,(Hatırlama-Hatırlatma),Furkandır,Nurdur,La Raybe Fih tir,(İçinde hiç şüphe olmayan kitap),Allah’ın İpidir,Boyasıdır,gece için Kamer, gündüz için Şemstir.Evren bazında Necm,nimet bazında KEVSER dir…Bana göre masallar bazında “AÇIL SUSAM AÇIL ve ZÜMRÜD- Ü ANKA kuşudur… Lafzı bir kerede ,anlamı her okuyuşta tekrar tekrar iner.Her okuyuşunuz , bin aydan daha hayırlı olan -bir zaman dilimidir.. Rabbin adını an; bütün kalbinle O’na ,O’na yönel…73/8 İnanan ve yararlı işler yapanları Rahman ,sevgili kılacaktır.96/19 Dikkat ,”gönüller, ancak Allah ‘ın ZİKRİ (KUR’AN) ile durulur,huzur bulur…13/28 Demek ki ,bunalımların ilacı Kur’an’dır… Dua edin bana cevap vereyim size…2/186 Ben size şah damarınızdan daha yakınım.Kaf/16 Yemin olsun ikindi vaktine Ömrün hasılat vaktne, Gündüzün hasılat vaktine ki, İnsanoğlu ziyandadır…/hüsrandadır… Ancak ,Allah’a inanıp – güvenenler, Erdemli ve sorumlu davrananlar, Yani,birbirlerine Hakk’ı tavsiye edenler, Sabrı tavsiye edenler müstesna..(.ASR suresi) Kur’an ‘ın öğütlerinden bazı ayet -i kerimeler bunlar…Ne derler bilirsiniz.Ashab -ı Kiram ,ayrılırken ,birbirlerine ASR suresini okurlarmış diye duyarız.Duyarız da biz yapmayız nedense…!Hakkı ve sabrı tavsiiye edenler ,kurtuluşa erenlerdir .Bunlar müstesna diyor RABB’İMİZ… Hakkı tavsiye etmek?(Dedim ya,Kur’an’ı Kerimi okuduğumdan beri ,Alak suresinin ilk beş ayetinden çıkamadım diye…) Oku, seni yaratan Rabbin adıyla…ayet-i kerimesinin öteki manası değil mi? Hakkı ve sabrı ğine tavsiye edenler ,aslında bu tavsiyelerinde Rabbül Alemin adına bir okuma yapmış olmuyorlar mı? Kur’an’ı Kerimi her gün yüzünden okuyup,O’nu özünden okumaya gerek duymayanlar kitabın çok cömert olan yüreğine dokunamazlar… SİZCE DOKUNABİLİRLER Mİ? Konuyu daha güzel anlatacağına inandığım şu şiirimle bu günkü yazımı bitirmek istiyorum.. KUR’AN OKU VE ANLA…. Oku O’nu mesthan gibi… Bağdaki gülüstan gibi, Meşhur olmuş ,destan gibi… Rabb’e vefa bulacaksın…. ……………. İçindeki açlığı bil, Nefsindeki kirleri sil, Bil ki başka yol ,yol değil, Rabb’e vefa bulacaksın… ……………….. Dertlerin çaresi O’dur. Başka yerde çare yoktur… Anlayana sözüm çoktur… Rabb’e vefa bulacaksın… ……………………. Rabbe vefa derdin midir? Yolda cefa haddin midir? Başka derman var mı,nedir? O nda vefa bulacaksın… ……………………. Vefa müminin harcıdır, Sevenlerin ilacıdır, Vefasızlık çok acıdır. O nda sefa bulacaksın…

Devam edecek…(selam ve dua ile)

Yazının Devamı