Türkiye’nin Gündemi: Aynı Masada Ekonomi, Siyaset ve Gelecek
Bir ülkenin gündemini tek bir başlıkla özetlemek mümkün mü? Türkiye’ye baktığımda bu sorunun cevabı net: Hayır. Çünkü bizde gündem, tek bir kulvarda ilerlemiyor. Aynı anda, birbirine değen, bazen çarpışan, bazen iç içe geçen meselelerle karşı karşıyayız.
📉 Ekonomi cephesinde “2027’ye kadar tek haneli enflasyon” hedefi kulağa umut verici geliyor. Ama umut, rakamlarla değil, sofradaki tabakla ölçülüyor...
🏛️ Siyaset tarafında CHP’nin iç tartışmaları ve hukuki süreçleri, muhalefetin yön arayışını gözler önüne seriyor. İktidarın adımlarıyla birlikte, toplumun zihninde şu soru yankılanıyor: “Türkiye’de demokrasi nereye gidiyor?” Bu soru, sadece siyasetçilerin değil, gençlerin, gazetecilerin, sokaktaki yurttaşın da sorusu artık.
🌍 Dış politika, coğrafyanın kaderiyle şekilleniyor. İsrail-İran hattındaki gerilim, bölgesel dengeleri sarsarken Türkiye’nin güvenlik stratejileri yeniden yazılıyor. Savunma sanayi yatırımları, diplomatik hamleler ve sınır ötesi gelişmeler, bu masanın en kritik dosyalarından biri.
🌱 Ve belki de en sessiz ama en derin başlık: Çevre ve gelecek. Akkuyu’daki nükleer enerji yatırımı, yenilenebilir kaynaklar, sıfır atık projeleri… Bunlar sadece bugünün değil, torunlarımızın yaşam kalitesini belirleyecek adımlar. Geleceği konuşmadan, bugünü anlamak eksik kalır.
📢 Medya, hukuk ve özgürlükler ise bu masanın zeminini oluşturuyor. Eğer bu zemin sağlam değilse, hiçbir tartışma sağlıklı ilerleyemez. Gazetecilik, sadece haber vermek değil; toplumu uyandırmak, sorular sormak ve cevapları aramak demektir.
Türkiye’nin önünde bir masa var. Bu masada ekonomi, siyaset, güvenlik, çevre ve demokrasi aynı anda konuşuluyor. Ama asıl mesele şu:
Biz bu masadan hangi yol haritasıyla kalkacağız?
Ve bu sorunun cevabını sadece siyasetçiler değil, biz gençler, biz gazeteciler, biz yurttaşlar birlikte vereceğiz.